Bölüm:34

12.6K 431 31
                                    

Multimedia: Ceren - Keyifle okuyun :)

Herkes şaşkınlık ile Pars'ı izliyordu. Ani değişimi hepimizi telaşlandırmıştı.

Pars sert ve ciddi bir şekilde. '' Melih Kahraman hemen hazırlanın şirkete geçiyoruz. '' dedi.

İkiside herhangi bir şey sormadan ayaklanıp yukarıya gittiler. Biz hala şaşkınlıkla Pars'ı izlerken Pars da bizi süzüyordu.

'' Akşama sizde hazır olun. ''

Kimseden ses çıkmıyordu. Doğa ve Sude benim bir şeyler sormamı bekliyorlardı ama Pars'ın tepkisinden korktuğum için herhangi bir şey söyleyemedim.

Pars sadece göz kırpmakla yetinip öylece gitmişti. Onlar gittikten sonra hep beraber kahvaltıyı hazırlayıp ikinci kez masa etrafında toplandık.

'' Akşam hazırlanın derken neyi kastetti '' dedi Sude

'' Bilmiyorum. Bana herhangi bir şey söylemedi. Dün çok kötü haldeydi. Neredeyse bütün gece balkonda sigara içti. Sabah burada bu halde buldum. Bende hiçbir şey bilmiyorum. ''

'' Muhtemelen herhangi bir yere gidip gövde gösterisi yapacağız her şeye rağmen beraberiz ayaktayız falan. ''

Doğa da umutsuzca onayladı Sude'yi.

'' Bundan sonra ne olacak dersiniz? '' sorduğum sorunun cevabının kimsede olmadığını biliyordum. Yinede konuşmak ve düşünmek istemiyordum. Bir bataklıkta çırpınmaya benziyordu düşüncelere dalmak.

'' Bugün barda herkes bizi gördükten birkaç gün sonra bu evde yine silah sesleri yankılanacak. ''

'' Ağzını hayra aç Doğa'' dedim sinirle.

'' Bu işin hayrı kaldı mı ki? '' diye söylendi.

Akşam olduğunda hepimiz isteksizce hazırlanmış bekliyorduk. Hiçbirimiz cüretkar giyinmeye cesaret edememiştik.
Camdan dışarıyı izlerken gözüm içerideki birkaç korumaya takıldı. Tanıdığım herkes teker teker bu evde ölmüştü. Evin üzerinde kara bulutlar vardı şuan.
Pars'ın arabası bahçeye girdiğinde bende salona indim. Sude ve Doğa hazır bir şekilde salonda isteksizce oturuyordu.
Pars Kahraman ve Melih içeriye girdiğinde şaşkın bir şekilde bize bakıp yorgun bir gülüş belirdi suratlarında.

" Komik olan ne söyler misiniz? " dedim
" Ali Karabey'in evine gitmek için fazla süslenmişiniz. " dedi Melih hala gülerken.

Doga saçını salarken sinirle soludu.
" Sadece hazırlanın dediğinizden olabilir mi acaba o? "

Pars ciddiyetini hiç bozmadan " Biz bir şeyler atıştırırken düzgünce giyinin" dedi.

Sude kendi odasına giderken Doğa benim yanıma geldi. Kıyafetleri burada olmadığı için zaten benimkilerden giymişti.

Dolaptan iki eşofman ve tişört çıkarıp birini Dogaya uzattım. Dalgalı saçlarımı toplayıp eşofman ve tişörtü giydim. Makyajımı temizledikten sonra. Üstüme kalın ceketlerimden birini ve ardından montumu giydim. Aşağı indiğimde gözler üzerime döndüğüde Kahraman " Külkedisi iki " dedi.
Kahraman'a aldırmadan Pars'ın yanında yerimi aldım. Mesafeli duruyordum. Uzaklaşmıştı sanki benden.

" Kötü kalpli kraliçe hep sana yenilecek biliyorsun değil mi? "

Doğa anlamazca Kahraman'a baktığında inanamayarak bende Kahraman'a bakıyordum.

" Yola çıkmadan önce sizinle konuşacaklarım var. "

Herkes Pars'a dikkat kesildiğinde Pars tekrar söze girdi.

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin