43

6.6K 310 176
                                    

Millet heyyo! Sizlere tami tamına 1468 kelimelik bölüm. Umarım beğenirsiniz. Hikaye hakkında bana düşüncelerinizi bildirmeyi unutmayın! Bugün sözü kısa kesiyorum, iyi okumalar!

SORU1: Hikaye nasıl gidiyor milkshakelerim, bana kesin bildirin. Lütfen lütfen lütfen. Gören herkes oy verip yorum yapmaya çalışsın. Lütfen lütfen lütfen. Hadi ben artık kaçtım. 😍😍😘😘

"Ben Selim'in yanına gidip geliyorum Deniz." Mırıldanıp kollarımı ondan çektiğimde göz yaşlarını sildi ve başıyla onayladı. Deniz'i şu ana kadar ilk defa böyle görmüştüm, yani bu kadar kötü durumda. Selim'i de.

Ameliyathanenin önünde, bacaklarını kendine çekmiş Selim'in koşarak yanına oturdum ve hiçbir şey söylemeden kollarımı ona doladım. O da aynısını yaptı. Kendini ağlamamak için sıkıyordu, belliydi ama ben sarılınca daha fazla kendini tutamamıștı. Ellerimi saçlarına daldırdım. Adamlarından biri ona tişört getirmişti.

"Tamam Selim, tamam." Sessizce mırıldanıp saçlarını okşamaya devam ettim. Böyle durumlarda bunu yapmamı seviyordu, kendim keşfetmiștim.

"Shh." Mırıldanıp, ağlamaması için onu boynuma bastırdım, sanki küçük bir bebekmiș gibi, o iri Selim, kollarım arasında küçücük oluverdi.

"Tamam, tamam, şu anda sakin olup dua etmeliyiz. Çünkü ağlamak, İnci teyzeye hiçbir fayda vermiyor." Başını yavaşça benden ayırdı. Dolan gözlerimle ona baktım.  Başıyla onayladı, gözleri kıpkırmızıydı.

"Önce biraz dinlenmeye ne dersin? Tansiyonun düşmüş olmalı." diye mırıldandım.

"Dinlenmek falan istemiyorum. Sen yat biraz." Elleriyle yüzünü ovuşturdu ve ayağa kalktı.

"Sen yatmazsan ben de yatmam." dedim ve omuz silktim.

"Ya Asya lütfen."

"Hayır Selim, beraber, ameliyat bittikten sonra?" dediğimde üfledi ve "Tamam." dedi. Koridordaki saate baktım, yaklaşık olarak ameliyata gireli iki saat olmuştu, doktor bize riskli bir ameliyat olacağını söylemişti, koridorda neredeyse bir ordu kadar kişi vardı, çoğu kişinin üstü kanlıydı.

"Onun yanına da git." Gözlerimi daldığı yerden Selim'e çevirdim.

"Ha?"

"Deniz, onun da ihtiyacı var." dediğinde Deniz'e baktım. Ellerini saçlarına daldırmıș, gözlerini yummuș, dizini hızlı hızlı hareket ettiriyordu.

Karşıdan gelen bizimkileri görünce tebessüm ettim. Hemen Selim'le sarıldılar, bana da sarılmarından sonra koşarak Deniz'in yanına gittim çünkü duvarları yumruklamaya başlamıştı. Bağırıyor, eline ne gelirse yıkıp geçiyordu. Etrafındakiler onu sakinleştirmeye çalıştığında onlara da vuruyordu.

Hemen iri adamlarını itip, Deniz'e arkadan sarıldım. Sımsıkı sarıldım. Aniden durdu ve dizlerinin üzerine çöktü, ben de çöküp, ona arkadan sarılmaya devam ettim.

"Herif sana az kalsın tecavüz edecekti lan! Gözümün önünde! Babaanneme mi yanayım, bu duruma mı yanayım? Of!" Bağırıp saçlarını çekiştirdi. Ben de başımı omzuna yaslayıp, sakinleșmesini bekledim.

"Lan sikeyim, sikeyim! Benim kızıma, benim kızıma! Şerefsiz!" Olayları yeni yeni çözmeye başlamıştı.

Ameliyathaneden çıkan doktoru görünce hemen ikimiz de ayaklandık.

"Doktor durum nasıl babaannemin?!" Selim bağırıp doktorun üstüne yürüdü, ama bizimkiler onu tuttu.

"Hastayı yoğun bakıma alacağız. Kendinizi her şeye hazırlayın, İnci hanım yaşı gereği aslında ameliyat bile olmaması lazım."

Erkek FatmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin