Merhabaaağağağağ. Sadece aşağıya bir soru sordum ve bu ÇOK ÇOK ÖNEMLİ. BÖLÜMÜ OKUDUKTAN SONRA SORUMU CEVAPLANDIRIN LÜTFEN.
SORU1: ARKADAŞLAR EĞER BÖLÜMÜ OKUDUYSANIZ BANA FİKRİNİZİ BELİRTİN YENİ GELİŞME İYİ OLMUŞ MU? EĞER ÇOĞUNLUK SEVMEDİYSE VE SAÇMA BULDUYSA SİLEBİLİRİM BÖLÜMÜ.
Bölüm 40 vote olmadan geldi, lütfen arkadaşlar sınırı doldurmaya çalışalım.
Bölüm hüzünlü olduğu için hüzünlü bir müzikle eşlik edebilirsiniz.
Bir sonraki bölüm 40 vote ve 40 yorumda.
İyi okumalar!
Yazarın Ağzından. (İlk defa bu hikayemde kendi ağzından yazıyorum amk.)
'Olamaz, olamaz.' diye geçirdi içinden Deniz.
"Sikeyim Ahmet daha hızlı sür şunu ebem sürse daha hızlı sürer!" Bağırıp gözlerini sımsıkı yumdu ve ellerini saçlarına götürüp çekiştirdi. Bu sefer kıskandırayım derken abartmıştı sanırım.
"Of. Of!" Bağırıp arabanın deri koltuğuna yumruklarını vurdu Deniz.
"Sakin olun Deniz bey." Nasıl sakin olabilirdi ki Ahmet? Nasıl?
"Nasıl sakin olayım ya nasıl Ahmet nasıl!?" Bağırıp torpidoya sert yumruklarını geçirdi Deniz. 'Sikeyim beynimi.' diye geçirdi içinden, bininci kez.
Hastahanenin kapısını görünce arabanın durmasını beklemeden kapıyı hemen açtı ve koşarak hastahaneden içeri girdi.
"Nerde?! Nerde!?" Bağırıp önüne geçen ilk hemşirenin evraklarını elinden alıp duvara fırlattı. Hemşire ağzı açık bir şekilde bakıyordu, ki koridordaki hastalar da öyle.
"Ne yapıyorsun be?" Hemşire kaşlarını çatıp evraklarını topladı ve oradan uzaklaştı. Bir acısı olduğunu anlamıştı ve bu yüzden üstelemeyecekti.
Deniz koşarak bir masanın başında oturan kadının yanına gitti ve ellerini masaya defalarca vurdu.
"Nerde?! Nerde o!?" Adeta haykırıyor, öfke saçıyordu. Masa başında oturan üç kadın da Deniz'e baktılar.
"Deniz bey sakin olun--" Ahmet koşarak Deniz'in yanına gelince Deniz boğazını yırtarcasına bağırdı ve tekmelerini önündeki büyük masaya geçirdi. Kımıldamamıştı bile.
Daha yeni babaannesi ölümden dönmüştü. Şimdi bir de Asya...
"Olamam Ahmet bana nerde olduğunu söylesin!" Bağırıp eliyle karşısındaki kadını gösterdi.
"Beyfendi sakin olup bana kime ulaşmak istediğinizi söylerseniz size yardımcı olabilirim." Kadın gayet sakin bir şekilde konuştuğunda Deniz sinirle kafasını yüksek siyah masaya vurdu, kesinlikle acımıştı ama Deniz bunu hissetmiyordu, hissettiği tek acı, kalbinin acısıydı.
Ahmet bir yandan Deniz'i tutmaya çalışırken bir yandan da Asya'nın ismini söyledi.
"Asya. Asya Hood. Trafik kazası." Kadın bilgisayara uyuşuk uyuşuk bir şeyler yazmaya başladığında Deniz daha da sinirlendi. Onun yaban çiçeği kim bilir ne haldeydi, bu kadın burda uyuşuk uyuşuk yazı yazıyordu!
Deniz Ahmet'in kolları arasından kurtuldu ve yine büyük siyah masaya bir tepik attı, masa yerinden bile kımıldamadı.
"Şunu uyuşuk uyuşuk değil de hızlı hızlı yazsana! Adamı hasta etme!" Bağırıp elini tekrar masaya vurdu. Kadın Deniz'e gözlüklerinin tepesinden ters ters baktı.
