KILL OR BE KILLED

(55)

Selamlarrr
Ben geldiimm
Yb umarım hoşunuza kaçarr
Yazım hatası varsa üzgünüm
Oy ve bol bol yorum fırlatmayı unutmayınnn

Yorum sayısı çok düştü ağlayayım mı?

Keyifli okumalarrr

☆

Bu yayınlar tek seferlik olmayacaktı. Düzenli olarak duyuruları yapmaya devam ederek yayınları kaçıran insanlara da ulaştıracaklardı.

"Her sabah saat dokuz ve akşam yedi. Sana da uygun mu?"

"Tamamdır." dedi Taehyung ve sandalyesinden kalktı. İşi bittiğine göre sevgilisinin yanına gidebilirdi.

İlk çağrı ise çok geçmeden gelmişti. Yapılan yayından yaklaşık bir saat sonra bir topluluk Vegas ve adamlarına ulaşıp aşı istediklerini bildirmişlerdi.
Gelen sipariş üzerine aşılar hazırlanmaya başlanmıştı.

Artık daha iyi bir hayat umut edilebilirdi.
Her şey daha güzel olacaktı.

En azından öyle umut ediyorlardı...

☆

☆

☆

1 ay sonra~

Bir ay boyunca her şey plana göre, mükemmel ilerlemişti.
Sayısız yayın yapılmış, sayısız aşı ise ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmıştı.
Bu bir aylık süreçte büyük ilerleme kat etmişlerdi. Sadece bulundukları ülke değil, komşu ülkelere bile aşı göndermişlerdi.

İnsanlar artık o kadar korkmuyordu salgından. Artık ısırılsalar bile aşı sayesinde iyileşebilecekleri için herkes rahatlamıştı.

Ayrıca dışarıdan yakalanıp iyileştirilen zombi sayısı da oldukça fazlaydı. Bu yüzden insan nüfusu tekrar artmaya başlamıştı...

Taehyung, son yayınını yaptıktan sonra ekip arkadaşlarıyla vedalaşmış ve Vegas'la birlikte eve gitmek üzere yola çıkmışlardı.
Vegas Wooyoung'una, Taehyung ise Jungkook'una kavuşacaktı.

Evleri farklı katlarda olduğu için ikili bir süre sonra ayrılıp yollarına tek devam etmişti.
Taehyung hızlı adımlarla yaşadığı evin kapısına ilerliyordu. Geldiğinde ise heyecanla kapının şifresini girip içeriye adımlamıştı.
Evin içindeki sessizlik dikkatini çekerken, bir anlık Jungkook'a seslenmeyi düşünse de, uyuyor olma ihtimalini düşünerek bunu yapmaktan vazgeçmişti.
Sessiz adımlarla ilerleyerek sevgilisini evin içinde aramaya başladı.

Ve en sonunda ise salondaki koltukta uyurken bulmuştu güzeller güzeli sevgilisini.
Ellerini birleştirip yanağının altına koymuş, tatlı tatlı uyuyordu.
Dudakları hafif öne doğru çıkık duruyordu. Oldukça öpülesiydi..

Taehyung yüzündeki sıcak tebessüm ile sevgilisinin yanına yaklaşmıştı. Uyurken nasıl da güzel, nasıl da masum? Diye geçirdi içinden genç adam.

Üzerine hafifçe eğilip yumuşak yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı ve ellerini saç tutamlarının arasına geçirerek usul usul okşamaya başladı.

Jungkook ise huzurlu uykusundan, saçlarının arasına sızan elleri hissetmesiyle birlikte sıyrılmıştı.
Gözleri titrekçe aralanırken, bakışları üzerine eğilmiş sevgilisine ilişmişti.
"Taehyung?" diye mırıldandı uykulu sesiyle.
En son eve gelip bu koltuğa oturmuş ve Taehyung'u beklemeye başlamıştı. Ancak yorgunluğu yüzünden bir anda bastıran uykusuna yenik düşmüş ve bu koltukta uyuya kalmıştı.