Zombiler yoğunluk olarak ara sokaklarda, halka açık binalarda veya evlerde takılıyordu. Geniş caddelerde tek tük zombiyle karşılaşıyorduk. Hatta hiç karşılaşmıyorduk bile. Ve bu hastane, zombiler için harika bir barınma yeri olabilirdi.
Hastaneyi Taehyung'un sesi ile incelemeyi bıraktım.
"Hadi girelim. Dikkatli ve sessiz olun."
Yavaş adımlarla hastanenin büyük giriş kapısına yaklaştık.
☆
☆
☆
İçerisi tepedeki güneş ışığı sayesinde aydınlanıyordu.
Bu sayede rahatlıkla etrafı inceleyebiliyorduk.
Her taraf dağılmıştı. Cam kırıkları ve kurumuş kanlar yerleri süslüyordu. Koridorlarda devrilmiş birkaç sedye bile vardı.
"Bugün dağılmayacağız. Hastane tehlikeli olabilir. Ne kadar fazla kişi olursak o kadar iyi."
Taehyung'un kısıkça söylediği sözler ile gerginliğim hat safaya ulaşmıştı.
Kalabalık olmamız bile bana güven vermiyordu.Yavaş ve temkinli adımlarla koridordaki odaları gezmeye başladık.
Adımlarımızı her ne kadar sessiz tutmaya özen göstersekte, cam kırıkları her yanda olduğu için onlara basmaktan kaçınamıyor ve istemsizce ses çıkarıyorduk.Ancak ortalık sakin görünüyordu.
Taehyung ilk kapıyı dikkatli bir şekilde açıp içeriyi kontrol etti.
Temiz olmalı ki, kapıyı tamamen aralayıp içeriye girdi.
Bir çoğumuz odayı aramak için Taehyung'un peşinden içeriye girdik. Kalanlar ise kapının ardında nöbet tutmaya başlamıştı. Herhangi bir terslikte müdahalede bulunmak için hazırlardı.
Hızlıca odayı aramaya başladık.
Duvarlara montelenmiş dolapların birini açtım ve içini inceledim.
Burada işe yarayacak eşyalar vardı.
Çeşitli bandajlar, hap kutuları gibi bir sürü küçük ilaç kutuları doluydu.
Hızlıca sırt çantamı önüme aldım ve dolabın içindekileri çantama doldurmaya başladım.
Gözüm o sırada diğerlerine kaydı. Onlarda benim gibi, bulabildikleri her şeyi çantalarına dolduruyordu.
O sırada Taehyung ile göz göze geldim.
Elindeki birkaç ilaç kutusunu çantasına attığı gibi hemen benim yanıma gelmişti.
"Oh, burda oldukça fazla varmış. Birazını ben alayım ağır olmasın."
Omzumun üzerinden uzanıp dolaptaki, içinde ne olduğunu bilmediğim sıvıların olduğu küçük şişelerden alıp kendi çantasına atmaya başladı.
Göğsünün sırtıma temas ettiğini hissettiğimde, gergince yutkundum ve sakin olmaya çalışıp ilaçları doldurmaya devam ettim.
Nefes alışverişlerim hızlanırken, bunu farketmemesi için dua ediyordum. Sıcak nefeslerinin enseme vurduğunu hissediyordum.Bu yakınlık beni ilginç bir şekilde heyecanlandırmıştı.
Sonunda dolabı boşalttığımızda, Taehyung benden uzaklaşmış ve çantasının fermuarını kapatmıştı.
Benden uzaklaşmasının verdiği rahatlıkla bir nefes verip çantamı kapattım bende.
Daha sonra bu odadaki iş bitmiş olacak ki, herkes çıkmaya başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILL OR BE KILLED
FanfictionJungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını dindirmek için bu küçük şehire gizlice girer ve depodan yiyecek bir şeyler çalar. Ancak işler pekte...