J.Jungkook İle Hayal Et

panzehirinde dudaklarımmış.

*Hatırlatma*

Jk: fazlasıyla güzel.

*Hatırlatma bitmiştir*

y/n: teşekkür ederim, sen de çok yakışıklı olmuşsun.

"Dediğimde elini belime koyarak biraz daha çekti kendine. Dokunuşları adeta bulutların üzerinde gibi hissettiriyordu. Bir yandan ise bu kadar yakınlık beni ateşin içinde gibi hissettiriyordu."

Jk: bu kadar güzellik fazla değil mi?

y/n: abartılı mı?

"Dedim kendimi süzerken. Diğer elini yanağıma koyarak ona bakmamı sağladı."

Jk: elimde olsa kimselere göstermem seni.

"Gülümserken yanağına küçük bir buse kondurup geri çekilmiştim."

y/n: sadece sen.

"Dedim işaret parmağımla göğsüne dokunurken. Ardından elimi geri çektim."

y/n: gidelim hadi.

"Ellerimizi birbirine kenetleyip yürümeye devam ettik. Hiç olmadığım  kadar farklı hissediyordum. İlk defa birine ait hissettim ve ilk defa birini yalnız bana ait hissettim."

"Evden çıkıp arabaya binmiştik. Uzun bir yolculuğun ardından ise araba durmuş ve camdan dışarıya bakmıştım. En ünlü gece kulüplerinden biriydi burası."

"Arabadan çıkmış ve koluna girerek devam etmiştik. Kapıda duran büyük cüsseli korumalar sanki Kook'un kim olduğunu anlamış gibi büyük bir saygı ile eğilip bize yol vermişlerdi. Birlikte içeriye girdik ve asıl alana doğru yürümeye devam ettik. Eğlencenin sesi kulaklarıma dolarken bakışlarımı yoldan ayırmadım."

y/n: büyük bir parti gibi duruyor. Diğerleri neden gelmedi?

Jk: çünkü bu benim arkadaşımın düzenlediği rastgele partilerden biri. Diğerleri hem onu tanımıyor hem de aynı ortamda bulunmak istemiyordu.

y/n: şu arkadaşın nasıl biri ki?

Jk: değişik bir adam ama genelinde kötü bir niyeti yok.

"İçeriye girdiğimiz zaman çok kalabalık bir insan topluluğuna girmiş bulunduk. Herkes müziğin ritminde eğleniyor ve dans ediyordu. Bizi fark eden birkaç kişi çekinerek geriye doğru yürümüşlerdi. Bir masanın başında durduğumuz zaman yanımıza iki kişi geldi. Bir adam ve bir kadın. Adam Jungkook ile çok samimiymiş gibi elini uzattı."

X: geldiğine sevindim dostum. Nasılsın?

Jk: iyiyim Joshua. Sen nasılsın?

Joshua: gördüğün gibi dostum. Yanındaki güzellik yeni kız mı?

"Deyip bana bakmış ve elini uzatmıştı. Elini tutup sıktım."

y/n: Jeon y/n.

Joshua: Joshua Morgan. Tanıştığımıza memnun oldum.

"Dediğinde başımı sallayarak onayladım."

X2: vay evlenecek kadar büyüdün mü sen prenses?

"Deyip Kook'a bakmıştı kadın. Dalgayla söylediği şey Kook'un göz devirmesine sebep oldu."

Jk: Emma kes şunu.

Emma: kuzenin falan mı?

"Dediğinde elimi uzatmıştım. Kadın elimi tutarken kendimi tanıttım."