Gelmiyorsunuz, en çokta bu acıtıyor.

84 13 11
                                    

Hatırlatma*

y/n: dokunma!

*Hatırlatma bitmiştir*

"Dediğim zaman yüzüme bakmıştı. Bakışlarını her zerremde gezdirdiği zaman rahatsız olduğumu belli etmek adına sahtecikten bir öksürük bırakmıştım."

y/n: odama gidelim.

"Diyerek yavaş adımlarla yürümeye başlamıştım. Yanımdan yürümeye devam ettiği zaman aklıma gelen sorulara bir umut cevap verir diye sormaya karar verdim."

y/n: neden yapıyorsunuz bunları?

Jon: sorularına yanıt veremem.

y/n: neden?

Jon: efendimiz istemediği sürece hiçbirşey bilemezsin.

"Demişti katı bir ses ile."

y/n: efendi dediğiniz şu şahıs kim?

Jon: dediğim gibi, o istemediği sürece sana bir bilgi vermeyiz.

y/n: ne yapacaksınız bana?

Jon: aklına gelebilecek herşeyi.

"Dediğimde aklıma daha kötü şeyler gelmeye başlamıştı ama bu düşünceleri bir kenara itmiştim."

y/n: neden yapıyorsunuz?

Jon: efendimiz-

y/n: biliyorum. Efendiniz istemediği sürece cevap veremezsiniz.

"Odama yetiştiğim zaman kapının önünde durmuş ve ona bakmıştım."

y/n: neden ruh hastası gibi giyiniyorsunuz?

"Demiştim baştan aşağıya süzerek."

Jon: kendi üzerindeki kıyafete bak, burada hastaya benzeyen sensin.

"Dediğinde göz devirmiştim."

Jon: gir içeriye.

y/n: sizden nefret ediyorum.

"Deyip adımlamış ve kapıdan içeri girmiştim. Arkamdan göz devirdiğine yüzde bin eminim ama kanıtlayamam."

"Arkamdan kapı kapandığı zaman oflamış ve yatağa doğru ilerlemiştim. Yorgundum, dinlensem iyi olacak..."

"Yatağa uzanmış ve yastığa sarılmıştım. Kollarımın arasındaki bu yastığı Kook olarak hayal etmiştim. Yakında ona da sarılacağım, beni kurtarmaya gelecek. Umudumu kaybetmeyeceğim... Eğer kaybedersem sonsuza kadar burada kalacağım..."
.
.
.
*2 hafta sonra*

"Cidden çıldırmama az kaldı. Yaptıkları iğrenç şeyler yüzünden artık dayanacak gücüm kalmamıştı. İğrenç cezalarına devam ediyorlardı. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Zaman ilerledikçe umudumu kaybetmeye başlıyordum. Buradan ne zaman kurtulacağım?"

"Verdikleri yemek demeye bin şahit gereken ve anca bir kuşun karnını doyuracak şeyler yüzünden zayıflamıştım. Resmen eriyordum. Bu kıyafet zaten bol geliyordu ama daha da içinde kaybolmuştum resmen."

"Güneş yüzü görmeye hasret kalmıştım. Bazen nefesim daralıyordu bu odada. Kabuslar ve halüsinasyonlar görüyordum. Beni çıldırtmayı amaçlıyorlarsa başarmak üzereler..."

"Odanın kapısı açıldığı zaman bakışlarımı o yöne kitlemiştim. İçeriye Jon girdi. Bakışlarımı ondan ayırmamıştım. Korktuğumu belli etmemek için çok konuşuyor ve onlara sürekli hakaret ediyordum. Bir nevi ben onların psikolojisini bozuyordum."

J.Jungkook İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin