Derin bir nefes verdim ve elimdeki bomboş valizi sıkı sıkı tuttum. Yine buraya gelmiştim.
Babam olacak herif tek bir şartla şikayetini geri alacağını söylemişti, benim eve geri dönmem şartıyla.
Polislere sunduğu mazeret de ayrı bir konuydu, neyse.
Valizi yavaş yavaş sürüp kapının önüne geldim ve zili çaldım. Çok beklemeden kapı açıldı.
"Hoşgeldin." Sinsi sinsi sırıtıp kapıyı sonuna kadar açtı ve içeri girmem için kenara kaydı.
"Abla!"
"Arya, gel bebeğim." Arya'ya uzun ve sıkı bir sarılma verdikten sonra kollarımı gevşettim.
"Hadi odana çıkalım. Seni bir kıza dönüştüreceğim."
-----
"Arya neden böyle bir şey yapıyorsun?""Çünkü Deniz'e güzel gözükmeni istiyorum. Aslında bilirsin beni, yakışıklı bir erkeği paylaşmaya asla tahammülüm yoktur ama işte.. Sonuçta Can daha yakışıklı." Elindeki far şeysini tutarken bilmiş bilmiş konuştu. Ona dil çıkardım. Nasıl olsa o odasına gidince silecektim.
"Son dokunuşlarımıda yaptığıma göre.... Bekle beni. Sakın yaptığım şahesere dokunma!" Koşarak odasına gittiğinde gülümsedim ve telefonuma uzandım.
101 Cevapsız Arama
Nöy?
101 Cevapsız Arama mı?
Hemen ekranı kaydırıp şifreyi girdim. Selim.
Telefon simgesine tıkladığımda gördüğüm isimle gözlerimi daha da çok büyüttüm. Deniz miydi lan o?
101 aramaya tek tek bakmaya başladım. Hepsi de Denizdendi.
Sıçık.
Hemen Deniz'in üstüne tıklayıp aradım.
"Nerdesin sen ha nerdesin amına koduğumun telefonu ne işe yarıyor?!" Kükrediğinde yüzümü ekşitip telefonu kulağımdan biraz uzağa tuttum.
"Duymamışım." diye söylendim.
"Nasıl duymamışım ya nasıl!?" Öfledim.
"Ben geldiiimm. Abla, kiminle konuşuyorsun sen bakayım?"
"Arya mı o?" Deniz'in bir anda yumuşayan sesini duyunca gözlerim yine büyüdü.
"Evet." diye mırıldandım.
"Versene." Telefonu Arya'ya uzattım. "Deniz, seni istiyor." Arya bilmiş bilmiş sırıttı ve tabletini masamın üzerine koydu.
"Efendim Denizcim? Evet evet aynen istediğin gibi." Ayağa kalktım ve Arya'nın yanına gittim ama Arya benden uzaklaşarak telefonda konuşuyordu.
"Aynen aynen. Tamam. Tamam ben sana şimdi fotoğrafını yollayacaktım zaten. Tamam tamam, öyle yapalım o zaman, görüşürüz. Can'ı öp--"
"Kız ne diyorsun sen öyle?" Ellerimi belime koyup çemkirdiğimde eliyle ağzına hayali fermuar çekti ve telefonu bana uzattı.
"Deniz?" Ses gelmeyince Kaşlarımı çattım.
"Deniz?" Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp ekrana baktım.
KAPATMIŞTI!
Kahkaha atan Arya'ya dönüp sinirli bir şekilde üfledim.
Yatağıma atladım ve bir süre tepindikten sonra yastıkları ısırmaya başladım.
Arya'nın kahkahasına daha fazla dayanamayıp yatağa oturdum.
"Yeter artık Arya neye gülüyorsun!?" Kahkaha atarak yanıma geldi ve elindeki tableti kucağıma koydu.
"Deniz'e merhaba de ablacım!" Tabletin ekranında kahkaha atmaktan ölmek üzere olan Deniz'i görmemle öksürük krizine girmem bir oldu.
"Abla?"
"Abla iyi misin?"
"ABLA!"
"Asya?"
Görmüştü. BÜTÜN REZİLLİĞİMİ GÖRMÜŞTÜ SOKARIM BÖYLE İŞE!
Merhabaa! Yeni bir bölüm ve yine mutsuz bir ben :( Bu bölüm ithaf etmeyi unuttuğum canım ponçik okuyucum, benim bir tanem tombikkpanda 'ya ithafen! Çok özür diliyorum tekrardan canım benim. Seni çok seviyorum 😘😍. Diğer ithaf isteyenler yorum yapsın, hepsi aklımda, hepsine ithaf en kisa surede yapacağım. Lütfen oy ve yorum vermeyi unutmayın. Tekrardan benim ponçik okuyucumdan özür diliyorum. İnşallah beğenirsiniz. İyi okumalar!