Bölüm:28

16.9K 563 51
                                    

               

Pars ve Sude kol kola merdivenlerden inerken onlar beni fark etmeden koşarak çıktım evden. Bahçeye geldiğimde kısa bir süre olduğum yerde kaldım. Ben bahçede beklerken zaman benim için durmuştu da diğerleri için hızlı bir şekilde akıyor gibiydi.

Derin birkaç nefes alıp sakince düşünmeye çalıştım.

Eğer şimdi bu evden çıkarsam geri dönüşüm bir daha olmayacaktı. Gitmek istemediğim halde böyle bir şey yüzünden gidemezdim.

İkinci kez koşarak eve girdim. Bu sefer Pars beni fark etmişti. Sude kolunu yere indirirken ben koşarak Pars'a ulaşıp boynuna sıçradım engel olamadığım büyük bir sevinç ile. Pars ellerini belimde birleştirip başını boynuma gömdüğünde biraz olsun rahatlamıştım. Ben onu ne kadar özlediysem o da o kadar özlemişti.

'' Özür dilerim. Çok özür dilerim. Gitmek istediğimden değildi. ''

Başını kaldırıp gözlerime baktı.

'' Biliyorum. Açıklama yapma. ''

Belimde olan ellerini biraz daha yukarı çıkarıp bütün bedenimi sıkıca sardıktan sonra saçlarıma ufak ufak öpücükler kondurdu.

'' Kokun.. O kadar güzelmiş ki.. O kadar alışmışım ki.. ''

Gözlerimin ucuna kadar gelen yaşlarımı maalesef tutamıyordum. Ağlamak isteğimi bir türlü bastıramamıştım. Ve sonunda Pars'ın omzunu ıslatıyordum. Vücudum Pars'ın kolları arasında titrerken sırtımı sıvazlayarak rahatlatmaya çalışıyordu.

'' Yanındayım artık güzelim ağlama. ''

'' Bir daha hiçbir yere gitmeyeceğim. Yanından ayrılmayacağım. Seninle böyle birleşik yaşayacağım. ''

Pars omzumdan tutarak başımı kaldırıp, gülerek kızarmış gözleriyle bana bakıyordu.

'' Bu söylediklerini sakın unutma. ''

Başımla aşağı yukarı sallayarak onayladım. Kısa sürse de yıllarmış gibi gelen, kalplerimize maddi anlamda zarar veren bu ayrılıktan sonra yaşadığımız kavuşmayı Sude bölmüştü.

'' Geç kalıyoruz gitmemiz gerek. ''

Pars'ı ve Sude'yi baştan aşağı bir kez daha süzdükten sonra şüpheyle '' Nereye gidiyorsunuz? '' Diye sordum.

Pars sıkıntıyla gözlerime bakıp derin bir nefes aldı.

'' Yurt dışında bize bazı konularda yardımcı olan birkaç kişi geldi. Onlarla görüşmemiz gerekiyordu. ''

Biraz bozulsamda belli etmemeye çalışarak '' Gidin o halde ''
Ellerimi fönlenmiş saçlarında gezdirdikten sonra '' Beklerim ben seni. '' dedim.

'' Bekletmeyeceğim. ''

Bir eliyle omzumdan sarıp beni kendine yasladı. Sude'ye '' Bugünlük görüşmeyi iptal edebilir misin? Gerçekten acil bir işimin çıktığını söylersin. '' dedi

Sude bozulmuş bir halde Pars'a bakıyordu. Biraz da sinirlenmiş kaşlarını çatmıştı.

'' Pars öyle alelade erteleyemeyiz. Sadece birkaç saatliğine gidip gelelim. Görüşmek zorundayız. Rusya'da İngiltere'de ve daha bir çok ülkede bize destek veriyorlar. ''

'' Sude gerçekten acil bir işim var. ''

'' Sonra da hasret giderebilirsiniz Pars. ''

'' Bu tartışmaya açık bir şey değil Sude. Bu gece gitmeyeceğim. ''

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin