MAFYA

Bölüm:11

DÜZENLENDİ

-

Şarkının sonu geldiğinde biz hala birbirimizi bırakmaya hazır değildik. Bir süre, kısa bir süre daha beraber kalıp gözlerimiz ile ifade ettik söylemediklerimizi. Herkesin masasına geçtiğini görünce ellerimi oldukları yerden indirdim. Pars belimde olan elini indirince içimde bir boşluk oldu. Aynı anda biraz önce yaşadıklarımın gerçekliği de tekrar beynime üşüşmüş büyülü anlarım bir şarkıdan daha uzun olamamıştı.

Masaya geldiğimizde Selin'in gözlerinde ki kıskançlığı görebiliyordum. Aslında bu daha ilk andan beri varolan bir şeydi ve beni yok sayarak bunu çok belli ediyordu. Pars benim için olduğu kadar onun içinde uzak bir ihtimaldi. Yanına iki erkek arkadaşı dışında kimseyi almadığı daha doğrusu kimseyle yakınlık kurmadığı her halinden belliydi. Muhtemelen böyle bir toplantıda yanında bulunan ilk kadın bendim. En azından ben öyle umuyordum. Aksi takdirde getirdiği her kızla evlenmiş muamelesi yapılıyor olurdu.

Ben kendi kendime analizlerimi yaparken duyduğum ıslık sesiyle başımı kaldırdım. İçeri giren Kahraman ve Doğa bir an ağzımın açık kalmasına sebep oldu. Doğa toz pembe bir elbise giymiş ve göğüs dekoltesiyle fazla iddialıydı. Saçlarını açık bırakmış ve düzdü. Belirgin nude bir tonda ruju ile makyajını bitirmişti. Benim en çok şaşırdığım giydiği ayakkabılardı. 5 cm bile topuklu giymeyen Doğa 15 cm bir stiletto üzerindeydi. Ayakkabılardan biri pembe diğeri siyahtı. Yeni bir şey olsa da çok şık duruyordu. Kahraman ise tamamen siyah bir takım giymişti fakat o ciddiyete ters olarak gömleğinin 2-3 düğmesi açıktı. Bu da onun tarzıydı ve yakışıyordu da. Kahraman her zaman ki öküzlüğüyle Doğanın belinden tutup çekiştiriyordu. Doğa bir an duraksayıp Kahraman'a baktı ve koluna girdi. Aralarında ki bu tuhaf enerji ve yakınlık bir şeylerin, iyi bir şeylerin habercisiydi. Yanımıza gelene kadar birkaç masada duraksadılar. Konu Pars ve arkadaşlarıysa herkesin söylemek istediği bir şeyler oluyordu.

Nihayet masaya geldiklerinde Doğa benim yanıma geldi. Kahraman; Pars, Melih ve Selin üçlüsüne katıldı.

Şaşkınlığımı gizleyemeden '' Söyleyecek söz bulamıyorum. Fe-na-sın! '' dedim büyük ve gizlenemeyen bir heyecanla.

'' Sende öylesin rahibe Teresa. '' dedi gülerken.

Söylediğim iltifatı yok sayıp direkt benim kıyafetlerimle ilgileniyordu. Arkadaşımla gurur duymayı sonraya erteledim. Gözlerimi devirip Pars'a baktım. Doğa yüzünü kınayarak ekşitti.

'' Kahraman ve Pars kendilerinden beklenilenin tam tersi kişiliklere sahipler anlaşılan. Elbise için ciddi kavga eder sonunda partiye gelemezsiniz zannediyordum. ''

'' Buradan çıktığımızda anlatacağım. Aslında anlatılacak çok şey var ve ben sabırsızlanıyorum. ''

Yüzündeki kocaman gülümsemeyle bariz belli ediyordu aslında ne olduğunu. Heyecanını kırmamak için yorum yapmadı.

'' Benimde anlatacaklarım var. ''

Bir anlık gözlerimi Pars'a çevirdiğimde Selin'in Pars'ın kolunu tuttuğunu gördüm. Tam anlamıyla vücudum alev alıyordu. Baştan ayağa bir sıcaklık basmıştı. Kalbim deli gibi atıyordu. Bu anlamsız yakınlaşma canımı sıkıyordu. Pars'ın buna engel olmaması ise daha çok canımı sıkıyordu. İnsanların ilgisini yok edemesem de en azından Pars'ın buna engel olabilirdi. Doğa yanımızdan geçen garsonlardan iki kokteyl alıp uzattı bana.

'' Sarhoş olmak istemiyorum. '' dedim.

'' Bir taneden bir şey olmaz iç hadi rahatlarsın. ''