"•git ya da kal•

539 76 29
                                    


Sabah kapının çalışı ile uyandığımda etrafıma bakındım. İdil'den ayrı yattığım için onun nerede olduğunu bilmiyordum. Aşağı indiğimde İdil kapıyı açıyordu. Ben de ona bir şey söylemeden gelene baktım.

Kemal Efe..

Yalnız başına kapıdaydı. Elinde de bir zarf vardı.
İdil çocuğu umursamadan hemen zarfı aldı. Ben de soğukta kalan Kemal Efe'yi kucaklayıp içeri aldım.

İdil zarftan çıkan mektubu okurken onun an be an öfkelenen yüzünü izledim. Gözleri ateş saçar hale geldiğinde mektubu buruşturdu.

Bir açıklama için ona bakıyordum..

"Gitmiş orospu.." dişleri arasından konuştuğunda Kemal Efe'yi yere bırakarak mektubu elinden aldım..

İdil...

Ben kötü ve sadakatsiz biriyim tamam..Ama oğlumun suçu yok..Onlar kardeş ve onları ayıramayız.. Biri tüm o imkanlarla büyürken diğeri benimle sefalete düşemez..Senden son isteğim kızıma da oğluma da iyi bak..Ben yapamadım..Yapamıyorum.. Her ne kadar kabul etmek istemesen de onlar senin kardeşlerin..Ben anne olamadım sen abla ol..
    Ayça

Gerçekten iki çocuğunu böyle saçma ve iğrenç bir mektupla bir sabah terk mi etmişti? Hem de bu çocuklardan nefret eden bir kadına..
Bu Ayça'da ne annelik duygusu ne de akıl..İkisi de yoktu.

"İdil Abla..Lina ablama gidebilir miyim?" Kemal Efe korkarak sorduktan sonra benim elimi tuttu. İdil ona öfkeli bir bakış attıktan sonra gözlerini ondan kaçırdı.

"Git.." dişleri arasından söylediğinde Kemal Efe hızla merdivenleri koştu.

İdil ile göz göze kalmıştık.
"Ben bu orospuyu dünyanın diğer ucuna gitse de bulmaz mıyım?" diyerek merdivenlere yöneldiğinde ben de arkasından yürüdüm.

"İdil..Bulduğunda ne yapacaksın? Çocukları ayırıp Ayça'yı kovacaksın..Bu mu planın?" bana bakmadan hızla merdivenler çıkmaya devam etti.

"Ben onu bi bulayım yapacağımı bilirim.." sinirle konuşuyordu. Lina'nın odasının önünden geçerken sanki bir duvara çarpmış gibi durdu ve odaya baktı.
Ben de onunla birlikte baktım.

Lina ve Kemal Efe birbirlerine sarılıyorlardı. Kemal Efe Lina'nın gözyaşlarını silerken annesinin söylediklerini ona anlatıyordu.
"Annem bizi çok seviyormuş..Artık hiç ayrılmayacağız abla..Annem öyle dedi.." Birbirlerine sıkı sıkı sarılıyorlardı.

İdil arkasında duran bana kısa bir bakış attı. Sonra hızla yeniden yürüdü. Odaya girip kapıyı benim suratıma kapatıp kilitlediğinde koridorda kaldım.

Anlaşılan yalnız kalmak istiyordu.

Üstelemedim. Çocuklarla ilgilendim. Kemal Efe'ye Ayça hakkında sorular sordum ama net bir cevap alamadım.

Neredeye bir saat olmuştu ama İdil hala çıkmamıştı. Onun için endişelendiğimde odanın kapısını çaldım. Ama tepki yoktu. Daha da meraklandım.

"İdil..Ne yapıyorsun orda? Aç kapıyı?" derken kapıyı yumrukladım. Ses yoktu.

"Aç konuş benimle.."yeniden vurdum içeriyi dinledim ama ses yoktu. Kendine bir şey yapmasından korktuğum için daha da panikledim.

"İdil..Aç kapıyı..İdil!" Kapı bir anda açıldı.

"Ne var Hazan?" yüzüme doğru bağırdı ve odaya girdi.

Telefonuyla uğraşıyordu.
"Bul bana o ikisini..Hemen bul.." telefondakine bağırdıktan sonra kapattı.

Odada öfkeyle dolanırken derin nefesler alıp veriyordu.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin