KILL OR BE KILLED

(32)

Guzel olduğunu umduğum bir bölümle karşınızdayımmmm

Bol bol yorum istiyorum lütfen yorumlarınızı esirgemeyinn💜💜
Yorumlarınızı okurken çok mutlu oluyorumm

İyi okumalarrr~

☆

"Wooyoung bir süre burada dinlensin. İyi olunca odaya götürürüz. Birkaç hafta sonra alçıyı çıkartırız zaten."

Namjoonun konuşmasıyla birlikte Taehyung ve Jungkook biraz daha sakinleşirken, Jungkook sıkıntıyla iç çekti.

Kardeşini bu halde görmek onu çok üzmüştü.

Ancak bu durum gerçekten Wooyoung'un umrunda değildi.
Sanki her gün bacağı kırılıyormuş gibi rahattı.
Taehyung'la tartışıp abisiyle Taehyung'u birbirine düşürmekten çok zevk alıyordu.

☆

☆

☆

Günün çoğunu revirde, Wooyoung'un yanında geçirmişti Jungkook.
Taehyung'ta onları revirde tek bırakmak istemediği için yanlarında kalmıştı.

Ancak bir süre sonra Namjoon gelmiş ve yemek yemek için Taehyung ve Jungkook'u çağırmıştı.
Aynı zamanda Wooyoung içinde bir tabak yemeği revire getirmişti.

Jungkook başlarda Wooyoung'u tek bırakmak istemese de, Wooyoung'un ısrarları üzerine gitmeyi kabul etmişti.

"Hyung, endişelenme artık! Ben iyiyim! Git ve yemeğini ye."

Jungkook sıkıntıyla iç çekerken, yavaşça başını sallayarak onaylamış ve kardeşinin saçlarını okşayıp alnına bir öpücük kondurmuştu.

Taehyung ve Namjoon'la beraber revirden çıkmış ve yemekhaneye doğru yürümeye başlamışlardı.

Jungkook'un nedenini anlamadığı bir şekilde canı çok sıkkındı.
Bunun tek sebebinin Wooyoung olduğunu düşünmüyordu. İçinde kötü bir his vardı.
Sürekli oflayıp duruyor ve düşüncelere dalıyordu.

Taehyung sevgilisinin bu dalgın hallerini elbette fark etmişti ve bundan rahatsızlık duymaya başlamıştı.
Jungkook'un mutlu olmasını istiyordu. Onu böyle görmek istemiyordu.

Bu yüzden Jungkook'u belinden kavrayarak kendine çekmiş ve dudaklarını beyaz boynuna bastırıp fısıltıyla konuşmaya başlamıştı.

"Neden bu kadar gerginsin? Ben gerçekten özür dilerim Jungkook. Wooyoung'a sert davrandım, kabul ediyorum. Lütfen daha fazla üzülme."

Jungkook, sevgilisinin hislerini yanlış anlamasından dolayı hızla reddetmiş ve söze girmişti.

"Hayır, hayır.. özür dileme Taehyung, sen de haklısın çünkü.. Yalnızca, içimde kötü bir his var. O yüzden pek iyi hissetmiyorum o kadar.. senlik bir sorun değil yani, özür dileme lütfen."

Taehyung anlayışla başını sallayıp küçük bir tebessüm sunarken, sevgilisini iyice kendine çekmiş ve sokulmuştu.

"Rahatla biraz. Sorun yok Jungkook."

Sakin bir tonda fısıldamış ve sevgilisini biraz olsun rahatlatmaya çalışmıştı.
Belindeki elini oynatarak hafifçe okşamıştı.

Bu sürede çoktan yemekhaneye varmışlardı.