Bölüm:24

20.7K 680 40
                                    


Multimedya Pars & Ceren 

Keyifle okuyuun! :)




Geçirdiğim bir kaç saniye sanki yaşadığım onca yıla eş değer gibiydi. Benim gibi beklemeye dayanamayan Pars " Söyle artık doktor! " diye bağırdı. Gür sesi koridorda yankılanırken elini biraz daha sıktım sakinleşir belki diye.
Doktor Pars'a sinirle bakıp ona inat olduğu açık bir şekilde belli olarak biraz daha sessiz kaldı.
" Çok ağır yaralanmış ama şükür ki kurtardık. Önümüzde ki bir kaç gün kritik olsa da hasta çok güçlü. Atlatabileceğine inanıyorum. " dedi.
Pars "  Koçum benim be! " derken çocuklar gibi olduğu yerde zıplıyordu. Sevincini açığa rahat bir şekilde vurmuştu. Elini belime dolarken " Ali'm bırakmaz bizi! " diye koridoru inletti.
Kahraman Doğa'ya sarılarak sevincini gösteriyordu. Melih ise otuz iki dişini göstererek gülüyordu. Sonunda ciğerime hastane kokusuyla karışık oksijeni doldurduğumda rahatlamış hissediyordum.

Doktor gülerek yanımızdan ayrıldığında biz hala Pars ile el eleydik.
" Şimdi eve git dinlen. " dedi Pars
Yatağımız gözümün önünden geçerken sıcak bir duş alıp rahat yatağımızda uyuduğumun hayali beynimde yer etmişti. Yine de hastanede biraz daha kalıp beklemek istiyordum. Ali'yi görmeden içim rahat etmeyecekti.
" Ali'yi görüp öyle gideceğim. "
" Bu kadar beklemen yeterliydi. İyi olacak Ali eve git. "
" Ama ışığın giderse karanlıkta kalırsın. " bir yandan da dudaklarımı büzüyordum çocuk gibi.
Büzülmüş dudaklarımı dudaklarının arasına alıp yavaşça ısırdı. " Beni sinirlendirme eve git. " dedi gülerek.
Gülerken hiç korkutucu olmuyordu.
" Seninle uyumak istiyorum. "
Tuttuğu elimi bırakıp belime doladı. Rahat bir şekilde bedenimi kendine çekip " İnan bana böyle bir günün sonunda benimde tek isteğim göğsüne başımı koyup rahat bir uyku çekmek. " dedi.
Çenesini, hafif çıkmış sakallarının üstünü öptükten sonra tekrar gözlerine baktım. " O zaman burada kalayım. "
" Ceren daha fazla yıpranma. Eve git güzel bir şekilde uyu. Yarın çok yorulacaksın zaten. "
Yüzümde oluşan gülümsemenin ne kadar çapkın olduğunu fark edebiliyordum.
" Düşündüğün şeylerin öncesinde yapacaklarımız var. "
Koridorda kahkahamın sesi yayılırken Melih, Kahraman ve Doğa'ya döndüm. Hepsi de siz ne yapıyorsunuz der gibi bize bakıyordu. Onları umursamadan tekrar Pars'a döndüm.
" Yarını bekleyemeyeceğim sanırım. "
Parmak uçlarımda yükselip dudaklarına uzandığımda Pars kendini geri çekti.
" Şuan ki yüz ifadeni sana göstermek isterdim. " bir yandan da 32 dişini göstererek gülüyordu.
" Dudaklarımı mühürlüyorum artık. İstesende ulaşamayacaksın. "
Dudaklarımı birbirine sımsıkı bastırıp yaptığım çocukluğa içimden kıkır kıkır gülüyordum.
Pars gülümseyip alnıma uzandığımda elimle kapatıp " Alnımda mühürlü " dedim.
Fırsattan istifade Pars dudaklarıma uzanıp nerede olduğumuzu umursamayarak uzun uzadıya öpüyordu.
' Hastanede utanmıyorlarda ' homurdanmasını duyana kadar yiyecek gibi öpmeye devam etti. Yaşlı teyze kınayarak giderken Pars geri çekildi.
" Bu bana yarına kadar yeter. Git hadi artık. "
" Kullanıp bir köşeye fırlattın resmen! "
Sahte bir ağlamaklı ifade takınıp Pars'a bakıyordum.
" Yarında sen beni kullanıp fırlatırsın olur mu? " dedi gülerek.
" Tamam anlaştık o zaman. "
Pars tekrar sıkıca elimi tutup Melihlere seslendi.
" Kızlarla eve kim gidecek? "
" Ben bırakıp dönerim. "  dedi Kahraman
Pars başını sallayarak onay verip tekrar bana döndü.
" Ne yapacakları belli olmaz. Kendine dikkat et. "
" Beni merak etme. Dinlen artık sende. Yaralısın. "
İki yanağımıda sulu sulu öptükten sonra Kahraman'a dönüp " Götür artık yoksa bırakmayacağım. " dedi
Kahraman gülümseyip - bunu ikinci kez görüyordum - " Gidelim hadi " dedi

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin