DÜZENLENDİ
-
Acemice gezinirken dudaklarım dudaklarında düşünebildiğim hiçbir şey yoktu. Tekrar tekrar her seferinde biraz daha uzun.. Nefeslerimiz birbirine karışırken, bütün sevgimi de, kalbimi de vermiştim aynı zamanda.
Nefessiz kalınca başımı geri çekmek için ufak bir hamle yaptım. Kahraman bir eliyle boynumu kavrayarak engel olurken diğer elini belime sarıp kendine doğru tekrar çekti. Yeniden öpmek için başını bana doğru uzattığında '' Nefes almak zorundayım '' dedim sesim çıktığı kadar ile.
'' Umurumda değil. ''
Bu arada çoktan dudaklarım sahibini bulmuştu. Yaşadığım bu duyguya anlam veremiyor kendimi bir türlü çekemiyordum. Uzun uzun dudağını dudağıma bastırdıktan sonra geri çekildi bir eli hala belimde diğer eliyle yüzümü okşuyordu.
'' Sadece bugün için burada bırakıyorum. ''
Yaşadığım duygu yoğunluğunun etkisiyle hiçbir tepki veremiyordum. Asla pişman değildim fakat şaşkındım. Kahraman alnımdan öptükten sonra kulağıma eğilip fısıldadı.
'' Hazırlan gidiyoruz. ''
Hazırlanacak hiçbir şeyim yoktu. Getirdiğim eşyalar arabada duruyor, telefon ve cüzdan gibi eşyalara da sahip değildim zaten. Salondaki koltuğa geçip Kahraman'ın gelmesini bekledim. Jean ve siyah bir tshirt giyip geri gelmişti. İçinde ne olduğunu bilmediğim bir de çanta vardı elinde.
****
Sessiz sedasız geçen uzun bir yolculuğun ardından Özbek Holding'in önünde durmuştuk.
'' İçeri nasıl gireceğiz? '' diye sordum şaşkınlıkla.
Ahmet Özbek ile yaşanılanlardan sonra rahatlıkla girebileceğimiz bir yer değildi.
'' İçeri sadece sen gireceksin. Güvenlikler beni kapıda karşılayacaklardır, sen bu arada girip sana verdiğim çantayı 4. Katta temizlik odasında bekleyen kişiye götüreceksin. ''
'' Beni de tanırlarsa? '' diye sordum telaşla. Kahraman'ın benim yanımda olmayacak olması beni yeterince germişti.
'' Seni tanıyanlar Ahmet'in yakın korumaları. Şirket güvenliklerini özellikle uyarmadılarsa seni tanımayacaklardır. Sen yine de yüzünü göstermemeye çalış. Danışmaya İhsan Turan'ı görmeye geldiğini söyle onlar içeri alacaklar seni. ''
'' Tamam gidelim o zaman. '' dedim gerginliğimi belli etmemeye çalışarak.
'' Benim peşimden gel. ''
Kahraman önce çantayı bana uzatmış ardından arabadan inmişti. Biraz uzaklaşınca bende peşinden indim. Güvenlikler Kahraman'ı gördüklerinde birbirlerine bakıp koşarak yanına geldiler. Bu boşluktan yararlanıp yüzümü yere eğip içeri girdim. Danışmaya İhsan Turan dediğimde önce beni süzüp pekte yersiz olmayan bir tavırla '' Randevunuz var mı?'' diye sordu. Eşofmanlarla ortama pek uygun olmasam da şuan bunu düşünmek için çok geçti.
'' Beni bekliyor olması lazım. ''
'' İsminiz neydi acaba? ''
'' Doğa. Doğa Yıldırım. ''
Önünde duran kağıtlardan bir şeylere baktıktan sonra bana dönüp 'Buyurun girebilirsiniz' dedi. İfadesi hala aynıydı. Gitmeden son bir kez beni süzmeyi de ihmal etmedi.
Hızla ilerleyip kapanmak üzere olan asansörü ayağımı araya sıkıştırarak durdurdum. Asansörde bulunan tek kadın tuhaf bir şekilde bana bakarken olmaması gerektiğinden fazla dikkat çekmiştim. Kahraman hazırlan dediğinde neyi kastettiğini ancak anlayabilmiş olmam çok üzücüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA
ActionKaranlık bir adama doğan ışık, karanlık adamın merhameti ve her şeye rağmen karanlık adamın en koyu tarafının hikayesi. Tamamen hayal ürünüdür* Beni öldürmeye kararlı Pars'a baktım. Soğuk bir şekilde bana bakan gözlerinde merhamet aradım ama en ufa...