KILL OR BE KILLED

(53)

Selamlarrr
Biraz geç geldim özür dilerimm
Yazım hatası varsa üzgünüm
Oy ve yorum firlatimayi unutmayinnn

Keyifli okumalarr

☆

"Wooyoung'un söylediği gibi, iyice ihtiyar oldun başımıza. Duymuyor kulakların. Amca!"

Tamam.. Tüm kayıtsız kalışım buraya kadardı. Kimse bana ihtiyar diyemezdi!

Kaşlarımı çatıp ona kızdım.
"Hey! Ben ihtiyar değilim! Şunu söylemeyi kesin!"

Ancak sonunda benden bir tepki alabilmesiyle birlikte yüzündeki gülümseme daha da büyümüş ve küçük bir kıkırtı sunmuştu.
O an bu sözleri konuşmam için söylediğini anlamıştım.

Onun gülmesiyle birlikte ben de gülmüştüm.

Üzerine biraz daha eğildim ve kıkır kıpır gülen sevgilimin suratının her yerine sıcak öpücüklerimi bırakmaya başladım.

☆

☆

☆

Yazardan~

Hoseok, elindeki içi yemek dolu tabağı masaya yerleştirmiş ve salonda televizyon izlemekle meşgul olan Wooyoung'a seslenmişti.

"Wooyoung! Hadi gel. Bir şeyler yiyelim."

"Geldim Hyung!"

Wooyoung hızlıca televizyonu kapatmış ve koşturarak masayı çoktan hazırlamış olan Hyung'unun yanına gitmişti.

"Of çok acıkmışım ya!"

"Doğru düzgün kahvaltı yapmazsan böyle olur! Aynı abine çekmişsin!"

Hoseok sahte bir sinirle çocuğu azarladığında, Wooyoung hiç oralı olmamış ve kıkırdayarak masaya oturmuştu.
Hoseok'ta hemen karşı tarafına oturmuştu genç çocuğun.

Beraber yemeğe gömülmüşlerdi direkt.
İkisi de aşkla ağızlarını yemekle doldururken, kapı zilinin çalmasıyla birlikte ikilinin gözleri birbirlerini buldu.

"Hay sikeyim ya! Yemek yiyeceğiz şurada!"

Hoseok sinirle söylendiğinde, Wooyoung kısa bir kıkırtı sunmuş ve sonrasında ciddileşerek konuşmuştu.

"Bu kim be?"

"Ne bileyim? Git kapıya bak. Ben yemeğimi yiyeceğim."

Hoseok umursamadan yemeğine tekrar döndüğünde, Wooyoung kaşlarını çatmış ve huysuzca bağırmıştı.

"Bana ne be! Kalk sen bak. Ben de yemek yiyeceğim!"

Hoseok yemekten başını kaldırıp Wooyoung'a kınayıcı bakışlarını atarken, hızla sandalyeden kalkmış ve söylene söylene kapıya yürümüştü.

"Terbiyesiz çocuk seni! İnsan Hyung'una hiç böyle yapar mı? Hyung, sen yorulma ben bakarım der! Ama nerde~! Bizimki anca götünü devirip yatsın! Abisine çekmiş işte ne olacak!?"

"Hyung söylenme de kapıya bak hadi!" diye bağırdı Wooyoung kıkırdayarak arkasından.

"Nankör seni! Biz seni Vegas'la görüştürmek için ugraşalım, sen bir kapıya bakma! Yazdım bunu bir kenara Wooyoung, haberin olsun."

"Hyung amma laf yaptın ha! Tamam bir dahakine ben bakarım."

Lafları arasında hala çalınan kapı yüzünden Hoseok bu seferde ona söylenmeye başlamıştı.