İDİL'DEN
Odadaki tüm oksijeni çekmek istiyordum çünkü aldığım nefesler bana yetmiyordu. Tüm vücudum baştan aşağı kasılırken ellerim başımın tepesindeki çarşafı sıkıyordu.
"Aah..Hazan.." adını inliyordum..Parmakları müthiş bir hızla içime sert darbeler gönderirken inleme seslerime ıslak vajinamdan çıkan sesler karışıyordu.
Hazan bir yandan boynumu öpüp ısırırken sanki boynumdan ruhumu çekiyordu. Her dokunuşu beni yakıp kavururken kendimi ona bırakmak aldığım en doğru karardı.
Gözlerim sımsıkı kapanmış nefesim adeta durma noktasına gelmişken dudaklarımı ısırıyordum. İnlemelerim odayı doldururken onun hızlı parmakları da içimi dolduruyordu. İkimizin de tüm vücudu terden parlıyordu.
"Hazan..." nefes nefese konuştum. Gözlerime kısa bir bakış attığında halime çarpıkça gülümsedi. Beni bu hale getirmekten zevk alıyordu.
"Hazan.." diye inledim..Göğüs kafesim hızla inip kalkarken tüm vücudum kasılıyordu. Bacaklarım titremeye başladığında karnım bir parça nefes için içeri çekiliyordu.
"Hazan.."
"Hazan..."
Gözlerimi açtığımda nefes nefese ve kan ter içindeydim.. Etrafıma bakındım.. Odamdaydım..Hazan falan da yoktu yanımda..
Derin bir nefes alıp oturduğum yerde saçlarımı geriye taradım.
Hazan..Dengemi bozmuştu..Bu nasıl bir rüyaydı?
Ya da doğru soru ben bunları rüyada görecek kadın mıydım?
Onunla her an böyle olabilecekken rüyalarımda görüyordum artık..
Tam anlamıyla sırılsıklam uyanmıştım.. Yatağa uzanıp ellerimi iç çamaşırıma götürmemek için kendimi zor tutuyordum.
Oteldeki o geceyi düşündüm..Hali, tavrı, bakışları dokunuşları, kokusu, teni..Düşündükçe nefesim kesiliyordu.
Beni öylece yatakta bırakmasına o an sinirlensem de şu an gülümsüyordum..Oynuyordu benimle ve demek ki oynamaya değerdim..Hala benimle uğraşmak istiyordu..
Giyinirken söyledikleri aklıma geldiğinde rüyamı unutmaya çalışarak ve ellerimi yerinde tutmaya çabalayarak derin bir nefes verdim.
"Kendine dokunmak yok..Ben sana dokunana kadar bekleyeceksin İdil..Benim istediğim yerde, benim istediğim zamanda, benim istediğim şekilde olacak..Bekleyeceksin.." yani bu cümlelerin Hazan'dan çıktığına inanamasam da gözlerime bakarak tane tane söylemişti.
Onu başımı sallayarak onaylamaktan başka bir şey yapamadım.
Şu an o burada olmasa da ve gördüğüm rüyayla yanıp tutuşuyor olsam da dokunmayacaktım..Ona da sözlerine de isteklerine de sadık kalacaktım..
Yataktan hemen çıktım. Duş almalıydım..
Uzun ve kendimle savaştığım bir duştan sonra hemen hazırlandım.
Saat sabah yediye geliyordu. Çocuklar da birazdan uyanacakları için hemencecik giyinip çıktım. Onları okula ve kreşe bıraktıktan sonra şirkette işlerim vardı..Sonra Lina'yı yüzmeye kursuna götürecektim..Sevişmemizden sonra Ekim ile ilk kez karşılaşacağım için gergin olsam da öğleden sonrası için sabahtan gerilmemeliydim..
Akşam da Hazan'ı görmeye gidecektim..
Hazan (07:12)
Aşağı gel..
İki kelimelik bir mesaj beni sabah sabah heyecanla hareketlendim..Bu saatte burada ne işi vardı?
Merdivenlerden hızla inip salona geçtiğimde koltukta oturuyordu. Onu gördüğümde kocaman gülümsedim. Üzerinde koşu kıyafetleri vardı.
"Hoşgeldin güzelim.." diyerek ona yürüdüm.
"Buraya kadar koştun mu?" Kafasının tepesine bir öpücük bıraktım ve yanına oturdum.
