Bölüm:4

46.8K 1.2K 169
                                    

DÜZENLENDİ

-

MELİH

Geçen tartışmadan sonra kızlar odasına çıkmış biz ise işimize kaldığımız yerden devam ediyorduk. Yaşanılan olaylar evde hiç görmediğimiz şeylerdi ve bundan sonra sık tekrar edecek gibi duruyordu.

'' Yanımızda iki kızın olmasının bize büyük zarar vereceğini biliyorsun. '' dedim Pars'a dönüp.

Pars söylediklerimi duyunca bana döndü.

'' Zaten bildiğim şeyleri bana tekrar söyleme Melih. Bir kere hata yaptım, ikincisi olmayacak. Bir şekilde yardımları dokunur bize. '' diye cevap verdi sinirle. Kendine kızdığını bilecek kadar tanıyordum Pars'ı.

'' Yardımlarının olacağını biliyorum ama nereye kadar? Bu işin sonunda bir bağ oluşacak aramızda ve çok iyi biliyorsun ki biz onları korumak için işlerimizi yapamayacağız. ''

'' Çok geç olmadan öldürelim o zaman. ''

''  Kahraman bile senin kadar değil. En başından 'yanına' almayacaktın. Hayır en başından onları 'hayatına' almayacaktın. '' diye söylendim. O ne kadar sakinse ben bir o kadar sinirliydim.

Kahraman bizim yanımızda, diğer insanların yanında olduğu zamana bakarak daha çok konuşsa da yine de bu normal bir insanın konuştuğunun çok alt seviyesindeydi.

'' Bence de ayak bağı olmadan öldürmek iyi bir fikir. ''

Sıkıntıyla oturduğum yerde dikleştim. Ciddi olduğumu anlamaları için sesimin net ve tok çıkmasına dikkat ettim. Yumuşak başlı olduğumdan değildi.

'' Anlatamıyorum sanırım. Ya hiç hayatınıza almayacaktınız ya da en başta öldürecektiniz. İşler bu duruma gelmişken ne öldürmesi? Üstelik o kızı takip eden sen değil misin Pars? ''

Kahraman nadir yaptığı şeylerden birini yaparak elindekileri bırakıp bütün dikkatini bana verdi.

'' Ne yapalım o zaman sen söyle? '' dedi.

'' Bırakalım gitsinler. Hayatlarına devam etsinler. '' En iyi seçenek olmasa bile özgür olabilirlerdi.

'' Söylediğinin mantıklı bir şey olduğunu mu düşünüyorsun sen? ''

Söze giren Pars kesin bir şekilde reddediyordu benim fikrimi.

'' Neden olmasın ki? ''

'' Ceren bir şekilde susturulabilir. Sence o Doğa denen kız? Bırakmak diye bir şey yok Melih. Bu işin içine girdiler ve artık çıkış yok. Bizim yanımızda olmazsalar Ahmet denen şerefsiz rahat bırakır mı sence?  ''

Son noktayı koymuştu Pars. Daha fazla çabalamamın bir anlamı yoktu. Tamamen haksız olmadığı için daha fazla direnmeye de gerek yoktu. Kahraman ayağa kalkmış 'senin yanında daha fazla durmak istemiyorum' der gibi bakıyordu.

'' Bence kızlardan biriyle ilgileniyor. '' dedi.

Son konuşmasını yapan Kahraman evden dışarı çıktı. Pars bana Kahraman ile aynı fikirde olduğunu belli eden bir şekilde gülümsedi. Cevap vermemi beklemeden odasına yöneldi. Yanlış düşünceler benim olabilir miydi?  Benim kadar ince düşünceli olmamalarından dolayı böyle sorunlar yaşıyorduk. Bunu vahşi Pars'tan yada soğuk nevale Kahraman'dan beklemiyordum tabii.

CEREN

'' Kaçış planları yapmalıyız. ''

Gayet ciddi bir şekilde söylemişti bunları Doğa. Kolundan tutup yatağımın karşısında olan cama götürdüm ve dışarıyı gösterdim.

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin