•kumar•

1K 85 50
                                    


beğeni nazım buraya kadardı djxjd  hepinize çok teşekkürler 😍

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum..✨✨


İdil Değirmenci' den

Güçlükle kendimi o evden dışarı atabildiğime kendim de şaşırıyordum.
Hazan'ı bırakmak..
Ayaklarım geri dönmeyi arzularken ve kalbim, aklım hala ondayken..Derin bir nefes verdim. Arabama yürüdüm.

İradesiz ve kendine hakim olamayan biri değildim. Öyle olamazdım. Gitmeliydim. Aldığım nefes yetmiyordu. Nefeslerim hızlandığında camı açtım.
Hazan'ı düşünmeyi bırakmazsam ne kadar nefes alırsam alayım yetmeyecekti.
Başka bir şey düşünmeliydim.

Ama gözlerimin önünde zihnimde tenimde o vardı. Göğüs kafesim hızla inip kalkarken boğuluyormuş gibi hissediyordum. Ellerim boğazıma gitmiş aldığım her nefes kesik kesik ve hızlıydı.
Yanaklarıdan süzülen gözyaşlarının birer inci gibi yol alışı dönüyordu zihnimde. Onu düşünmemeliydim.. Bana 'gitme' deyişi yankılanıyordu kulaklarımda..Nefesim yetmiyordu.

Hemen çantamdan telefonumu çıkardım. Uzunca bir yol koşmuş gibi nefes nefeseydim. Boğazım kurumuş kalbim hızlı atıyordu. Acınacak haldeydim.
Hemen hızlı aramayı çevirip telefonu kulağıma götürdüm. Birkaç saniye sonra açıldı.

"Nefes..Nefes alamıyorum.." panik halde hızlıca söylediğimde telefonun diğer ucundaki ses benim aksime sakindi.
"İdil..Bana odaklan..Saymaya başlıyorum..Hadi.." dediğinde odaklanmaya çalıştım. Hazan'ı düşünmemeye çalıştım.

"1...2..Nefes..3...4...Nefes.." onun sayışı ile nefesimi düzenlemeye çalışıyordum. Bu böyle birkaç dakika sürdü. Biraz olsun düzelmiştim.

"Geliyorsun değil mi?" sorusuyla telefonu fırlatıp atmak istedim. Gelmek istemiyordum. Burada değil Hazan ile o yatakta olmalıydım.

"Arabadayım.." kısaca söylediğimde hala nefesime odaklanmış durumdaydım. Hala derin derin nefes alıyorum ama hızı normale gelmişti.

"Havaalanında hatta uçakta olmanı tercih ederim.." dişlerimi sıktığımın farkında değildim. Bu aptal sözleri beni delirtiyordu.

"İlkay..Tercihine başlarım..Yapamıyorum.." bağırdığımda arabanın direksiyonuna sertçe vurmuştum.

"İdil..Yapmak zorundasın..Bekliyorum seni..Lütfen o uçağa bin." cümlesini bitirir bitirmez telefonu kapattım ve yan koltuğa attım. Arabayı çalıştırıp hızla sürdüğümde Hazan'dan uzak olma fikri beni delirtiyordu.

Telefonu alıp Kaya'yı aradım birkaç çalıştan sonra açtı. Saat sabaha karşı dörde geldiği için sesi uykuluydu.
"Benimle havaalanında buluş...Söyle jeti de hazırlasınlar..İsviçre'ye.." diyerek kapattım. Boş yollarda gecenin ortasında arabamı havaalanına gitmeye zorlarken gözümün önünde sadece Hazan vardı.

O mükemmel gözleri, beni uyuşturan kokusu, yumuşacık teni..Ve tabi son sözleri..Haklıydı bağlanmaktan korkuyorum ama daha çok korktuğum şey ona zarar vermekti.

Onu kendimden korumak için ayağımın altındaki bu gaza basmak zorundaydım. Onu daha fazla zorlayamazdım. Daha fazla yıpratamazdım onu..Bu durumun sonu hiç de sağlıklı değildi. Derin nefesler aldım. Uzaklaşmalıydım..

Havaalanına gider gitmez Kaya ile buluştum. Beni baştan aşağı süzerken bir şey söylemeye çekiniyordu  ama gözlerindeki endişeli bakışı anlamıştım.

"Bişey yok Kaya..İşine bak.." diyerek yürüdüğümde o da arkama takıldı.

"Normal halinizi bilmesem bir şey olmadığına inanırdım." dediğinde durup ona önümü döndüm.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin