Hayatın Bize Oynadığı Bir Oyundu.

69 7 6
                                    

*Hatırlatma*

y/n: Tanrı'm, koru onları..

*Hatırlatma bitmiştir* 

"Göz kapaklarım ağırlaşıyordu. Wendy'nin saçlarımı okşaması bile uyumam için yeterliydi. İnsan Küçük bir sevgi kırıntısına muhtaçtı burada. "
.
.
.
"Açılan kapının sesi ile gozlerimi açmak zorunda kalmıştım. Gözlerim bulanık görürken yerimde Dikleşmeye çalışmıştım. "

"Burada akşam yemeğine kadar asla derin bir uyku içine girmeyiz çünkü kötü birşey yapabilirler ve tetikte olmamız gerekiyor. Yoksa bu yerde bizi koruyacak kimse yoktu. "

"İçeriye Jon ve bir adam girmişti. Aynı Jon gibi, o da Youngwo'nun adamıydı. Wendy ve ben aynı anda ayağa kalkınca bize bakmışlardı. "

Jon: Wendy, gidiyorsun.

Wendy: tamam..

"Demişti küçük bir mırıltı ile. "

Jon: Marie, sen benimle geliyorsun.

y/n: tamam.

"Tamam! Burada başka ne diyebilirim? "
"İkimizde odadan çıkmıştık. Wendy, o adamla beraber giderken ben ise Jon ile birlikte ters yöne yani temizlenmeye gidiyordum. "

"Her yer beyazdı ve bu aydınlık gözlerimi acıtmaya başlatmıştı. Yürürken başımı bile yerden kaldırmamıştım. Ancak bu uysallık Youngwo'yu sakinleştirirdi. "

"Geldiğimizde odaya girdik. Bu iki kadın yine benim için bekliyordu. Jon onlara hatırlatıcı bir bakış atmış, ardından odadan çıkmıştı. Kadınlar bakışlarını üzerimde gezdirdiği zaman öne doğru bir adım atmıştım. "

X: kıyafetinizi indirin.

"Bildiğim şeyler. Kıyafetimi gözleri önünde indirmiştim. Kollarımdan sıyırdıktan sonra yere bırakmıştım. Şu bedenime bak böyle. Morluklar fenaydı... "

"Ellerim sütyenime uzanmış ve kaldırarak indirmiştim. Nasıl olsa umut yoktu, saklamam gereken birşey de yoktu. Sonuçta hayatımın sonuna kadar buradaydım. Alışmak lazımdı. Kadınlar çıkarmama şaşırmış olmalıydılar çünkü bu zamana kadar asla önlerinde çıplak durmamıştım. "

"Tangamı da zorlu bir nefesle indirmiş ardından daha fazla böyle durmamak adına hızla küvete girmiştim. "

"Aynı şeyler oldu. Onlar bedenimi ve saçlarımı özenerek ve dikkat ederek yıkamışlar, temiz kıyafetlerden sonra saçlarımı kurutmuş ve saç bakım yağı gibi çeşitli şeyler denedikten sonra tamamen hazır hale gelince Jon gelmiş ve odama geri dönmüştüm. "

"Aynı şeylerdi yani. Değişen birşey yok. Bembeyaz odada tek renk kolyemdeki kırmızı taştı. Bu kolyeden nefret ediyordum. Bana birçok kötü şeyi hatırlatıyordu. Öncelikle Youngwo taktığı için nefret ediyordum. Kırmızılığı bana yılbaşını hatırlatıyordu, kan kustuğum zamanı. Ayrıca bana aylar önce girdiğim o odayı hatırlatıyordu. Odadaki kırmızı ışıklar, ellerimdeki kurbanımın kanı... Kırmızıdan nefret ediyordum artık. "
.
.
.
~Yazardan~

"Geçen bir hafta sürede Bay Seo-jun hastaneden taburcu olmuştu. Doktorlar dinlenmesi gerektiğini söylese de o aksini yaparak y/n için arayışlara dahil olmuştu. Bir yandan da onu kimin zehirlediğini araştırmışlardı. Evdeki iki hizmetçiden biri evin temizlik işlerine bakarken diğeri ise sadece mutfak ile ilgileniyordu. O gün Bay Seo-jun'un yediği birşeyden zehirlendiğine dair şüphelendikleri için öncelikle mutfaktaki hizmetçiyi sorgulayacaklardı ama maalesef başarısız oldular. Mutfağa gittiklerinde hizmetçinin bileklerini keserek intihar ettiğini görmüşlerdi. Yani onun ölümüyle evdeki hainlerden birinin o olduğu öğrenilmişti. "

J.Jungkook İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin