KILL OR BE KILLED

(50)

Selamlarr
Ben geldim aşk bahcelerimmm

Kurgunun okunmalari müthiş amk
Teşekkür ederimm
Son baktığımda 95k idi sanırım
Çok sevindim görüncee

Neyse yazım hataları varsa özür dilerim
Bol bol oy ve yorum firlatmayi unutmayinn (geçen bölüm çok az yorum gelmiş begenmediniz mi acaba :(((

Keyifli okumalar!

☆

"Lan şaka yaptım! Vallahi şaka!"

Taehyung Jungkook'u korkutabilmenin verdiği keyif ile geri yerine oturmuştu. Ardından kahkahalarla gülmüştü Jungkook'un haline.
Ayağa kalkar kalkmaz kaçıp uzaklaşması çok komik gelmişti Taehyung'a.

"Otur hadi şuraya." demişti kendine gelebildiği an.
Jungkook ise onun bu alaylı tavırlarına karşılık göz devirmekle yetinmişti.

Daha fazla inat etmenin anlamsız olduğu düşünüp sandalyesine geri oturmuş ve zorla bile olsa birkaç lokma yemişti.

☆

☆

☆

Jungkook'tan~

Yediğimiz yemeğin ardından biraz daha enerjinin yerine geldiğini hissediyordum.
Ancak yinede gidip dinlenmek istemiştim.
Bu yüzden de Taehyung beni odamıza göndermişti.

Her ne kadar onunla beraber yatmak istesem de, Yoongi ve Namjoon Hyung'la buluşacağını ve bu seferlik tek yatmamı söylemişti. Bende sesini çıkarmamıştım bu duruma.
Muhtemelen Army hakkında kısa bir plan yapıp harekete geçeceklerdi.
Army'de yaşayan insanları buraya getirmek için tekrar aralarında bir görüşme yapacaklardı.
Bu yüzden gitmesine izin vermiştim zaten.
Başka bir sebepten olsaydı kesinlikle beni bu hasta halimle evde tek bırakmasına izin vermezdim. Ahtapot gibi yapışırdım ona.

Sonuç olarak evde yalnızdım ve yatağımda pinekliyordum.
Hayattaki yapmayı en sevdiğim şey, hiç bir şey yapmamaktı.

Boş boş yatağımda uyuklamak kadar keyifli bir şey yoktu.
Bunu hastayken yapmak ayrı bir keyifli oluyordu. Hemen mayışıyordum.

Nasıl hasta olduğumu ise pek anlamamıştım.
Genelde duştan sonra saçlarımı kurutmazdım ben. Ve hasta falan da olmazdım. Ama niyeyse bugün hasta olacağım tutmuştu.

Sıcacık pikeme sarılıp uykuya dalmayı bekledim bir süre. Her ne kadar yorgun ve mayışmış olsam da henüz uykuya dalmamıştım.

Taehyung gitmeden önce üzerime bir şeyler giymemem ve örtü örtmemem için beni tehdit etse de, onu sikime takmamış ve üzerime bir şeyler giyip pikeyi de örtmüştüm.
Benim iyiliğim için yapıyordu, tekrar ateşimin çıkmasını istemiyordu, biliyordum ama bu seferlik onu dinlemek istememiştim.
Soğuktan çok hoşlanmıyordum. Sıcak bir yerde mayışıp zıbarmak benim için daha cazipti.

Düşüncelerim arasında uykunun kolları arasına tamamen girmeye başlamıştım. Hatta yavaş yavaş horlamaya başladığımın bile farkına varamamıştım.
Ancak çalan kapı zili yüzünden sıçrayarak uyanmak zorunda kaldım.

Hangi sikik beni canım uykumdan uyandırıp rahatsız ediyordu?!

Aptala dönen surat ifadem, dağılan saçlarım eşliğinde yataktan zorla kalkmış ve küfürler ede ede kapıya gitmeye başlamıştım.

Gelen Taehyung değildi. O yeni gitti sayılırdı. Ayrıca anahtarı vardı ve ben hasta olduğum için zile basmak gibi bir götlük yapmazdı.
Başka biri gelmiş olmalıydı.