(10)

5.8K 679 398
                                    

"Hadi gidelim."

Bir elini belime attığını hissettiğimde, gergince yutkundum. Eliyle hafifçe beni ittirmiş, yürümem için teşvik etmişti.

Beraber kulübemize doğru yürümeye başlamıştık.

İkili, eğitimin en başından beri kendilerini izlemiş ve kıskançlıktan delirmiş olan Yugyeom'un varlığından habersiz, kulübelerine doğru yol almışlardı.

Bir hafta sonra~

Keşif ekibi sabah erken saatlerde şehirden çıkmıştı.

Bende aynı saatte Taehyung'la beraber kalkmıştım. Her ne kadar onlara katılamayacak olsam da, uyanmak ve Taehyung'u uğrulamak istemiştim.

Beraber evden çıkıp şehrin ana kapısına gelmiştik. Ona dikkatli olmasını, ve sapasağlam geri dönmesini söylemiştim.

O da söylediklerime karşılık kıkırdamış ve benimle alay etmişti. Bu işte profesyonelleştiğini, ve ona asla bir şey olmayacağını söylemişti.

Bende alaylarına ve egolu tavırlarına karşılık göz devirmeden edememiştim.

Daha sonrasında kısaca vedalaşmıştık. Ekibiyle beraber tellerin ardına çıkmışlardı.

Onlar gözden kaybolana kadar arkalarından bakmıştım.

Bir haftalık süreçte Namjoon'un dediği gibi Jin ile konuşmaya başlamıştım. Benimle hemen hemen hergün birkaç saatlik seanslar yapıyordu. Sayesinde biraz olsun, kendimi daha iyi hissediyordum. Korkularımı yavaş yavaş yendiğimi hissediyordum.

Ayrıca eğitim vermeye de devam ediyordum.
Taehyung'la beraber gençlere eğitim verdiğimiz günün üzerinden tam bir hafta geçmişti ve ben artık çocuklara eğitimleri tek başıma vermeye başlamıştım.

Çocuklarla aramız daha samimi olmaya başlamıştı.
Onlarda beni çok seviyordu. Abileriymişim gibi davranıyor ve ne dersem onu yapıyorlardı. Asla sözümden çıkmıyorlardı.

Keşif ekibini uğurladıktan sonra çocuklarla eğitim yapacağımız yere doğru yürümeye başladım. Bugün de biraz çalıştıracaktım onları.

Birkaç dakikalık yürüyüşümün ardından, küçük genç topluluğu gözüme gözüktü. Hemen hemen hepsi eksiksiz toplanmıştı bile.

"Günaydın çocuklar!"

Elimi havaya kaldırmış, çocukları selâmlamıştım.

Hepsi hep bir ağızdan selamımı almıştı.

"Günaydın Hyung!"

Sabah sabah herkes enerjik hissediyor olmalıydı. Hepsinin yüzünde sıcak bir gülümseme hakimdi.

"Jungkook Hyung! Bugün oyun oynayalım mı? Kaç gündür yalnızca savunma pratikleri yapıyoruz. Hepimiz çok sıkıldık."

Çocuklardan biri sesini yükseltip bana itafen konuştuğunda, diğer öğrencilerde onu onaylar şekilde mırıltılar çıkarıyordu.

"Evet! Bende sıkıldım. Oyun oynasak daha eğlenceli."

Çocukları kırmak istemezken, beraber oyun oynamanın gerçektende daha eğlenceli olabileceğine karar kıldım.

KILL OR BE KILLEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin