7
~1 Ay Sonra~
~Niall~
"Yarım saate geliyorum. Görüşürüz." dedim ve telefonu kapatıp cebime yerleştirdim. Montumu giyerken Liam'ın beni izlediğini farkettim.
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu Liam ben tam odadan çıkacakken.
"Nereye olacak, şu gizemli kızın yanına." dedi Harry alayla. Birkaç kere Judith'le konuşurken beni dinlemişlerdi ve ben de yoğun ısrarlarına rağmen kim olduğunu söylememiştim.
"Çok merak ettiyseniz, eve gidiyorum." dedim. Evet yani, eve gidiyordum.
"Peki, biz de gelelim o zaman. Pizza partisi yaparız." Hayır Louis, nereden çıkardın bunu? Sizin sevgiliniz falan yok mu? Gidin onunla buluşun.
"Pizzalar senden Lou!" dedi Liam heyecanla.
"Tamam, öyle olsun."
İtiraz edemezdim. O zaman gelmeyi daha çok isterlerdi. Ama şimdi de eve gidince uyuşturucu yüzünden ağzına bir lokma yemek atamayan ve bunun yüzünden sıska kalmış Judith'le karşılaşacaklardı.
İç çektim ve onların peşinden gittim. Otoparka indiğimizde hepimiz kendi arabalarımıza bindik. Evin yolunu bildikleri için önden gitmeme gerek yoktu. Hatta arkadan gittim. Kısa mesafede olan eve ulaştığımızda bana yol verdiler ki kapıyı açayım. Kapıyı kumandamla açtım ve arabayı garaja parkettim. Onlar da bahçedeki dar yola sırayla parkettiler.
Garajın içindeki kapıdan girmeyi sevmediğim için evin ana kapısına gittim. Ceketimin içindeki cepte duran anahtarımı çıkardım ve derin bir nefes alıp anahtar yardımıyla kapıyı açtım. Ben kapıyı açar açmaz Judith'in sesi duyuldu.
"Senin seveceğin yemek de ancak bu olur Niall! Hamur yapış yapış oldu!"
Çocuklar gülmeye başlarlarken Judith elinde bir hamurla yanımıza geldi. Tabi, o yanıma geldiğini sanıyordu. Grup arkadaşlarımı beklemiyordu. Bunun en büyük kanıtı ağzının kocaman açılmasıydı.
Onunla pizza yapıp yapamayacağı hakkında bir iddiya girmiştik ve görünüşe göre ben kazanmıştım. Ama sorun bu değildi. Arkadaşlarım beni resmen haşlayacaktı. Ama buna en küçük sorun bile denebilir. Tanrı aşkına, Judith'in burada olması onlar için bir merak konusu olacaktı ve bunu araştıracaklardı. Judith'in rehabilitasyon merkezindeki kız olduğunu bilmemelilerdi.
Judith çaresizce bana baktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Elindeki hamuru sıkıyordu. Bir mucize bekledim, olmayacağını bilsem de. Bildiğim üzere mucize falan olmadı.
"Merhaba?" dedi Judith çekingen bir şekilde. Adımlarını geriye doğru attı. Kapının eşiğine çarpınca durdu. Korkmuştu ve onlardan kaçmaya çalışıyordu. Onun yanına gittim.
"Sakin ol, onlar benim arkadaşlarım." diye fısıldadım omzunu sıvazlarken.
"Neden haber vermedin? Saklanırdım." İç çektim. Eve kim gelse aynı şeyi yapıyordu. Ona ait olan odaya gidiyordu ve misafirler gidene kadar oradan ayrılmıyordu. Bir kere gittiklerini haber vermek için odasına çıktığımda dolaba saklandığını gördüm.
"Sorun değil. Sadece uyuşturucu hakkında hiçbir şey söyleme yeter." diye fısıldadım hızlı hızlı. Sonra şüphelenmemeleri için ona sarıldım. Ellerini tereddütle de olsa belime koydu. Kısa bir süre sonra ayrıldık.
"Biz adamı yalnız sanalım, sevgilisi çıksın." dedi Harry alayla.
"Yok öyle bir şey Hazza." dedim hemen. Yanlış anlamalarını istemiyordum. Judith onlardan korkuyordu, kalabalık ortamlardan korktuğu gibi.
