1 Hafta SonraGenellikle ağlayarak geçen bir hafta sonunda her gün içimden bir şeyler kopup ona gidiyordu. Gerçekten beni terk ettiği gerçeği ile yüzleşmem gerekiyordu. Bu her an yüzüme bir tokat gibi çarpıyordu.
O beni öylece bıraktıktan iki gece sonra..Yine bir umut aynı şeyi denemiştim. Açık seçik giyinip bir barda içtim...Dikkatini çekmek istiyordum ama nafileydi..Beni gözleriyle yiyen erkeklerle dans bile etmeme rağmen hiçbir şey olmamıştı. Sonunda onlardan kurtulup eve geldiğimde üzerimdeki dokunuşlarını silmek için saatlerce banyoda kaldım..
Çaresizliğime ağlayarak kendimi paralayarak geçiyordu günlerim.. Rezidanstaki eve gitmeyi denedim ama güvenlikler içeri almadı.. Sabahtan akşama kadar oralarda dolaşıyor onu bekliyordum.. Sonunda soğuğa dayanamadığımda ellerim boş bir şekilde eve dönüyordum..
Seval Hanım'a İlkay Hanım'a ulaşmayı denemiştim ama onların da yüzünü dahi görememiştim..Hepsi bir anda beni yok sayıyordu.
Reçelleri götürdüğüm şirketine gittim..Orada da bekledim...Hatta şirketi kapattıklarını söylediklerinde dahi bekledim..Ertesi gün gittiğimde ne şirket ne çalışanlar vardı..Sanki hayatıma hiç girmemiş gibi gitmişti ama hayatımın en merkezinde olduğunu her anlamda hayatıma dokunduğunu biliyordu.Akşamları staja gitmeye devam ediyordum..Şu sıralar bana iyi gelen tek şey stajdı..Genelde sessizce işime bakıyordum. Önem Hanım da beni utandırmamak için o gece hakkında ne konuşmuş ne de bir imada bulunmuştu.. İkimiz de sadece işimize odaklanmıştık..
Sadece stajdaki bir an aklımdan çıkmıyordu.. Önem Hanım şeflerden birinin dönen tabağını tadıyordu. Tabağı dönen şef mutsuz ve sinirliydi..Biraz da mahcup tabi..Dönen tabaktaki yemeği tattıktan sonra kendi çatalı ile tabağın tam da yanında olan bana bir lokma uzattı.. Şaşkınlıkla çataldaki yemeğe ve sonra ona bakmıştım..
"Sen de yorumla Hazan.." dediğinde onun çatalından yedim..Nedense içimde bir heyecan oluşmuştu..Bana kendi çatalından kendi eliyle yedirmesi..Bi tuhaf olmuştum..Otelde işim bittikten sonra evime yakın olan bara gidiyordum..İçebildiğim kadar içiyor ve aptallığıma ağlıyordum..Terk edilişime..Yüz üstü bırakılmama..Hatta kullanılıp bir kenara atılmama ağlıyordum.. Bilincimi kaybedecek gibi olduğumda sallana sallana eve dönüyor ve öğleden sonraya kadar uyuyup kalıyordum.. İlk zamanlar onun izini sürmek için alkolden gözümü açamadığım sabahlarda dahi bir şekilde uyanıyordum ama artık sadece sızıp kalıyordum.. Akşam olunca da stajda alıyordum soluğu.. Günler böyle birbirini takip ediyordu..
2 Hafta Sonra
Kapının zili ısrarla öttüğünde başımı yastıktan zor kaldırdım..Üzerimde kazak ve kot pantolon ile yine dün geceden sızıp kalmıştım. Midem delicesine bulanıyor ve başım günlerdir ağrıyordu.. Ağzımda içtiğim vodkaların tadı vardı..
Ben sallanarak kapıya yürürken o zil sanki beynimde ötüyordu. Kapıyı açtığımda karşımdaki kişiyi iyi bir azar bekliyordu.
Ama kimse yoktu..Paspasın üzerinde bir kutu vardı. Kocaman bir kutu..
Merdivenlere doğru yürüyüp baktım..Kimseler yoktu. Kutuyu açtığımda gözlerimi yaşlar bastı..O yavru kedi..İsmini Hazan koyduğu kedi hem de..Kutunun yanında büyükçe başka bir kutu..İçinde kedinin maması, oyuncakları, kumu falan.. Nefes alamadım..
Diğer yavruları alıp giderken Hazan'ı bana mı bırakmıştı..
Yokken bile canımı yakmayı başarıyordu.. Sadece bu yavruya mı bakamadı? İstemedi mi bunu? Benim gibi kedi Hazan'ı da mı terk etti?Kutuları içeri aldım..Kediyi de kucağıma alarak koltuğa oturdum..
Ne yapacaktım ben bununla? Benimki de soru ikimiz de aynı kadın tarafından terk edilmiştik..Ne yapabilirdim ki?