Keyifli okumalaar :)
Multimedya Melih <3
Pars'ın omuzundan başımı yavaş yavaş kaldırıp uzakta loş ışığın altında kanlar içinde yatan bedene baktım. Aylarımı korkusuyla geçirdiğim, beni fiziki olarak en kötü acılara maruz bırakan ve aynı zamanda beni en takıntılı şekilde seven artık ruhu olmayan bedene baktım.
Tuhaf bir şekilde içim cız etti. Sanki bu yolun sonuna kadar onunla savaşıp en sonunda bu tabloyu görüp hikayemizin mutlu biteceğini düşünmüştüm. Aslında Ahmet bu savaşın en kolay kısmıydı. Pars ilk tanıştığımız zaman ölmeden buradan çıkış yok derken çok haklıydı. Biz daha yolu yarılamamıştık bile. Bu başlangıçtı. En kolay seviyeydi, en alt tabakaydı. Artık daha büyük bir savaşın içinde daha büyük bir tehlikenin içindeydik.
Korkuyla tekrar Pars'ın omuzuna başımı gömüp ağlamaya devam ettim. Ağladıkça Pars'ın belimi saran kolları sıkışıyor, daha sıkı sardıkça daha fazla ağlıyordum.
'' Geçti her şey. Bak bitti artık. ''
Kulağıma dolan güven dolu ses tonu ile derin derin nefes alıp biraz olsun durmaya çalıştım.
'' Bak güzelim bitti artık kurtulduk. ''
Önce gözyaşlarım dindi. Ardından iç çekmelerim. Boynunda sakin sakin nefes alırken '' Hadi çıkalım buradan evimize gidelim. '' dedi.
Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Pars'ın yüzünde ki şaşkınlık o kadar belirgindi ki gülümsemeden edemedim.
Pars tuhaf tuhaf yüzüme bakarken '' Evimize gidelim. '' dedim.
Şaşkınlık ifadesi yerini gülümsemeye bırakırken '' Demek hoşuna gitti '' diye mırıldandı. Cevap vermeden elini tutup Mahzen'den merdivenlerine yürüdüm. Ardından yavaş adımlarla yukarı çıktım.
Doğa ve Kahraman birbirine yaslanmış uyuyorlardı. Melih telefon elinde bir şeyler kurcalıyordu.
Bizi gördüğünde anlamayarak bakıp ne olduğunu anlatmamızı bekliyordu. Pars sadece '' Gidiyoruz. '' dedi.
Pars'ın sesine Doğa ve Kahraman da uyanmıştı.
'' Melih bizimkileri ara sofrayı hazırlasınlar. ''
Kahraman ve Melih bariz bir şekilde gülerken Doğa ile tamamen konuşulandan uzak izliyorduk.
'' Acıktın mı '' dedim aklıma gelen ilk seçenek ile.
'' Daha önce rakı içtin mi? ''
Pars'ın sorusunu duyduğumda ne sofrası olduğunu anlamıştım.
'' Doğa ile bir kaç defa denemiştik ama içmeye gelince onu pek yaptığımızı söyleyemeyeceğim. '' dedim gülerek.
'' Bugün ilk olacak o zaman. '' Ardından eliyle kapıyı gösterip '' Gidelim hadi '' dedi.
Mahzen'den çıkıp arabalara bindik. Pars düşünceli bir şekilde arabayı kullanırken '' Çok tuhaf gelebilir ama bir şey söyleyeceğim. '' dedim söyleyeceğim şeyin Pars'a saçma gelmemesini umarak.
Pars sadece kısa bir süre baktıktan sonra tekrar yola odaklandı. Bu onun dilinde dinliyorum demekti. Derin bir nefes alıp '' Böyle hep beraber bir yere gidip gelmek çok hoşuma gidiyor. Yani hem burada seninle baş başayız hemde onlarla beraberiz. Bu durumu çok seviyorum '' dedim.
Pars dişlerini gösterecek kadar büyük bir gülümsemeyle beni izledi bir süre. Ardından dörtlüleri yakıp arabayı durdurdu. Kahraman ve Melih yanımızdan geçerken onlara devam etmelerini işaret edip tekrar bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA
ActionKaranlık bir adama doğan ışık, karanlık adamın merhameti ve her şeye rağmen karanlık adamın en koyu tarafının hikayesi. Tamamen hayal ürünüdür* Beni öldürmeye kararlı Pars'a baktım. Soğuk bir şekilde bana bakan gözlerinde merhamet aradım ama en ufa...