Bölümü okurken dinlemenizi önerdiğim şarkı LP - Halo *Beyonce Cover* (multimedia'dadır kendisi) ama siz, sevdiğiniz slow bir şarkıyla okuyabilirsiniz.
***
29
~31 Aralık 2015~
"Niall, şu odaya bunları sokmanın ne manası var ki?"
"Bu onunla geçireceğimiz ilk yılbaşı gecesi. Özel olması gerekir."
"O bunları farketmiyor bile."
"Ne önemi var ki? Ona bu geceyi anlattığımda hepsini hatırlayacak."
"Tanrım, Niall'ın hayal gücüne hayran olduğumu belirtmek istiyorum sana!"
"Teşekkür ederim anneciğim."
Bu gece uyanacaktı.
Her şeyimin üzerine bahse girerim ki, bu gece uyanacaktı.
Bu gece kimse burada olmayacaktı. Sadece o ve ben. O benim sesimi en temiz şekilde duyabilecekti ve uyanacaktı.
Greg ve ailesi çoktan İrlanda'ya dönmüştü. Annem de birkaç saat sonra orada olacaktı. Arkadaşlarım bu gece de başımda bekleyecek değillerdi. Annem beni de İrlanda'ya götürmek konusunda ısrar ediyordu, hatta bana bilet de almıştı. Ama gitmeyecektim.
Odayı süslüyordum. Kocaman noel ağacını hastaneye sokarken insanların bana nasıl baktıklarını görmüştüm. Acıyor gibiydiler ama umrumda değildi. Uyandığında etrafın ne kadar güzel göründüğünü düşünecekti.
Annemle beraber hastaneden çıktık. Onu havalimanına bırakacaktım ama önce eve uğrayacaktık. Arabaya doğru ilerlerken annem söyleniyordu.
"Böyle araba kullanamazsın. Ehliyetin yok ve büyük bir ceza alabilirsin." Kazadan sonra yapılan soruşturmada kanımda tehlikeli miktarda uyuşturucu ve alkol tespit edildiği için süresiz olarak ehliyetime el konulmuştu. Ayrıca Janet ve eşi benden şikayetçi olmamasına rağmen kamu davası açılmıştı. Kaza Amerika'da yaşandığı için ve ehliyetime orada el konulduğu için İngiltere'de almayı denedim ama alamadım. Buna rağmen ben ehliyetim olmadan araba kullanmaya devam ediyordum. Annem bundan bahsediyordu.
"Başka türlü yolculuk etmek istemiyorum."
"Taksiye bilebilirsin. Veya toplu taşıma diye bir şey var."
"İnsanların arasına karışmak isteyeceğimi sanmıyorum." Annem ısrar etmedi, zaten eve doğru yola çıkmıştık bile.
Eve gittiğimizde annem çoktan hazırlamış olduğu bavulu aldı. Bana belki bininci kez gelmek istemediğimden emin olup olmadığımı sordu. Bininci kez emin olduğumu söyledim. O sırada takım elbisemi hazırlıyordum.
İkimiz de hazır olduğumuzda aşağı inip takım elbisemi koyduğum kılıfı ve annemin bavulunu alıp bagaja koydum. Annem eve şöyle bir bakış atıp arabaya bindi.
Bir daha gelmeyeceğini biliyordum.
O, benim bile Judith'i beklememin saçma olduğunu düşünüyordu. Kendi neden beklesindi ki? Bu zamana kadar dayandığı için şanslıydım. Bundan sonra Greg de, annem de nedenler öne sürerek gelemeyeceklerini belirteceklerdi. Ben yine evde yalnız kalacaktım.
Kısa bir sürede havalimanına ulaştık. Yol boyunca annem bana o yokken neler yapıp neler yapmamam gerektiğini anlattı. Hiçbirini uygulamayacağımdan şüphesi olmasın ama bunu ona söylemedim.
Arabayı otoparka parkettim. Annemin bavulunu ben taşıyordum, annem de koluma girmişti. İçeri girip gerekli işlemleri yaptık. Uçağın kalkış saatini beklemeye başladık.