(16)

4.9K 511 696
                                        

Sınırın dolması için 3 OY daha gerekiyordu ama dayanamadım un atıyorum djgnsjgjsjfsnfn
.
.

"Güzel. Sonunda Army'i bulabileceğiz..  Bu arada, saçma sapan intikam oyunlarını ben Army'e gelene kadar yapmayacaksın. Dikkat çekmemeye çalış. Fark edilirsen seni önce ben öldürürüm. Benim işim bittiğinde sende yaparsın ne yapacaksan."

"Tamamdır, Vegas.."

Yugyeom, telsizini kapatırken aklından geçen sinsi düşüncelerle sırıttı.
Vegas geldikten sonra Jungkook'a çektireceği acıları hayal ederken, sabırsızlanıyordu.

Yazardan~

Sabahki küçük atışmalarından sonra Jungkook yataktan kalkmış ve Taehyung'u arkasında bırakıp hızla odadan çıkmıştı.

Ona belli etmemeye özen göstermişti ancak içten içe heyecandan kalbi duracak gibi olmuştu.
Taehyung resmen defalarca kez onu boynundan öpmüştü!

Odadan çıktığı an, elini Taehyung'un öpücüklerini dizdiği boynuna yerleştirmiş ve utançla gülümsemişti. Sanki dudaklarının sıcak baskısını hala boynunda hissediyordu..

Eliyle boynunu biraz daha sıvazladıktan sonra kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı Jungkook.
Etkilenmenin sırası değildi! Ona hâlâ kızgındı! Öyle değil mi? Bu yaptığı kabul edilemezdi!

Kendine geldiği an, hızla aşağıya, salona inmişti.

Neredeyse herkes uyanmıştı. Bir kaç kişi hariç.

Boş koltuklardan birine kuruldu Jungkook. Ne yapacağını bilmiyordu, herkesin toplanmasını bekleyecekti.

O sırada Hoseok salona gelmişti.

Jungkook'un yanına doğru ilerlerken, söze atıldı enerjik bir sesle.

"Günaydınn!"

Hayatın bu kadar kötü gitmesine rağmen nasıl bu kadar enerjik ve hayat dolu olduğunu sorguladı Jungkook.

"Günaydın!" Diye cevap verdi, onun gibi.

Jungkook'tan

"Ah, kahvaltı yapacak mıyız? Yoksa direkt yola mı çıkarız?"

Diye sorduğunda, bu kararı ben vermeyeceğim için, Taehyung'a sorması gerektiğini söyleyecektim ki, o an salona giriş yapan Taehyung çoktan sorusunu cevaplamıştı.

"Kısaca bir şeyler atıştırıp öyle çıkalım."

Taehyung adımlarını hemen yanıma doğru atmaya başladığında, huysuz bakışlarımı ona göndermeye başladım.

Koskoca salonda, başka yer yokmuş gibi hemen yanıma oturmuştu.
Ona küs olduğumu defalarca kez kendime hatırlatırken, hızla yanından kalktım.

"Ben gidip atıştırmalık bir şeyler ayarlayayım."

Tam bir adım atmıştım ki, bileğime sarılan el, hızla beni geriye çekmişti.
Az önce kalktığım yere gerisin geri düşerken, şaşkın bakışlarımı beni çeken Taehyung'a çevirdim.

"Ne yapıyorsun!?"

"Sen otur. SeokJin hazırlamaya başladı bile."

"Tamam, o zaman yardım ederim." Diyip tekrar kalkacağım sırada, bileğimdeki tutuşu sıkılaşmış ve yerimde oturmamı sağlamıştı.

KILL OR BE KILLEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin