Merhaba okurcanlarım! Ya yavaş yavaş başladım yorumlarınızı cevaplamaya, tekrardan çok çok özür diliyorum, ailem ve okul dayanışmasıyla telefonum Mayıs ayına kadar elimden alınmıştı, sosyal medya ile olan ilişkim kesilmişti, ot gibi yaşıyordum yani anlayacağınız. 15 Tatilde dedim ama yeter yani, yorumlarınızı da ufaktan cevaplıyorum, ama herkesi yorumuna yetişebileceğimi sanmıyorum, o yüzden lütfen bana kırılmayın, onun yorumunu cevaplamış ama benimkini cevaplamamış gibicesinden.
Neyse, bölüm canımdan çok sevdiğim okurcanlarımdan, @senol33'e ithaf! Seni çok çok seviyorum canım benim, bu arada multimediada da onun istediği Murat Keklik-Bu Akşam Ölürüm şarkısı, umarım istediğin şarkıcıdır!
Bu arada, bana ithaf istediğinizde hatırlatın, sonra unutabilirim, bana darılmayın, size söylediğim bölümden bir öncekinde tekrar hatırlatırsanız çok çok sevinirim. (Cümle müthiş!)
Bir de alttaki uzun yazı bir siteden alıntıdır. Bazı yazıları alıp, bazen de yazamayacak durumda olduğumda alıntı yapabiliyorum. Şu ana kadar sadece bir önceki bölüm ve bu bölümde oldu.
KESİN OKUYUN ÖNEMLİ!
Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, ikinci kitap için gerekli görüyorum, bol bol arkadaşlarınıza da tavsiye edin ki ikinci kitap için okunma sayısı içime sine sine olsun. Yoksa ben sizin için yine çıkarırım, ama hak ederek olması, ya anlatamadım ama siz beni anlamışsınızdır herhalde.
Ya nolur arkadaşlarınıza, çevrenizdekilere kitabımızı tavsiye edin nolur yoksa ikinci kitap şeysi pek içime sinmeyecek, nolur gören herkes yorum yazıp vote kullansın çünkü kitabın görülmesi 200 binlerde, yorum ve vote o kadar düşük ki, bu beni çok üzüyor, böyle giderse sınır koymayı planlıyorum, çünkü çevremdeki bazı kitaplara bakıyorum, adam çatır çatır sınır koyuyor, o sınır gelmeden de yeni bölüm atmıyor, böylece vote ve yorum sayısı da yüksek oluyor, lütfen, bu çok önemli, üzüyor.
Son kez, İnstagram hesabı açmayı düşünüyorum Mayıs ayında, siz de bu konu hakkında fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim.
İyi okumalar!
(Gençler bu arada bu bölüm bir önceki bölümle aynı gün)
"Acıyor mu?" diyen Berkcan'a üfledim.
"Ya abi acımıyor geçti, krem filan da istemiyorum, anlaşıldı mı?"
"Öf aman iyi be, ben kafeye gidiyorum. Bugün sandalyeler gelecekti." diyip poposunu kıvırta kıvırta giden Hakan'a baktım.
"Olum bak Rüstem seni göndermez, hiç boşuna uğraşma. Şunun şurasında ne kadar kaldı ki zaten, iki saat sonra kaçarız, öğleden sonra da sınıfı örgütleriz, topluca kaçarız."
"Ya Asyacan, Hakan haklı, teslimat gelecekti bugün. Hakan'la gidelim biz." diyip ayağa kalktı Mehmet.
"Lan Memocan otur oğlum sen yerine, zaten bir b*k yapamazsın, ben giderim, zaten Fiziği de hiç sevmem. En azından ufak tefek yerleştiririz, siz de öğlen gelirsiniz, hep beraber nasıl yerleştireceğimize karar veririz." dedi ve ayağa kalktı Serkan.
"Mantıklı." dedi Hakan. "Bak görüyor musun Mehmet, sen de biraz kullan şu aklını. Bir daha da dünkü gibi bir rezillik çıkarma." Kaşlarımı çattım. Selim, Mehmet'e sarıldı. Ben de yerden bir taş atıp Hakan'ın suratına attım. Normalde süper ötesi isabetli atışlarım pek tutmazdı ama bu sefer tam isabet alnının şakından vurmuştum. Tam isabet!
"Asya!" diye bağırıp işaret parmağını bana sallayan Gonca hocaya gülümsedim. Çok seviyordum ulan bu hocayı!
Gülümseyerek el salladım. O da gülümsedi ve sus işareti yaptı.