Sorry

561 70 15
                                    

9

"Şey, uyansana."

İrkilerek gözlerimi açtım. Beni uyandıran Judith'in beni sarsmasıydı ama o beni uyandırmasa bile eminim ki birazdan uyanacaktım. Kapı resmen yumruklanıyordu.

Hava hâlâ aydınlıktı. Tahminime göre en geç 9'da gitmem gereken stüdyoya gitmediğim için hesap sormaya gelmişlerdi. Onları umursayamazdım. Umursarsam kötü şeyler olurdu. Mesela işim fena hâlde tehlikeye giderdi.

"Biliyor musun, en iyisi uyumaya devam etmek." dedim Judith'e.

"Bence yanılıyorsun. Liam beni gördü."

"Ne? Nasıl gördü?" dedim endişeyle.

"Pencereden bakıyordum, kim olduğuna. Buraya bakıyormuş, farketmedim. Şey, ben saklanayım." dedi ve yataktan kalktı. Sakin adımlarla dolabın yanına gitti. Kapağı sürükledi. İçeri girdi ve kapağı yeniden kapattı.

Çok normal bir şey yapıyormuş gibiydi.

Ama bunu yapmasını ilk defa ben de istiyordum. Bu defa fena pot kırmıştık. Ayağa kalktım ve dolabın kapağını açtım. Bana baktı.

"Şimdi, kapıyı kilitliyorum. Korkma, tamam mı?" Başını aşağı yukarı salladı. Kapağı yeniden kapattım ve şifonyerde bulunan odanın anahtarını alıp dışarı çıktım. Kapıyı kilitledim. Kendi odama gittim ve yatağı dağıttım, uyumuşum gibi.

Koşarak aşağı indim ve çöpleri bir çöp torbasına koydum. Cam bardakları bile çöpe attım. Oda dağınıktı ama çöp yoktu. Bunu yapmaktaki amacım, onlar gittikten sonra toplamışım gibi bir hava vermekti.

Mükemmel oyunculuk yeteneğimle sanki yeni uyanmış gibi bir ifade takındım ve kapıyı açtım.

"Neredesin sen Niall? Telefonlarımıza da cevap vermiyorsun. Tüm planları alt üst ettin!" diye bağırdı Louis sinirle. Louis bağırabiliyor muydu? Sinirli adımlarla içeri girdi. Peşinden sırayla Harry, Liam ve Paul girdi. (Paul'un artık 1D için çalışmadığını biliyorum ama idare edin.) Kapıyı kapattım. Salona geçtim.

"O kızı gördüm. Burada yaşıyor, değil mi?" dedi Liam. O daha sakin gözüküyordu ama diğerlerinin ultra-sinirli olduğunu göz önüne alırsak o da sinirliydi.

"Hayır, saçmalamayın. Gece uyuyamadım, sabaha karşı uyudum. Uyanamamışım alarm çalmasına rağmen." dedim, durumu basite indirgemeye çalışarak.

"O kızı gördüm, Niall. Eğer yeni uyandıysan o kızı kim aldı da getirdi buraya? Ya da neden geldi? İşin olduğunu biliyor olmalı, neden senin evde olmaman gereken zamanda evine geldi?" diye üsteledi Liam.

Cevap veremedim. Yalan düşünüyordum ama bir türlü bulamıyordum. Judith'in evde olduğunu kabul etmiştim bunu yaparak. Yatmadan önce ikimize uçak bileti almıştım, 10 p.m'de gidiyorduk. Ama bunun üzerine izin vereceklerini sanmıyorum.

"Şey, Judith burada kalmıyor. O benim kız arkadaşım." dedim çekingen bir şekilde. İnanmayacaklarını biliyordum. İşi daha da batırmıştım.

"Dün bastıra bastıra reddediyordun." dedi Harry.

"Dün biraz karışık bir gündü. Ayrıca Judith bunun gizli kalmasını istiyor. Nedenini ben de bilmiyorum. Buraya nasıl geldiğinde gelirsek, dün Louis onu evine bıraktıktan birkaç saat sonra beni aradı, babasının sesini duyduğunu ve korktuğunu söyledi. Psikolojisi biraz bozuk." Bu seneki MTV Movie Awards geçti mi? Yok yani, hem en iyi senarist hem de en iyi erkek oyuncu ödülünün sahibi olmak istiyorum.

"Niye saklanıyor o zaman?" dedi Paul basitçe.

"Bekleyin." dedim ve koşarak salondan çıkıp merdivenleri tırmandım. Oldukça sesli olan adımlarımın sesini duyan Judith'in iyice yerine sindiğini görebiliyordum.

OverdoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin