İDİL'DENLina arabada madalyasına bakıp gülümserken ben de aynadan onu izliyordum. Madalyayı öpüp yanağına bastırdığında yüzündeki gülümseme gerçekten görülmeye değerdi. Onu izlediğimden habersiz ilk madalyası ile resmen aşk yaşıyordu.
Birinci olmuştu..Ben de gerçekten çok gururlanmıştım.Kemal Efe madalyayı almaya çalışırken Lina da madalyasını sıkı sıkı tutuyordu.
"Ben de kazıncam.." diye mızmızlanırken Lina madalyayı ona uzatıp geri çekiyor Kemal Efe yakalayamadıkça gülüyordu.Eve geldiğimizde saat akşama geliyordu. İkisi de çok yorgundu ve enerjileri bitmiş haldeydiler. Lina madalyasını evdeki görevlilere gösterirken onlar da mutlulukla tebrik ettiler. İkisi odasında dinlenirken ben de sekreterim Özge'nin çocuklar için bulduğu dadı adayları ile görüşüyordum.
Şu ana kadar dört kişi ile görüşmüştüm ama içime sinmediği için hiçbirine evet diyememiştim.Evdeki yardımcılar akşam yemeğini hazırlarken yardımcım dadı adayı olduğunu tahmin ettiğim genç bir kızla içeri girdi.
"İdil Hanım..Feyza Hanım görüşme için gelmiş.." dediğinde esmer kız bana bakarak sıcaklıkla gülümsedi.Oturduğum yerde kahvemi yudumladım.
"Buyrun Feyza Hanım.." diyerek karşımdaki koltuğu işaret ettim.
Elimdeki tabletten Özge'nin gönderdiği özgeçmişe bakıyordum.
"26 yaşındasınız..Üç dil biliyorsunuz..Çocuk gelişimi.." hızlıca göz gezdirerek okuyordum.
"Dört yıl aynı yerde çalışmışsınız..."Başımı tabletten kaldırıp kıza baktım..
"Neden ayrıldınız son işinizden?" sorumla boğazını temizledi ve hemen konuştu.
"Çocuklar büyüdü..Artık idare edebileceklerini söylediler. Arkada eski patronlarımın referans mektupları var.." diyerek gülümsedi.İncelemeye devam ediyordum.
"Yatılı olmanız gerektiğini biliyorsunuz değil mi?" kaşımı kaldırarak sorduğumda hemen başıyla onayladı."Tabi..Biliyorum ve sorun olmaz..Yatılı kalabilirim.."diyerek yeniden gülümsedi.
"Sigara alkol?" kaşımı kaldırarak sormuştum.
"Alkol asla bazen sigara.." dediğinde tableti kilitleyip kapattım ve masaya bıraktım.
"Geldiğiniz için teşekkür ederim..Buyrun zarfınızı alın bana vakit ayırdığınız için sağolun.." diyerek sehpadan yol yemek masraflarını karşılayan zarfı ona uzattım.
"Sigara kırmızı çizgim.." diyerek ayaklandım. O da teşekkür ederek gittiğinde derin bir nefes verdim.Bu beşinci adaydı ama hiçbiri uygun değildi..
Yemek hazır olduğunda çocuklar da aşağı indiler. Lina'nın boynunda madalyası hala asılıydı. Onun bu haline gülümsemek istesem de dadı konusuna canım sıkkındı.Yemeğe oturduğumuzda Kemal Efe mızmızlanarak yemeğini yememekte ısrar ediyordu.
"Bana da madalya.." diye ısrar ederken gidip onlarca madalya alıp vermek istiyordum ama bu Lina'nın çalışarak kazandığı madalyasını önemsiz kılabilirdi. Kemal Efe de madalya gibi çalışarak kazanılan bir simgeye böyle kolay ulaşmamalıydı...Bunların farkında olsam da şu an yemek konusunda ne yapacağımı bilemiyordum."Kemal'ciğim..Yemeğini ye güçlen..Sen de teniste kazanırsın..Hadi canım.." kaşıkla onun ağzına yemek götürsem de inatçıydı. Derin bir nefes verdim.
"Yemek istemiyorum.." diyerek kollarını bağladığında sabrımın sınırına geliyordum.
"Tamam yeme.." diyerek kaşığı tabağa bıraktım.