Dinlemelisiniz;
•Alessia Cara - Here
•Alessia Cara - Overdose
•ZAYN & Sia - Dusk Till Dawn
•Halsey - Strangers
Epilog II
"Artık yatma vakti geldi."
Nialla Rosaleen kollarıyla sardığı bacaklarının arasından başını kaldırdı ve iki yana salladı.
"Ama uyumazsan büyüyemezsin." diye onu ikna etmeye çalıştım.
"Ben büyümek istemiyorum ki."
"Haklısın." diyerek iç çektim. "Haklısın ama uyuman lazım artık. Bak, Theo da uyuyacak."
Greg ile beraber merdivenlere doğru yürüyen Theo'ya baktı. "Onun gözlükleri var." dedi.
Bağlantıyı anlamasam da "Sana da alırız. Ama onunkiler numaralı." dedim.
"Numaralı nasıl oluyor?" diye sordu. 4 yaşındaki çocuk numaralının ne anlama geldiğini bilemezdi elbette.
"Gözleri bulanık görmesini sağlıyormuş. Mesela benimkiler öyle yapmıyor. Benim numaralı gözlük kullanmama gerek yok. Ama bir sürü gözlüğüm var. Sana da alırız." dediğimde çenesini dizine koydu.
"Uyumak istemiyorum." diye tekrarladı.
İç çektim. Paula ve Finley'nin arkadaşları Niall ile kalmayacaklarını açıkça belli edince tüm kıyafetlerini ve oyuncaklarını toplayıp eve getirmiştim. O da itiraz etmemiş, hatta kucağımdan inmemek için ısrar etmişti. Ama şimdi, saat 11'i çeyrek geçiyorken uyumayı reddediyordu.
"Benimle uyumak ister misin?" diye sorduğumda sanki bunu bekliyormuş gibi başını salladı. Kollarını kaldırdı, ben de onu kucağıma aldım.
Theo da Nialla da kucakta taşınmayacak yaştaydı ama Nialla'yı taşımak bana farklı hissettiriyordu. 15 yaşında bile olsa onu taşırdım.
Odamıza girdiğimizde her girdiğine baktığı gibi gelinliğe baktı. Sonra ben onu yatağa oturttum ve hole bıraktığımız bavulunu almaya gittim. Bavulla döndüğümde o hâlâ gelinliğe bakıyordu. Bavulu yere bıraktım ve onun yanına oturdum. Ben de gelinliği incelemeye başladım.
"Bu gelinlik mi?" diye sordu bana dönüp. Ben de ona baktım. Ona bir elbise olduğunu söylemiştim geçen gün.
"Evet."
Kollarını belime sardı. Ben de saçlarını okşadım. Başını kaldırdı ve "Düğününüzde mi öldü?" diye sordu.
Yine "Evet." diye yanıtladım ama ardından boğazıma oturan yumruya bir şey yapamadım.
Niall Rosa "Ağlama." diyene kadar ağladığımın farkında değildim.
"Ama çok özledim." dedim ona bakıp. Kollarını belimden ayırdı ve yatağın üstüne çıktı. Bu sefer kollarını boynuma sarıp başını omzuma koydu. Küçük nedenine sarılmakta gecikmedim.
"Ne zaman öldü?" diye sordu Niall.
"Bir saat kadar sonra 39 gün olacak." dedim çatallı çıkan sesimle.
"Annemle babamı karşılamış mıdır?" Niall'a başımı sallayarak yanıt verdim.
"Eminim ki üçü, hatta dördü şu an ikimizi izliyordur."
Rosa başını kaldırdı. "Annemle babam beni görebiliyor mu?" dedi heyecanla.
"Elbette. Ama düşünsene, ikisi senin uyumamakta ısrarcı olduğunu gördüklerinde ne kadar üzülmüşlerdir." dediğimde kaşları havaya kalktı.