Acıyordu ama duygularımın yerle bir oluşu kadar değil.

98 11 7
                                    

*Hatırlatma*

"Merak ettiğim bir diğer şey ise ailesinin bunlardan haberi var mıydı?"

*Hatırlatma bitmiştir*

"Ailesinin yaptığı bu iğrenç şeyden haberi var mıydı? Veya bizim burada olduğumuzdan? Onlar da mı bu oyunun bir parçasıydı? Tüm sorular kafamda dolanırken kapının açılması ile düşüncelerimi bir kenara ittim. Kalkıp bakamadım. Ama ayak seslerini duymuştum."

Jonas: akşam yemeğin.

"Evet.. lanet pisliklerden biri."

"Gelip yatağımın kenarına oturduğu zaman bakışlarımı ona kitledim. Tepsiyi dizlerinin üzerine indirmiş ve kaşığı çorbaya daldırmıştı. "

"Mecbur yemeliyim. Güç toplamalıydım yoksa buradan kurtulamazdım. Mecburum."

"Kasenin dibini getirene kadar içmiştim. Ardından peçete ile dudaklarımı silmiş ve kalkmıştı. O gittikten sonra düşüncelerime daldım tekrar. İçim bir kötü olmuştu. Aslında çok kırgındım. Herkese.. o kadar kırgındım ki. Beni kurtarmaya gelmemeleri beni çok kırıyordu. Ama Kook aklıma geldiğinde bile kalbim çarpıyordu. Uslanmıyordu kalbim..."
.
.
.
*1 Ay sonra - 7 Şubat*

-Esaretin 291. Günü-

"İyileşmiştim. Kaburgamdaki kırık düzelmişti. Bunun için üzülüyordum çünkü iğrenç oyunlarına devam edeceklerdi. Yine yapacaklardı ve bu gerçek beni kahrediyordu."

"Jon ise yine birşeyler zırvalıyordu."

y/n: Jon, dur artık.

"Diyerek sözünü kestiğimde bakışlarını üzerimde yoğunlaştırdı."

Jon: ne oldu yine, Marie?

y/n: o odaya girmek istemiyorum.

Jon: haşerelerle aynı odada kalmak kötü mü? Alıştığını düşünmüştüm.

y/n: benim yerime sen girebilirsin o zaman.

"Dediğimde göz devirmişti. Boynumdaki kolyenin taşını baş parmağım ve işaret parmağım arasında çevirip oynarken onu izlemeye devam ettim."

y/n: neden maskeni hiç çıkartmıyorsun?

Jon: kural kuraldır.

y/n: ama neden?

"Geldiğimden beri hep beyaz maske taktığını görüyordum. Hiç yüzünü görmedim."

Jon: yüzümüzü görmeniz yasak.

y/n: niye, ifşa olduğunuz zaman kimliğiniz deşifre olur diye mi?

Jon: o da var.

y/n: başka sebepleri de var yani?

Jon: Marie, ne kadar çok konuştuğunun farkında mısın?

"Dediğinde oflamış ve göz devirmiştim. Aklımdan geçen soruyla resmen gözlerim dolmuştu."

y/n: kaç ay oldu?

"Sesim ince ve titrek çıkmıştı. Düşünmüş gibi yapmıştı. Bir süre sonra cevap vermişti."

Jon: her sabah kontrol yapılıyor. Senin ki 9 ay ve 7 gün.

"Nefesim kesilmişti adeta. Çok uzun zaman geçmiş. Neden hala buradayım peki? Ailem dediğim insanlar, Neredesiniz siz!"

J.Jungkook İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin