Merhaba. Yeni bir bölüm tadaa. Söz verdiğim gibi bir günde iki bölüm. Multide Mehmet'imiz. Ya siz nasıl ponçik okurlarsınız ya, ben sizi yerim yer😘 İyi ki varsınız, beni zaman zaman duygulandırıyorsunuz, iyi ki sizin gibi okurlara sahibim. İyi okumalar!
NOT: İÇİMDEKİ MUTLULUK ADLI KİTABIMA BAKIN LÜTFEN.
NOTNOT : YORUMLARINIZI BU YAZARDAN ESİRGEMEYİN LÜTFEN.
"Anne." Nefes nefes aniden uyandım ve nefes alış-verişlerimi düzene sokmaya çalıştım.
"Güzelim." Deniz de benimle birlikte aniden kalktı. Ama bir dakika, o ne zaman gelmişti? Ben kaç saat onu beklemiş, sonra dayanamayıp uyumuştum, kavga ettiğimiz için gelmez sanıyordum?
"İyi misin?" Komodinin üzerindeki bardağa sürahiden su doldurup içirdi.
"İyiyim." Yavaşça beni yatırdı ve hemen yanıma süzüldü.
"Ne gördün rüyanda, anlatmak ister misin?" dediğinde yutkundum.
"Annemi." Yaklaşık on dakika ikimiz de bir şey söylemedik.
"Dünkü davranışım için özür dilerim." diye fısıldadı. "Sana istemediğin bir şeyi yaptırmaya zorlamamalıydım." Derin bir nefes aldı. "Bak Asya, ben azgın bir adamım ve şu ana kadar sadece bir kez sevgilim oldu. Daha öncekiler hep tek gecelikti. O kızdan sonra zaten tek gecelik ilişkiler yaşamaya başladım. Neyse." Deniz'in de yaraları vardı.
"Peki kıza ne oldu, ayrıldınız mı?" dediğimde buruk bir şekilde gülümsedi. "Keşke o kadar basit olsaydı be Asya." diye fısıldadı.
"Neyse boşver, uyuyalım mı?" diye sordum çünkü anlatmak istemiyordu. Zorlamamaya karar vermiştim. Anlamıştı muhtemelen. Başıyla onayladı.
İçim şişmişti. Gördüğüm rüyanın etkisinden çıkamıyordum.
Sinirle yataktan kalkıp, pencerenin önüne gittim ve başımı ovdum. Pencereyi açıp derin bir nefes aldım. Deniz hemen yanıma geldi.
"Deniz gelmene gerek yok yatarım ben az sonra."
"Sana sarılmam sana iyi hissettirir mi?" diye tek kaşını kaldırıp sorduğunda kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Biz seninle kavgalıydık. Neden buraya geldin?"
"Ama az önce özür diledim, ve ben o evde uyuyamıyorum Asya.." Sahi ya, Deniz benim hakkımda her şeyi biliyordu, en kısa zamanda benim de onun hakkında her şeyi öğrenmem gerekiyordu ama o hep özel hayatını gizli tutan biri olmuştu. Birkaç defa bu girişimlerde bulunmamış değildik tabi.. Ama anlatmak istemiyordu, az önce de olduğu gibi.
"Tamam git sen yat ben de yatarım az sonra." dediğimde omuz silkti.
"Beraber yatarız."
"Ne nanen varsa ye." diyip uzakları izlemeye başladım. İçim içimi yiyordu, birine bir şeyler anlatmak istiyordum.
"Deniz, bugün annemin mezarına gittim."
"Biliyorum, aslında bu konuyu 'detaylıca' konuşacaktım seninle ama uyumuşsun. Selim'le bayağı iyi vakit geçirmişsiniz duyduğuma göre." diyip tek kaşını kaldırdı.
"Sen benim peşime adam filan mı taktın?" dediğimde hiç utanmadan "Evet." dedi. Ama şimdi konumuz bu değildi. Tartışmak istemiyordum.
"Deniz, anneme rüyama gel dedim--"
"Biliyorum tüm cümlelerin kayıt geçildi bana." dediğinde göz devirdim.
"Annem hemen rüyama girdi. Sence de bu ürkütücü değil mi? Ve annemi eskisi gibi görmedim."
"Nasıl gördün peki?"
"Anlatmak istemiyorum."
"Pek hoş bir şekilde görmedin sanırım." dediğinde gözlerimi gözlerine diktim ve başımla onayladım.
"Gel buraya." dediğinde tek kolumu beline doladım. Saçlarıma bir öpücük kondurdu ve beni kucağına alıp, yatağa yatırdı.
"Korkma tamam mı? Ben burdayım." dediğinde kafamı göğsüne gömdüm ve huzur kokan kokusunu, kendi kokusunu içime çektim. Alnıma bir öpücük kondurduğunda gözlerimi yumdum.
"Beni bırakmanı istemiyorum." diye fısıldadım gözlerim yumuluyken.
"Seni bırakacağımı kim söyledi?" diye fısıldayıp, dudaklarını tekrar alnıma bastırdı.
