Yorumlarınızı bekliyorum canlar...💞İdil Hanım otel odasının beyaz rahat koltuğunda oturmuş geriye yaslanmıştı. Üzerinde siyah kumaş pantolon ve açık mavi birkaç düğmesi açık bir gömlek vardı. Bu kıyafetlerinin maskülen havasını hacimli saçları, simetrik güzel yüzü ve ağır makyajı dengeliyordu.
Bacaklarını üst üste atıp odanın ortasında ayakta dikilen bana baktı.
"Bana bir içki doldurabilir misin Hazan? İstersen den de al.." diyerek köşedeki masayı işaret etti.Masanın üzerindeki bardakları ve cam şişede içkileri gördüğümde çantamı orta sehpaya bırakıp o köşeye yürüdüm. Odanın içindeki her hareketimi dikkatle izliyordu. Bedenim nereye giderse İdil Hanım'ın gözleri de oradaydı.
Masanın başında kristal bardağa viski doldurdum. Bardağı alıp İdil Hanım'a doğru adımladım.Koltuğun önünde durup bardağı ona uzattığımda önce bardağa sonra bana baktı. Bardağı elimden almadan bileğimi tuttu. Beni biraz kendine doğru çektiğinde ona doğru küçük bir adım attım.
"Otur.." dişleri arasından konuşup beni hafifçe geriye ittiğinde İdil Hanım'ın oturduğu geniş koltuğun önündeki mermer sehpaya İdil Hanım'ın tam karşısına oturmuştum. Ben oturduktan sonra elimdeki içkiyi alıp yine arkasına yaslandı. İçkiden bir yudum alırken gözlerini üzerimden ayırmıyordu.
Böyle bir yakınlıkta ve üzerimdeki gözlerin ağırlığı ile iyice gerildim.Mermer sehpada bacaklarım birbirine yapışmış ellerim dizlerimde oklava yutmuş gibi oturuyordum. Sessizlik yine canıma okurken İdil Hanım içkisini yudumlayıp beni izliyordu. Ona kalsa bunu saatlerce yapabilirdi ama ben daha fazla dayanamadım.
"İdil Hanım..Neden burdayız?" diye sorduğumda bakışlarını üzerimde gezdirdi. Onun bu yavaş ve uzun imalı bakışları üzerimde gezdikçe nefesim bana yetmiyor gibiydi.
"Tanışmak için Hazan'cığım." dediğinde sesindeki tını imalıydı. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Gözlerimi ondan kaçırarak derin bir nefes aldım.
"Demek kadınlardan hoşlanmıyorsun..?" soru sorar gibi konuştuğunda az önceki sessizlik için pek çok şey verebilirdim. Bakışları üzerimde gezinirken söyleyeceklerimi bekliyordu. Bardağındaki içkiyi çevirirdikten sonra derin bir nefes verip bir kaşını kaldırdı ve göz bile kırpmadan bana baktı.
İşte bu sabit, buz gibi mavi bakışa karşı nefesimi tutup kalbimin durmaması için yalvarmaktan başka bir şey yapamadım."İdil Hanım..Ben daha önce hiçbir kadınla olmadım ve zaten bunu da istemiyorum..Ama tabi olanlara da saygım sonsuz sadece ben yapabileceğime inanmıyorum...."
"Hazan.." ben panikle arka arkaya konuşurken ve ellerimi havada ordan buraya sallarken İdil Hanım'ın adımı söylemesi ile bir anda sustum.Sözlerim bıçakla kesilmiş gibi yutuldu ve içimde kaldı.
İdil Hanım yaslandığı koltuktan doğrulup dikleşti. Viski bardağını oturduğum masaya vururcasına koyduğunda bardağın masaya vuruş sesiyle bir anda yerimde hopladım. Ses odada yankılandığında vücuduma giren ani irkilme ile kalbim hızla attı.
Bardağı bıraktığı eli bu kez çenemdeydi. Çenemi iki yanından sıkıca kavradığında yüzümü sıkan parmakları yanaklarımda çukurlar oluşturuyordu.
Dudaklarım öne doğru uzarken gözlerim şaşkınlıkla açılmış nefesim kesilmişti.
İdil Hanım'ın soğuk elleri güçlü bir şekilde çenemi kavrıyordu."Ben sabırlıyımdır Hazan..Senin kendini keşfetmeni bekleyecek kadar sabırlı.." mavi gözleri yüzümde gezinirken gözlerim dolmuştu. Daha ne kadar bu çenemi sıkar halde duracaktık.
"Ama o zamana kadar..Beni üzme tamam mı?" dediğinde ne söylediğini ne anlamda söylediğini anlayamasam da başımı salladım.
Biraz daha yaklaştı. Çenemi daha serbest halde bıraktığında dudaklarım normal şekline döndü. Ama eller hala çenemdeydi. Bu kez daha nazik tutuyordu. Yüzüme iyice yaklaştı. Dudaklarımın üzerine nefesini verecek kadar yakınken gözlerime baktı.