Niall multideki hâliyle değildir, sadece çok güzel olduğu için bunu koydum. Ve de belirtilen yerde belirtilen şarkıyı açın.
İyi okumalar.
***
Belirtilen yere kadar dinlemelisiniz:
•Ed Sheeran - Thinking Out Loud
•Kygo, Selena Gomez - It Ain't Me
***
II. Kısım Sonu & Final
48
Hız göstergesi sağa doğru yatıktı. Asfaltı ağlatmaktan da öte ben ağlıyordum. Judith arka koltukta sancılarla inlerken delirecek gibiydim. Hastanenin ışıklı tabelasını görünce hızı biraz olsun düşürdüm.
Judith'in inlemeleri sızlanmalara dönerken acil servisin önüne gelmiştik. İnip onun olduğu arka koltuğun kapısını açtım. Judith ağlıyordu. Açık olan tavan lambası yardımıyla bacaklarının arasından süzülen kanı gördüm.
"Hep yanımızda olacağına dair söz vermiştin." dedi Judith ağlayarak. "Ama yoktun. Ben sancıdan hareket edemezken yoktun. Öldü."
Nefes nefese yataktan fırlarken terler içinde kalmıştım. Sağıma dönüp Judith'i kontrol edecekken Judith'in kocaman gözlerle ve endişeli bakışlarla bana baktığını gördüm.
Oturduğu için ancak bacaklarını örten yorganı kaldırdım ve bacaklarına baktım. Bir şey yoktu. Elimi karnına koydum, Delilah'nın tanıdık kalp atışı oradaydı. Rahat bir nefes alırken Judith terden ıslanmış saçlarıma elini koydu ve okşamaya başladı. Başımı göğsüne koydum. Omzumu sarmakta gecikmedi.
"Geçti, geçti. Ben buradayım, kızımız da burada. Kötü bir kabus gördün ama biz buradayız. Biz hep burada olacağız. Tatlı babacığımızı asla yalnız bırakmayacağız." Judith dingin bir tonda kulağıma fısıldarken nefesim düzene giriyordu. Beline sarılıp bağrına bir öpücük kondurdum.
"Uyuyakalmışım. Üzgünüm." dedim kesik kesik çıkan sesimle.
"Uyuman gerektiğini biliyorsun, Niall. Doğuma daha 5 ay var. Her gece uykusuz kalamazsın."
"İkinize bir şey olmasındansa yıllarca uykusuz kalırım." Bir daha öptüm. "Seni uyandırdım mı?"
"Hayır, uyuyamamıştım zaten."
Göğsünden kalktım ve merakla sordum. "Neden?"
"Heyecanlıyım." dedi gülerek.
"Biliyorum, yarın ikimiz için çok önemli bir gün. 3 kişilik çekirdek ailemizdeki Bayan Horan sayımız 2 olacak ve bu tahmin edemeyeceğin kadar çok heyecanlandırıyor beni. Ama yarın düğünümüz olması senin uykundan mahrum kalacağın anlamına gelmiyor." Omuzlarından nazikçe tuttum ve onu yatırdım. Burnuna bir buse bıraktım. "İyi uykular küçüğüm."
O uyuyana kadar bekledim. Ama heyecandan uyuyamama sırası bendeydi.
***
"Niall! Sana içeri girme dedim." Annem beni kapıdan uzaklaştırırken ellerimi açıp "Suçsuzum ben." dedim.
O da Lou'nun yeni yaptığı saçlarımı azıcık karıştırdı. "Şaka yapıyorum canım oğlum. Judith hazır olsun, o zaman girersin. Hem sana küçük bir sürprizi olduğunu duydum." Annem bana göz kırptı ve odaya girdi.
Merak ve heyecanla evde dört dönüyordum. Çok az zaman kalmıştı ama saatlerdir annem dışında kimse odadan çıkmıyordu. Bir terslik olduğunu düşünmeye başlıyordum.
