•mavilikler•

1.6K 65 13
                                    



Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🎊

Ne zaman uyudum bilmiyorum gözlerim ağırlıkla kapanmış olmalıydı. Şimdi yeniden gözlerimi açtığımda geceden beri olduğunu gibi yeniden İdil Hanım'ın kolları arasındaydım. Ağzımdaki top bana ait bir organ haline gelmiş gibiydi. Yattığım yastık istemsizce ağzımdan akan salyalar ile ıslanmıştı. Bileklerimdeki acıyı uyanır uyanmaz hissetmiştim.

Biraz kıpırdandım.Zaten yeterince rahatsız haldeydim. Bu ağzımdakini bir daha görmek dahi istemiyordum.
İdil Hanım'ın belimdeki kolunda kıpırdandı. Ardından kendisi de kıpırdandı. Arkamda kaldığı için net göremiyordum ama başımın altındaki kolunu çekip dirsekleri üzerine doğrulduğunu hissettim.

Yüzüme gelen saçlarımı bir eli ile geriye çekti. Açılan yüzümde kaşımın üzerine alnıma yanaklarıma, kulağıma küçük küçük öpücükler sıraladı. Dudaklarının tenime her değişi bir sonrakini özletiyordu. Bu halde bunu hissettiğim için kendimi anlamasam ve kendimden utansam da saklayamadığım bir gerçekti.

Eli başımın arkasındaki kemer sistemine gittiğinde nihayet bu ağzımı dolduran toptan kurtulacağım için sevinçliydim. Kemeri açıp çıkardı. Ağzımdan topu çıkarıp arkasına doğru yere attı. Nihayet saatler sonra yutkunduğumda kuruyan boğazım acımıştı. Derin nefesler aldım.

Yatakta biraz daha doğruldu. İki eliyle ellerimdeki bantları çözerken sessizce onu izliyordum. İki bandı da çözdükten sonra bunu da yere bıraktı. Metal zincirin parkeye düştüğünde çıkardığı ses ürpermeme neden olmuştu.

Yeniden yanıma uzandığında nefesim biraz olsun düzelmiş ama boğazımın ağrısı hala aynıydı. İdil Hanım hala arkamda kalırken hareketsiz yatıyordum. Omzumdan tutarak yüzümü kendine çevirmemi istediğinde yavaş hareketlerle önümü ona döndüm.

Artık göz gözeydik. Mavi gözleri yüzümün her yerini incelerken dudağımda oyalandı. Başparmağını dudağım çevresinde gezdirirken dün gece attığı tokattan kanatıp yara olan yere değmemeye gayret ediyordum.

Yavaşça eğilip o yaranın üzerini öptü. Dokunuşu önce acıtsa da sonrasında yeniden öpmesini bekledim ama öpmedi. Yeniden geri çekildi ve yastığa yattı.

Yüz yüze birbirimize bakıyorduk. Konuşmaya çekiniyordum. Gözlerine uzun uzunu bakamıyorken o beni belimden sarmıştı.
Dün geceki öfkesi ve siniri geçmişti.

Hala korkuyordum..Hala kalbim ona bakarken ürperiyordu. Dün geceki hali gözlerimin önünde sürekli yeniden canlanıyordu ama şu an karşımda daha sakin daha masum duruyor ve bana şefkatle bakıyordu.

Bana yaptıklarının kötü hatta iğrenç olduğunun farkındaydım..
Beni zorla alıkoyması, bana vurması, yüzüme tükürüp beni bağlaması hatta ağzıma tıktığı o top.. Bunlar kötülüğün de ötesindeydi. Beni aşağılayan sözleri hala kulaklarımdaydı..

Dün gece bana yaptıklarından sonra ondan korku ve nefret ile kaçmaya çalışmam gerekirken yine burada hapsedildiğim odanın içindeki güçlükle uyuduğum yatakta onunla karşılıklıydım.

"Hazan..Küçüğüm...Lütfen beni bir kez daha dün geceki halime çevirme.." dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. Her yutkunuşumda boğazım acıyordu.
Onu ben mi o hale getirmiştim yoksa öfkesini kontrol edemeyen kendisi miydi?

"Sana bunları yapmak istemezdim...Tutamadım kendimi.." dediğinde eli pijamadan açıkta kalan belimi seviyordu.

"Hatamı anladım efendim.." sessizce konuştuğumda artık dün geceden acı bir şekilde öğrenmiştim.. "Efendim" demem gerekiyordu.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin