KILL OR BE KILLED

(15)

Daha sonrasında üçümüz arasında garip bir bakışma dönmeye başladı. Gözlerim Hoseok ve Taehyung arasında gidip geldi bir süre.

Sonunda bu garip sessizlik Hoseok'un konuşmasıyla son bulmuştu.

"Vegas'la neler oldu? Biraz daha ayrıntılı anlatabilir misiniz?"

Sorusuyla birlikte, Taehyung'la beraber koyu bir sohbete dalmışlardı.

☆

☆

☆

Jungkook'tan~

Taehyung bana anlattıklarının aynısını Hoseok'a da anlatmış ve Vegas'ın arkasından bir sürü sövmüşlerdi.

Hoseok'ta kendi yaşadıklarından bahsetmişti bize.

Bir zamanlar onun da Vegas'a çalıştığını öğrenmiştik. Ama o kaçmayı başarmıştı. Vegas Hoseok'un da peşine düşmüş ancak Hoseok Army'le karşılaştığı için Vegastan kurtulmayı başardığını söylemişti.

Ve görünüşe göre Vegas'ın yeni hedefi Army'di.

Hoseok, Vegas'ın heryerde Army'i aradığını söylemişti.

"Bu arada, siz takip edilmiyorsunuz değil mi? Buna dikkat edelim lütfen, yoksa bizi bulurlarsa işimiz biter."

Taehyung Hoseok'un söylediklerine karşılık başını hızla iki yana sallamıştı.

"Hayır, edilmiyoruz."

Hoseok'un bahsettiği kasabaya oldukça yaklaşmıştık.

Yolda birkaç kez karşımıza birkaç zombi çıkmıştı ancak tek başlarına oldukları için bu bize problem olmamıştı.

Kısa sohbetlerimizin döndüğü, birbirimizi daha iyi tanıdığımız bu yolculuk, arabanın aniden fren yapmasıyla durmuştu.

Frenin etkisiyle yana doğru savrulurken, Taehyung refleksle kolumdan tutup sabit kalmamı sağlamıştı.

Şaşkınca oturduğumuz yerden kalkıp neler olduğunu anlamaya çalıştığımızda, arabanın hemen önünde bir bedenin olduğunu fark ettik.

Arabanın önüne biri mi atlamıştı?

Namjoon hızla şoför koltuğundan inmiş ve hiddetle bağırmıştı.

"Aklını mı kaçırdın, ne diye arabanın önüne atlıyorsun?! Ölmek mi istiyorsun?!"

Hızla kasadan atlayıp arabanın önünde, yere düşmüş olan yabancı bedeni görmeye çalıştık. Adımlarımızı Namjoon'un yanına doğru adımlayıp yerde yüz üstü uzanan bedene baktım.

Oldukça tanıdık geliyordu..

Yüz üstü uzanan beden, hareketlenmiş ve yavaşça bize dönmüştü.

İşte o an, hepimizi şoka uğratıcak bir görüntüyle karşılaşmıştık.

"Yugyeom!?"

Namjoon'un şaşkınca bağırmasıyla birlikte Taehyung'ta hızla şaşkınlığından arınmış ve hızla söze atılmıştı.

"Burada ne işin var?"

Yugyeom, hayatta kalmayı başarmış ve buralara kadar gelmeyi başarmış mıydı yani?

"Lütfen beni geri alın Taehyung! Çok pişmanım! Lütfen! Özür dilerim! Özür dilerim Jungkook!"

Taehyung'a yalvarmayı bıraktığı gibi bana doğru dönmüş ve bu sefer bana yalvarmaya başlamıştı.
Hemen önümde iki dizi üzerine çökmüş, ellerini önünde birleştirip yalvarıyordu.
Kaşlarım şaşkınlıkla çatılmış, bir adım gerilemiştim.