KILL OR BE KILLED

(35)

Selamlarrr

Yb yb yb yb yb!!

Bol bol oy ve yorum firlatmayi unutmayınn

Keyifli okumalarrr!

☆

Jin Hyung'un bir şey demesini beklemeden telsizi kapatmış ve belime yerleştirmiştim.

"Hadi, gidelim. Sorun çıkartma Taehyung, sana güveniyorum."

Taehyung'un elini tutmuş ve ona samimi bir gülümseme sunmuştum.
Ardından tuttuğum elini çekiştirerek peşimden yürütmeye başladım.
Elini tutarsam ikimizinde iyi hissedeceğini düşünüyordum.

Beraber el ele banyodan çıkmış ve laboratuvara doğru yürümeye başlamıştık.

☆

☆

☆

Yazardan~

Taehyung, sorun çıkarmadan karantina odasına geri dönmüş ve odadaki sedyeye uzanmıştı.

Jungkook'ta bir kaza çıkmadan bu durumu atlattıkları için mutluydu.
Kimse zarar görmeden, Taehyung geri dönmüştü.

Bir süre Taehyung'u izleyerek ve onunla konuşarak zaman geçirmiş, daha sonrasında ise uyumak üzere odasına geri dönmüştü.

Ancak asla uykusu gelmiyordu Jungkook'un.

SeokJin ve Namjoon çoktan rüyalar alemine geçiş yapmıştı bile.

Yattığı yatakta bir o tarafa bir bu tarafa dönerken, sıkıntıyla oflamıştı Jungkook.

Hemen alt katında yatan kardeşi Wooyoung'ta uyumamıştı.

Abisinin uyumadığını fark eden Wooyoung, kısık bir sesle seslenmişti.

"Hyung?"

Jungkook herkesin uyuduğunu sandığı için başta ürksede, hemen toparlanmış ve ranzadan başını sarkıtarak Wooyoung'a bakmıştı.

"Sen hâlâ uyumadın mı?"

Wooyoung yavaşça kafasını iki yana sallarken, sessizce konuşmaya devam etmişti.

"Hyung, yanıma gelir misin? Beraber yatalım."

Jungkook hemen yattığı yerden kalkarken, yavaşça ranzadan inmiş ve Wooyoung'un yanına yerleşmişti.
Kardeşini kolunun altına almış, başını göğsüne yaslamıştı.

"Hyung.. bu gidişle Taehyung Hyung'un iyileşebileceğini sanmıyorum.. Neden Vegas'a gitmiyoruz ki? Beni Vegas iyileştirmişti. Sen rica edersen bize yardım edebilir bence."

Jungkook'un o an beyninde şimşekler çakarken, gözleri kocaman açılmış ve yavaşça doğrulmuştu.
Bunu nasıl düşünememişti!?

"Tabii ya! Vegas! Ben nasıl düşünemedim bunu!? Aferin Wooyoung!
Vegas kesin bana yardım eder!
Yarın Vegas'la görüşeceğim!"

Jungkook sevinçle yerinde kıpırdanırken, heyecandan hızlı hızlı nefesler alıyordu.
Bir an önce sabah olsun istiyordu.

İkili dönen sohbetin ardından birbirlerine sarılarak uyumuşlardı.

Sabah olduğunda ise erken saatlerde uyanmıştı Jungkook.

Wooyoung'u uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalkmış ve elini yüzünü yıkamıştı.
Üzerini de değiştirdikten sonra ise koşar adımlarla laboratuvara ilerlemeye başlamıştı.