Artıonsekiz şeyler var...
Okumak istemeyen atlayıversin canlarım 🥰İDİL'DEN
Odanın kapısı çalındığında tüm sinirimi topuklularıma basmaktan çıkararak kapıya yürüdüm. Hazan'ın ben ona yardım etmek isterken arabadan inmesi beni tam anlamıyla delirtmişti.
Önceden olsa o arabadan inmesine de bana bağırmasına da imkan yoktu ama şimdi öyle değildim..Öyle olmamaya çalışıyordum ama Hazan beni zorluyordu.
Kapıyı açtığımda karşımdaydı. Şaşkınlığım yerini daha büyük bir öfkeye bıraktı..Madem gelecektin neden beni delirttin diye bağırmak istiyordum ama çenemi sıkıca birbirine bastırarak sustum.
"İçeri giremedim.." ağlamaklı bir ifade ile söylediğinde derin bir nefes verdim. Onun bu masum halleri benim zayıf noktamdı.
Kapıyı açık bırakarak odanın içine yürüdüm. O da arkamdan içeriye girdi. Odadaki koltuğun köşe kısmına oturup topuklu ayakkabılarımı çıkararak ayaklarımı sehpaya uzattım ve karşımda ayakta duran Hazan'a baktım.
"Ben şimdi ne yapacağım İdil?" dediğinde derin bir nefes verdim.
"Öncelikle bu aptal melankolik havadan kurtulacaksın Hazan..Beni öyle delirtiyor ki..Sürekli mağdursun..Yeter.." sakin başlamıştım ama ona öyle çok öfkeliydim ki cümlemi bağırarak bitirdim. Bağırışım onu da tetiklemişti.
"Ne yapabilirim? Onlar benim ailem.." bana sesini yükseltiyordu. Bu gece ona destek olduktan sonra ve arabamdan inip beni mal gibi bıraktıktan sonra şimdi bir de sesini yükseltiyordu.
"Ben yanındayım diyorum ama bu yetmiyor..Zamanla düzelecek diyorum ama anlamıyorsun..Zavallı gibi görünmekten hoşlandığını düşüneceğim artık.." tam gözlerine bakarak konuşuyordum. Ona aktaramadığım öfkeyi yumruğumu sıkarak avcumda tutmaya çabalıyordum.
"Zavallı değilim ben..Sadece ailemi önemsiyorum..Senin aksine.." yine kulak tırmalayan yüksek ses..Sabrımın da bir sınırı vardı ve Hazan bugün bu sınırda dolaşıyordu.
"Hazan...Bağırıp durma zaten sinirliyim.." bağırarak onu uyardığımda birkaç adımla üzerime yürüdü.
"Ben de sinirliyim İdil.." parmağını bana doğru sallıyordu. Önce onun öfkeli gözlerine sonra parmağına baktım.
"Sana sinirliyim aileme sinirliyim..Hızla yerimden doğrulup onun tam karşısında durdum.Parmağını sıkıca tutup yüzümü yüzüne yaklaştırdım.
"Hazan..Kırarım bu parmağı.." derin bir nefes aldım..Bağırmak boğazımı acıtmıştı. Parmağını öyle sıkıyordum ki zaten kırılacak gibiydi. Göz gözeydik. İlk geldiğinde öfke dolu olan gözlerin yavaş yavaş korkuyla doluşunu fark ettim. Parmağını bırakıp yerime oturdum.
"Sinirliyim diyorum hala devam ediyorsun..Git yat..Sonra konuşuruz.." derken ona bakmadım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Öfke için bir bahane değil belki ama Hazan bazen beni çok zorluyordu.
Koltuğun karşısındaki sehpaya oturdu. O bana bakarken ben ona bakmıyor başımı yana çevirmiş gözlerimi kapatmış haldeydim.
Dizime dokunduğunda ne zamandır salladığımı fark etmediğim dizimi sallamayı durdurdum ve ona baktım.
"Keşke bu gece hiç yaşanmasaydı.." dediğinde yüzündeki hüznü görebiliyordum.
"Ama yaşandı..Ağlayıp durma..Düzelecektir.." dediğimde dizimdeki eliyle dizimi okşuyordu.
"Yine de bu geceyi böyle hatırlamak istemiyorum İdil.." dediğinde derin bir nefesle ofladım..
"Ne istiyorsun Hazan?Yine ne istiyorsun?" gözlerine bakarak bağırdığımda o masumca bana bakıyordu.