Öhömm öhömm 😀
Önceki bölümün yorumlarından sonra böyle bir bölüm atmak cesaret ister jdxjsj bende de var ulan o cesaret 😀 (tüm okuyucular gittikten sonra gelen pişmanlık hissi )Yani şöyle düşünün..Ayrılık sonrası ikisini de görüyoruz işte..
Ve unutmayın Hazan gitsin diye siz ayırttınız bana sjxksk bende geri vites yok abi gerekirse ilerden döneriz dxkd 😀Kızmayın bana.🩷
İDİL' DEN
Lina'yı okuldan almış ve yüzme kursuna getirmiştim. Çocuklar ile ilgilenmek için şirketten rastgele saatlerde çıkıyor ve günümü onlara göre ayarlıyordum. Elbette onu bir şoför de götürebilirdi ama bir bağ kurmamız gerektiği için çabalıyordum işte..
Lina ile arabadan inip yüzme salonuna doğru yürüyordum. Çantası bana bile ağırdı onun çantasını sırtıma takıp elinden tutarak yürüyordum. Okuldan konuşuyorduk..
Ekim ve yanında bir diğer yüzme hocası olduğunu bildiğim başka bir kadın yana yana konuşuyorlardı. Ekim benimle göz göze geldiğinde o kadından ayrılarak Lina ve bana doğru gülümseyerek yürüdü.
"Şampiyonumuz gelmiş..Hoşgeldin Lina.." diyerek onunla beşlik çaktı.
"Hoşgeldiniz İdil Hanım.." diyerek bana baktı."Hoşbuldum..Buyrun sweatinizi getirdim.." diyerek torbayı ona doğru uzattım.
Elimdeki torbaya sonra da bana baktı."Size yakışmıştı ama tabi spor giyinmek tarzınız değil.." diyerek beni baştan aşağı süzdü. Üzerimde lacivert takım buz mavisi gömlek ve siyah bir kaban vardı. Ayağımdaki siyak topuklular ile spor giyimden çok çok uzaktım.
"Ama bu maskülen tarzınız çok hoş tabiki.." dediğinde sadece tebessüm ettim.
"Lina hadi hazırlan canım.." dediğinde çantasını ona uzattım. Lina ile vedalaşırken beni izliyordu. Lina gittikten sonra ben de gitmek için niyetlenmiştim.
"Size iyi dersler.." dediğimde hemen konuştu.
"İdil Hanım..Dersten sonra kahve içtiğim güzel bir kafe var..Bana eşlik etmek ister misiniz?" tam gözlerime baktı. Parlak mavi gözleri ile bana süzülüyordu.
Kabanımın yaka kısmını nazikçe düzeltmeye başladı. Kemikli uzun parmakları kabanımın yakasını öylesine düzeltir gibi çekiştirdikten sonra bana baktı."Ne dersiniz? Bir kahve için vaktiniz vardır umarım.." diyerek elini çektiğinde ona baktım. Gerçekten güzel bir kızdı. Her erkeğin ve kadının hayali olabilecek. Beyaz tenli sarışın mavi gözlü güzel bir kız..
"Teşekkür ederim..Ben şu sıralar biraz yoğunum.." onu kibarca reddettim. İçimden gelmiyordu. Heyecanlanamıyordum.. Aklımda Hazan vardı..Bu kız ona hiç benzemese de Hazan'ı görüyordum.. Belki de özlemiştim..
Yüzü düştü. Ama yine de bana bakmayı sürdürdü.
"Peki..Öyle olsun..Fikriniz değişirse.." diyerek göz kırptı. Ve uzaklaştı. Derin bir nefes verdim.
Ben de arabama doğru yürüdüm.Burada duramamıştım...
Bir buçuk ay olmuştu Hazan gideli..Her seferinde onu görmek için çıktığım evinin yollarını düştüğümde sokağına girmeden direksiyonu çeviriyordum. Otele gitmeye niyetlensem de hızlıca önünden geçip gidiyordum.Yeniden karşısına çıkmaya cesaretim yoktu..Çünkü onu yeniden görürsem gözlerine yeniden bakıp kokusunu duyarsam tenine dokunursam ondan kopamazdım. Yine onu kapatıp alıkoymak ya da ona vurmak istemiyordum.. Ama bir anda kontrolümü kaybediyordum işte..
Onu kaybetme düşüncesi bile nefesimi kesip aklımı durduruyordu. Saçmalıyordum..
Yol önümde akıp giderken kendimi Hazan'ın staj yaptığı otelin sokağında buldum..