(58)

641 105 99
                                        

Selamlarr
Ben geldimm
Şu wattpad düzelsin artık amk
Neyse bol bol yorum ve oy firlatmayi unutmayın
Yazım hatası varsa özür dilerim

Keyifli okumalarrr

Han ise kimsenin beklemediği garip bir şey yapmıştı o an..

Ağzını kocaman açıp bir insanın çıkaramayacağı kadar garip bir sese sahip çığlık atmıştı. Ancak asıl ilginç olan şey, bu çığlığın o kadar da yüksek sesli olmayışıydı. İnsan kulağının duyabileceği düzeyde sessiz olan bu çığlığın, aslında yalnızca kilometrelece uzaklıktaki zombilerin bile duyabileceği, zombilere özel bir çağrı olduğunu bilmiyorlardı.

Han, kendi zombi ordusunu çağırmıştı...

Saldırıya geçmeleri için işareti vermişti...

Vegas, karşısında garip sesler çıkaran adama anlamsız bakışlarını atmış ve ne yapmaya çalıştığını sorgulamıştı.
Hareketleri aptalca gelmişti gözüne.

Han birkaç saniye daha çağrısını devam ettirdikten sonra durmuş ve nefeslenmişti.
O sırada delici bakışları doğrudan Vegas'a dikilmişti.
Gözlerindeki karanlık, adeta 'işiniz bitti!' diye bağırıyordu. Han oldukça ürkütücü görünüyordu.

Ancak bu Vegas'ı korkutmaya yetmezdi.
"Mükemmel gösterin bittiyse işe başlayacağım." dedi alayla.

"Bence git ve sevdiklerini güvende olacakları bir yere al. Tabii ne kadar kaçabilirsiniz orası tartışılır."

"Burası güvenli. Daha kaç kere demem gerekiyor?"

Han keyifli bir kıkırtı salıp başını geriye atmıştı. "Çok komiksin Vegas.. Birkaç dakika sonra göreceğim seni."

Vegas kaşlarını çatıp huysuzca Han'a bakmaya başladı.
Şehrinden emin olsa bile, Han'ın sürekli sevdiklerinden konuşması canını sıkıyordu.

"Sadece dostça bir tavsiye işte. Git ve son zamanlarını sevdiklerinle geçir. Bu dünya zombilere ait olacak."

"Kapa çeneni!" diye hiddetle çıkıştı Vegas. Kimse bağırmasını beklemiyordu, bu yüzden irkilmişlerdi. Vegas soğuk kanlı kalmayı başarabilen bir insan olduğu için korkmuşlardı.

"Sevdiklerim hakkında konuşma! Kimseye bir şey olmayacak!"

"Çok geç.. Geldiler bile. Seslerini duyabiliyorum."
Han yüzünde oluşan keyifli sırıtışı ile Vegas'a bakıyordu.

"Ne? Kim geldi? Ne diyorsun lan sen!?"

Han'ın cevap vermesine gerek kalmadan, laboratuara giren koruma ile birlikte bakışlar o tarafa döndü. Koruma telaşla bağırmaya başlamıştı.

"Efendim! Devasa bir sürü!"

"Ne? Ne diyorsun? Düzgünce açıkla!" Vegas artık sabrının kalmadığını hissediyordu. Önüne gelen her şeyi parçalayacak kadar öfkelenmişti.

"Devasa bir sürü, insan görünümündeler, şehre saldırıyorlar! Savunmada güçlük çekiyoruz! Bu gidişle şehre girecekler!"

"Helikopterlerin çıkışını verin!" dedi Vegas bağırarak. Her şeyi kendi mi söylemek zorundaydı?

"Efendim pilotlar öldü ya.. Yalnızca bir pilot var. Stajyerler henüz hazır değil."

"Ne yaparsanız yapın! O yaratıklar bu şehre girmeyecek! Tüm birimleri sınırlara gönderin!" diye emretti.
Daha sonra elindeki iğneyi gelişigüzel bir yere fırlattığı gibi koşturarak laboratuvardan çıkmıştı.

KILL OR BE KILLEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin