49

6K 282 273
                                    

Merhabaaaaaaa okurcanlar, Selocanlar, Denocanlar, Asyacanlar, Memocanlar, Sekocanlar ve Bekocanlar 😘😘😘.

ÇOK ÇOK ÖNEMLİ OKUYUN!

Sizlere bunun bir yeni bölüm olduğunu söylemek isterdim, ama malesef değil.

Bu bir veda konuşması.

DERMİŞİM KSBSJSBSİ.

Şaka şaka.

Bölüm nisanuro365 'e ithafen. Seni çok çok çok çok seviyorum canım benim 😍😍.

Bölüm 45 vote ve 45 yorumda gelir, malum bölümü bir sürü kişi görüyor.

Bu arada şu anda çok samimi olduğum canım okurcanlarımdan ve tam bir Memocan olan okurum tombikkpanda, bana şöyle bir şeyler söyledi. Bu kitabımı 12. Bölümde okumaya başlamış, o zamanlar yorum yapmaya utanmış, ama daha sonra diğer okuyucularıma yaptığım samimi yorumları görünce o da bir yorum atmış, ve bugün kendisiyle oldukça samimiyiz. Eğer böyle düşünenleriniz varsa lütfen bu düşüncelerden hemen kurtulup yorum yazsın, çünkü ben sizler sayesinde var oldum, bu kitap da sizler sayesinde bugün burada.

Neyse, iyi okumalar!

(Üç hafta sonra yoğun istek üzerine Deniz'in ağzından)

"Dikkat!"

"Sakin ol Deniz, ben iyiyim." diyip gözlerini devirdi ve yavaş adımlarla yürümeye devam etti. Ameliyatlı yerleri henüz iyileşmemişti, ve bilirsiniz işte, Asya çok sakardı.

Tuvaletin kapısını açıp yavaşça içeri girdiğinde kafamı koltuğa yasladım. Sabaha kadar hiç uyumamıştım. Gerçi yeni bir şey değildi, iki haftadır uyumuyordum. Asya uyuduğunda, içim çok büyük bir vicdan azabı ile doluyor, ben de Elif'in mezarına gidiyordum.

Cebimden telefonu çıkarıp saate baktım. 22.00. Asya az sonra yatardı. Bu arada, şu anda Asya'nın odasındaydık, iki haftadır filan. Babası olacak it bir şey söylemiyordu. Söyleyemezdi zaten.

Tuvaletin kilidi yavaşça açıldı ve Asya yavaş adımlarla yatağına ilerledi.

"Ben yatıyorum." dedi halsiz bir sesle. Başımla onayladım. Yavaşça yatağa süzülünce ışığı kapattım ve gece lambasını açtım, karanlıktan korkuyordu, bunu geçenlerde sayıklarken öğrenmiştim.

Telefonumdan galeriye girdim ve oyalanmaya başladım. Öyle pek çok bir şey yoktu. Sadece yukarı doğru çıkınca Elif'le olan eski fotoğraflarımız vardı, yeni telefona geçince hep aktarıyordum. Bunu sanki Elif'e karşı bir sorumluluğummuş gibi hissediyordum.

Yaklaşık yarım saat sonra Asya'nın üstünü yavaşça birazcık açtım. İçerisi çok sıcaktı.

Yavaşça kapıyı açıp sessizce çıktım, ardından evin kapısından çıkıp arabaya atladım. Yine aynı adres.

Yaklaşık yirmi dakika sonra derin bir nefes alıp arabadan indim.

Mezarına yavaşça adımladım ve karşısına geçip baktım. Sarım şimdi altımdaydı. Yerdeydi.

Ceketimi çıkarıp isminin yazdığı mermerin üzerine koydum. Havalar ısınmaya başlasa da, yine de soğuktu ve Elif çok narindi.

"Elif." diye fısıldadım ve toprağına dokundum. "Bugün nasılsın?" Dudaklarımı ıslattım.

"Ben iyi olduğunu umuyorum, umarım, iyisindir."

"Belki beni yukarıdan bir yerden izliyorsundur sarı." dedi ve buruk bir şekilde gülümsedim.

Erkek FatmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin