Bölüm:27

15.9K 583 24
                                    




Neden evi terk ettim bir fikrim yok. Sadece sevdiğim insanların zarar görmesine daha fazla katlanamadım. Bir gün onlardan biri Pars olabilirdi ve bu ihtimali düşünmek bile gözlerimin yaşarmasına sebep oluyordu.

Etrafa göz gezdirip nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Bir kaç saattir nereye gittiğimi bilmeden sürekli yürüdüğüm için yolumu kaybetmiştim.
İnsanlar sokaklara doluşmuş, günün telaşı başlamıştı. Pars eve gelip olanları gördüğünde ne hale gelecekti?
Bir de ben onu yalnız bırakmıştım. Benim yokluğumda Sude' ye tutunma ihtimali var mıydı?
Aklıma gelen onlarca saçma soruyu bir süreliğine düşünmeyi bırakıp İstanbulun hangi semtinde olduğumu bulmaya çalıştım. Ama kahretsin ki hiçbir şey tanıdık değildi! Tabela veya nerede olduğumu belli edecek herhangi bir işyeri, markette yoktu.
Sırtımı Pars'ın göğsüne yaslayıp onun sıcak teninde uyumak istiyordum. Fakat bunu bir daha yapabilecek miydim?

Bir duvara oturup düşünmeye başladım. Pars beni bulamazdı ki belki de aramıyordu bile. Yanımda hiç para olmadığı gibi evin adresinide bilmiyordum. Bende ona gidemezdim.
Aylarca sadece arabanın içinden görmüştüm gidip gelinen yolu bilmemem normaldi. Ama sormamam aptallıktı!

Soğuk havaya aldırış etmeden tekrar yürümeye başladım. Bir şeyler yapmalıydım.
Bu durumda yapabileceğim tek şey eski evime gitmekti. Hala yerinde duruyorsa.

Yoldan geçen kadınların birine ' Şuan neredeyiz acaba? ' diye sordum.
Baştan aşağı beni inceledikten sonra yüzüme bakıyordu fakat cevap vermiyordu.
' Şey, koşmak için çıktım. Yeni taşındık bizde buraya yolumu kaybetmişim sonradan fark ettim. ' dedim.
Aklıma başka bir şey gelmemişti.
' Kartaldayız. Cumhuriyet Mahallesinde ' dedi gülümseyerek.
Gülümsemesine karşılık bulduğunda yoluna devam etti.

Çok fazla yürüdüğümü Kartal'da olduğumu duyunca anladım. Ve çok fazla da yürümem gerekiyordu. Bunun için herhangi bir çözüm yolu maalesef ki yoktu. Ne kadar erken başlarsam benim için bir o kadar iyi olacaktı.

***

Saatler süren sporumun (!) ardından nihayet her şeyin başladığı yerdeydim. Apartmanımızın önünde bir süre eskiden oturduğum daireye baktım. Kırılan camları yapılmıştı. Perdeler ise benim sevimli perdelerimdi hala. Koşarak içeri girip kapının yanında bulunan posta kutusuna uzandım. Yedek anahtarım posta kutusunda olurdu hep.
Bir iki kurcalamadan sonra amacıma ulaşıp anahtarı buldum. Sanki evime ilk defa giriyormuşçasına büyük bir heyecanla kapıyı açtım. Hafta da bir gün geçirdiğim onun dışında otel gibi kullandığım evim hala aynıydı. Sadece camlar yenilenmişti ve kırılan camlar temizlenmişti. Yiyecek bir şeyler bakmak için mutfağa gittiğimde buzdolabında benim asmadığım bir not olduğunu fark ettim.

'' Kiracım Doğa; başına gelen talihsiz kazadan sonra eve dönebilme ihtimalin ve bir yıllık kiranın tamamını ödediğin için evi boşaltmadım. Umarım en kısa sürede dönersin. ''

Selma

Yaşaran gözlerimi silip bir süre elimde tuttuğum kağıda baktım. Emekli öğretmen olan ev sahibim fazlasıyla iyi bir insandı.  Post-iti tekrar yerine asıp buzluğu açtım. Hazır pizzalar yerinde duruyordu. Mikrodalgada ısıtıp tekli koltuğa geçip bütün bir pizzayı bitirdim.
Yaklaşık iki aydır ayrı kaldığım yatağıma uzanıp uykuya kucak açtım.


Uyandığımda her yerim ağrıyordu. Sanki dinlenmek için değilde yorulmak için uyumuş gibiydim. Mutfağa miskin adımlarla ayaklarımı sürüyerek ilerleyip susuzluğumu giderdim.

Çoktan hava kararmıştı. Tekrar uyumak için mükemmel bir sebepti. En azından düşünmemek için ne kadar uyursam benim için o kadar iyiydi.

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin