•kimse yenilmez değil•

828 72 55
                                    


Yorumlarla çalışıyorum 😀 umarım beğenirsiniz

Saatler önce yatakta sarmaş dolaş uyandıktan sonra bana eve söylediği güzel bir kahvaltı ile güne başlamıştık. Daha mesafeliydik ve daha çok konuşuyorduk. O fotoğraf olayını bir daha açmamıştı. Tehdidinin sadece beni yanında tutmak için olduğunu anlamıştım.

İçimde bir şeyler hala ona kırgındı ama diğer taraftan da engelleyemediğim bir şekilde onun çabalamasına mutlu oluyordum. Saçlarımı okşarken söyledikleri..

'...Yukarıda öyle bir odanın varlığını bile unutturuyorsun bana..Sadece seni dizlerime yatırıp saçlarını sevmek istiyorum..Bu aptal romantik şeyleri yaptırıyorsun..."

Tabi öncesinde bana sadakat sözü vermediğini de söylemişti ama..İçimde dengeleyemediğim bir tarafım beni ona çekiyordu. Beni kırsa da düzeltip toplayacağını düşündüğüm içindi sanırım.
Aptaldın..Bu halimden ve gurursuzluğumdan nefret ediyordum ama bu garip çekime de engel olamıyordum.

Yine de büyük bir çaba harcayarak soğuk ve geri durmayı sürdürmeye çalışıyordum. Zaten bunu ben yapmasam da midem benim yerime yapıyordu. Bu tepki İdil Hanım'ı beklemediğim bir şekilde üzdüğü için yeniden bir kusma refleksi ile karşılaşmamak için bana yaklaşmıyordu. Böylesi daha iyiydi.. Bana dokunduğunda doğru karar veremezdim.

Kahvaltı masasında ben son lokmalarımı yerken o çoktan bitirmiş kahvesini yudumluyordu.
"Tatile çıkalım..Nereye gitmek istersin?" dediğinde ona baktım.

"Bilmem..Fark etmez.." dediğimde gülümsedi.

"Yeter ki sizinle olayım İdil Hanım..Nerede olduğum fark etmez mi diyorsun?" diyip güldüğünde ben de güldüm. Bambaşka bir İdil Hanım'dı bu.. Sayamadığım bu kaçıncı kahkahasıydı. Gözleri kısılıyor ağzı kocaman açılıyor ve şen bir kahkaha patlatıyordu.

"Hayır..Öyle demiyorum..Mesela bu ev..Nefret ediyorum burdan.." dediğinde derin bir nefes verip sandalyesinde doğruldu. Masanın üzerindeki elimi avuçları içine aldı.

"Tamam güzelim..Satarım biter..Hatta var ya.." gülümsedi.
"Gel birlikte eve çıkalım..Birlikte seçelim..Benimle yaşa.." dediğinde şaşkınlıkla gözlerim büyüdü. Yani bunun için çok erken değil miydi?

Kahkahalarının ardından bu coşkusu..Tatiller birlikte eve çıkmalar falan..Fazla hızlı ve aceleciydi.

"Yani..Ben..Erken değil mi?"diyerek elimi onun eli arasından alıp dizime koydum.
İdil Hanım bana bakıp yarımca güldü.

"Niye böyle diyorsun? Her gece dayanamaz mısın bana?" sırıtmaya devam ettiğinde istemsizce ben de gülümsedim.

"Hayır ondan değil de..Şey..Bence birbirimizi biraz daha tanımalıyız.." diyerek oma baktım.

Bir kaşını kaldırdı. İçtiği kahve fincanını masaya bıraktı.
"Her gece dayanırsın yani.." diyip yeniden güldüğünde utançla yüzüm kızardı. Ondan bakışlarımı kaçırdım.

"Hazan..Bir ev seçelim..İstediğin gibi dekore et..Bir odan ve eşyaların olsun..Gelir kalırsın..Olur mu?" dediğinde başımı kaldırıp ona baktım. Anlayışlı ve sakindi. Artık despot ve otoriter değil daha anlayışlıydı.

"Tamam..Burası dışında her yer olur.." dediğimde dizimdeki elimi yakaladı. Beni kendine çektiğinde ayaklandım.
Sandalyede otururken kucağına yan oturmamı sağladı. Bir eli sırtımda diğer eli dizimin üzerindeydi.

Başı hafifçe geriye kaydı ve bana baktı. Ben de bir elimi sandalyenin arkasında diğer elimi de dizimde tutuyordum. Onun kucağında olduğum için aşağıda kalan mavi gözlerine gülümseyerek baktım.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin