Araba evin önünde durduğunda bir süre boş gözlerle evi seyrettim. Beklediğimden daha güzel geçen iki gün sona ermişti. Eve dönmüştük. İlk defa görüyormuş gibi evi seyrederken aslında ne arabadan inmek ne de ondan ayrılmak istiyordum. İş yemeğine kadar biraz daha benimle kalamaz mıydı? Çok alışmıştım.
O da benden farksız gibiydi. Sessizce durmuş hiçbir şey demeden beni bekliyordu. İlk hareketi benim yapmamı bekliyormuş gibi.İsteksiz bir şekilde emniyet kemerimi çözdüm. O da emniyet kemerinden kurtuldu. Benden önce davranarak arabadan indiğinde benimle birlikte kapıya kadar geleceğini anlamıştım. Arabadan indim. "Gelmene gerek yoktu." demiştim ama bana eşlik eden adımları beni kapıya dek geçirmişti.
Kapıya yaklaştım. Anahtarımı çıkardım ve ona sarılarak vedalaştım. Ayrılmadan önce yanağımı öptü. Geriledi. Üzerindeki takım elbiseye uzunca baktım. Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı acaba?
"Görüşürüz." dedim. Ayrılmak istemiyordum. Ona kalması için uzun uzun bakıyorken uzanıp dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı. "Görüşürüz güzelim." Gidiyor muydu yani?
Birazdan surat asacak gibiydim. Moralim her geçen saniye düşerken arkamı dönüp anahtarı kapı deliğine yerleştirdim ve kilidi açıp kapıyı araladım. Hâlâ arkamda durduğunu hissediyordum. İçeriye girdim. Gözlerime beklentiyle bakan ifadesini gördüğümde ise onu böyle göndermek istemediğime emin olmuştum. İkimizde henüz ayrılmak istemiyorduk çünkü bu tatilden istediğimizi aldığımız söylenemezdi. En azından tatil bitmeden bir şeyler yapmalıydık.
Uzanıp kravatını tuttum ve onu doğruca içeri çekerek dudaklarına uzandım. Bu anı beklediğini biliyordum. Dudakları dudaklarımın üzerinde anında bir üstünlük kurarken onu içeri çeken ben değilmişim gibi beni yönlendiren o olmuştu. Bedenimi kapıya yaslayarak kapıyı kapattığında önümde eğilip beni kucağına aldı ve sırtımı kapıdan ayırarak doğruca üst kata çıkan basamaklara yöneldi. Kalbim hızlanmıştı. Attığı her adımda heyecandan kasıklarımın sızladığını hissetsem de ona daha sıkı sarılıyor ve bu heyecanı katlıyordum.
Elleri kalçalarıma inmiş onları sıkıca tutuyorken altımdaki kot pantolondan hissettiğim parmakları adeta tenime saplanmıştı.
Odama girmiştik. Beni yere bıraktı. Bunu fırsat bilerek onu kapıya yaslamıştım. Uzanıp kapıyı kilitledim ve üzerindeki kravata uzandım. Önce onu çözdüm ve boynundan çıkararak yere bıraktım. Hemen ardından üzerindeki cekete uzandım ve onu omuzlarından geriye iterek kollarından aşağıya kaymasını sağladım. Yeri boylayan ceketinin ardından parmaklarım gömleğinin düğmelerini bulmuştu. Onları çözmeye çalışıyordum. O ise rahat durmuyor kalçalarıma yerleştirdiği elleriyle kalçalarımı okşamakla uğraşıyordu.
"Acele et Ada." dedi sabırsız bir sesle. Titreyen ellerime hakim olmaya çalışıyordum. Aralık duran dudaklarımı birbirine bastırarak son düğmeyi de açtığımda onu üzerinden adeta çekiştirerek çıkarmıştım. Çıplak tenine özlemle dokundum. Ellerimi nazikçe karnının üzerinde gezdirmeye başladığımda beni tutup ters çevirmişti. Sırtımı kendine doğru çekti ve ona yaslanmamı sağladı. Elleri doğruca kot pantolonumun düğmesi açtı, fermuarını indirdi. Başını omzumun üzerinden öne doğru getirdi.
Ellerinden biri pantolonumdan içeri girdi. İç çamaşırımı aralayan parmakları kadınlığımı bulduğumda kendimi daha sert bir şekilde ona yaslamıştım."Yalçın!"
"Söyle güzelim?"
Zevk noktamı bulan parmakları oraya bastırmaya başladığında başımı geriye doğru attım. Dudakları anında açığa çıkardığım boynumu öpmeye başlamıştı. "Söyle Ada? Ne yapmamı istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERLE GÖK ARASINDA
RomanceEğildi. Dans pistinde yarım bıraktığımız işi bitirmek ister gibi burnunu şakağıma yasladığında tenimi takip ederek doğruca boynuma kaydırmıştı. "Saçların başımı döndürüyor." Burnunu boynuma sürttüğünü hissediyordum. Duraksadı. "Kokun..." Boynuma uza...