"At şu topu Selim! Hadi!" diye bağırdım. Selim topu fileye doğru fırlattı ama top filenin içinden çıktı. "Hadi be!"
Sınıflar arası basketbol turnuvası gibi ufak çaplı şeyler düzenlenirdi hafta sonları bizim okulda. Bugün de onlardan birindeydik.
"Arslan hadi oğlum, başarılı olduğun tek şey matematik değil, yapabilirsin hadi!" diye bağırdım ama sesim duyulmuyordu. Arslan üzerine gelen 12/C sınıfının iri yapılı iki çocuğunu görünce topu elinden düşürdü. Elimi saçlarımdan geçirdim ve ayağımı hırsla yere vurdum. Resmen Selim, Serkan ve Mehmet, karşı takımın iri yarı beşlisini üç kişi yetmeye çalışıyordu. Gerçi bizim üçlü de iriydi ama, geriye kalan iki kişi öyle değildi. Arslan ve Osman. İkizlerdi. Anlamıyorum, bedencinin bizim sınıfa karşı bir kini filan mı vardı da o ikisini seçmişti? Sınıfta bir sürü iri vardı. Neymiş efendim, öz güven kazanacaklarmışmış. Beni koysa daha iyiydi!
Saatime baktım, ikinci periyot bitmek üzereydi ve kesinlikle ikinci periyot 12/C'nindi.
Gerçi bizim Arslan ve Osman'la ilk periyotu kazanmamız bile mucizeydi ama neyse..
Bedenci düdüğü çalıp, son durumu anons etti. İki takımın oyuncuları da kenara oturmaya gitti, hemen oturduğum yerden kalktım ve ayakta bekleyen bedencinin yanına koştum. İlk periyot bizimdi, ikincisi onların.
"Hocam, hocam hocam. Sami hocam!" diye bağırdığımda bana döndü.
"Ne var Asya evladım, niye bağırıyorsun?" dediğinde at kuyruğumu sıkıştırdım ve hocaya döndüm. "Hocam lütfen, Allah rızası için Arslan ve Osman'ı çıkarın, yerlerine başkasını koyun hocam lütfen hocam. Ben bile oynarım ya lütfen, çıkarın onları." Hoca kafasını kaşıdı.
"Berbatlar değil mi?" dediğinde başımla onayladım. "Peki madem, nerede 12/B sınıfının diğer erkekleri?" dediğinde işaret parmağımla bizim sınıfın oturduğu tarafı gösterdim, zaten onlar da en başından beri maça girmek için göbek atıyorlardı.
"Bana iki kişi gönder o zaman. Ben de Arslan ve Osman'a çıktıklarını söyleyeyim. Nasılsa iki periyotta yeteri kadar öz güven kazanmışlardır." demesiyle koşarak bizim sınıfın oturduğu tarafa çıktım.
"Gençler, Sami hoca oyuncu değişikliğini kabul etti. İki kişi istiyor. Kim gelecek?" Gönüllü beş kişinin arasından iki kişi seçip gönderdim. Aslında Berkcan olsaydı çok iyi olurdu ama bugün pazara babasına yardım etmeye gitmişti.
------
"Asya!" Selim'in bağırmasıyla salondaki tüm sesler bir saniyeliğine durdu. "Bu senin için!" Önüne çıkan iki çocuğu tek başına geçip, son sayıyı da attıktan sonra bizi destekleyen öğrenciler çığlık çığlığaydı. Ben de yanı şekildeydim gerçi.
Koşarak sahaya girdim. Bizim sınıftakilerle hep beraber toplanıp "Ooooo, shh. Bir, iki, üç, 12/B." diye bağırdık, sahada kalıp biraz daha tezahürat yaptıktan sonra selfieler çekindik. Ardından bizimkiler kenarlara oturdular. Ben de gidip onlara su aldım.
"Yakalayın beyler!" diye bağırıp sanki basketbol topuymuş gibi fırlattı su şişelerini.
Oyuncu değişikliğiyle beraber son iki periyotu da biz almıştık. Son periyotta onlar da oyuncu değişikliği yapmıştı. Eğer Selim o sayıyı atmasaydı berabere bitebilirdi.
"Oh be, elinize, bacaklarınıza sağlık." dedim ve yere oturdum ve saçımı açıp, tekrar topladım.
Telefonumu çıkarıp saate baktım. Tam o sırada telefonuma bir mesaj geldi.
Kimden: 05---------
Tebrikler.