•güven yıkılınca•

851 79 38
                                    


O ağlamaktan arkamda uyuyakaldığında benim gözüme uyku girmemişti. Kolları arasında yavaşça döndüğümde yüz yüzeydik..

Öyle güzel uyuyordu ki..Salınmış yüzünde her bir parça eşsiz bir güzellikte konumlandırılmıştı..Uzun kirpikleri kapalı gözlerinde bir çizgi halinde duruyordu. Ağır ağır nefes alışı dolgun dudakları yüzüne tutam tutam saçları ile izlemeye doyulmaz bir güzellikti. Özlediğim bir güzellik.

Yüzüne düşen saçları çok yavaş ve onu asla uyandırmayacak bir şekilde başının gerisine doğru taradım. Yüzlerimiz arasında mesafe yok gibiydi. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu..

Ona karşı koyamamaktan nefret ediyordum ama öyle olmuyordu işte..Beni bıraktığı için gittiği için ondan nefret etsem de nefretimden daha çok özlemiştim onu..
Nasıl böyle delicesine bağlanmıştım ki beni terk eden kadın geri döndüğü ilk anda beni yeniden aynı yerde aynı aşkla buluyordu.

Onsuzken ettiğim yeminleri bir anda yutmuştum. Nefretim o bana dokunana kadar sürmüştü..Bu gurursuzluk ya da zayıflık değildi. Düpedüz aşıktım işte..Mantığımı aklımı doğrularımı bir kenara bırakıp kalbimle koşuyordum ona..

Uyurken şu masumluğuna öyle dalmıştım ki gözlerini açtığında biraz ürktüm. Deniz mavisi gözleri beni gördüğünde dudağı hafifçe tebessüm ile kıvrıldı. Uzunca bir süre ağladığı için gözleri kızarmış ve şişmişti.

"Seni asla bırakmayacağım artık.." uyanır uyanmaz yüz yüzeyken tam gözlerime bakarak söylemişti.

"Sana inanmıyorum.." dedim aynı yakınlıktan..

"Biliyorum..Ama göreceksin Hazan.." yüzümün her noktasını inceliyordu.
"Her şey bitti artık..Zihnim özgürleşti..Görüşüm netleşti.." saçlarımı seviyordu.. Naif bir sesle konuşurken bana bakmayı sürdürdü.
"Sana yaşattığım her şeyi telafi edeceğim ve sana bambaşka bir İdil'in varlığını kanıtlayacağım sevgilim.."

O karşımda böyle konuşurken inanmamak elde değildi..Ama ben de birkaç saat önce masada üzerinde tepindiğim gururumu, onsuzken düştüğüm o en dibi bana yaşattığı dayanılmaz acıyı unutamıyordum.. Aylarca süren depresyonumu, su yerine alkol içtiğim her anı, gördüğüm her kadını ona benzetmemi, bir banka bakarak ağladığım anları, kediyi onun yerine koyup sevişimi en kötüsü de hapları avcuma doldurduğum o geceyi unutamıyordum..

Söyledikleri ne kadar güzel şeyler olsa da umut edemiyordum. İtimat edemiyordum sözlerine..Ona olan delicesine özlemime karşı koyamayıp kollarında sakinleşsem de duygusal olarak hala nefret doluydum ona..

"Bir sonraki anlamsız terk edişine kadar.." diyerek kollarından ayrıldım. Yataktan çıkıp dolabıma geçerek üzerime bol bir tişört geçirdim. Altıma da iç çamaşırlarımdan birini giydim..
Ona döndüm. Siyah iç çamaşırı takımı ile beline kadar örttüğü yorganın altında yatıyordu. Siyah saçları yastığın her bir noktasına dağılmıştı. Beni izliyordu. Gülümseyerek..

"Gidebilir misin İdil?" dediğimde yatakta doğruldu. Yorganı üzerinden atıp ayaklandı.
"Gitmemi istiyorsan giderim Hazan.." yanıma geldi. Tam karşımda duruyordu.

Avuç içini yanağıma kapatıp yanağımı sevdi.Nedense bu hareketi ona birkaç saat önce tokat atmamı hatırlatmıştı. Ben ve birine vurmak..Hele bir de İdil'e..Gerçekten hayal bile edemeyeceğim şeyi yapmıştım..Ama beni sinirlendirmişti ve ona zaten öfkeliydim..Sanıyorum bu yüzden tepki vermemişti..

"Seninle uyumayı öyle çok özledim ki..Ama git dersen giderim.." dediğinde derin bir nefes verdim.

Ben de onunla uyumayı özlemiştim..Ama ona karşı koyamamaktan sürekli kendimi onun kollarında bulmaktan yorulmuştum. Bedenim ve ruhumun bu dengesiz hali beni yoruyordu. Böyle olunca sağlıklı düşünemiyordum.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin