Merhabaaa milkshakelerim! Size özel, Milkshakeli bir bölüm tadaa, bu bölüm @bestecankaya 'ya ithafen. Seni çok çok çok seviyorum canım. İthaf isteyenler hepinizi aklımda tutamıyorum, sık sık belirtin olur mu?
SORU1: Arkadaşlar, bir okurum kitaptaki konuşmaların karışık olduğundan bahsetmiş. Sizce de öyle mi? Bu pasaja yorum yaparak belirtirseniz sevinirim.
İyi okumalar!
"Otur." diyip sandalyeye oturduğunda, ben de karşısındaki sandalyeyi çektim ve oturdum. Bugün Deniz'le ilk kez dışarda bir şeyler yemeye çıkmıştık.
Başımıza gelen garsona aldırmadan, telefonumla bizimkilere mesaj çekmeye devam ettim. Siz şimdi soruyorsunuzdur, siz kavga etmediniz mi len mQ diye, evet arkadaşlar, ettik ama nasıl oldu bilmiyorum barıştık.
"Sana zahmet bir bira, bir de Strawberries Cream Frappucino Blended Beverage." diyen Deniz'e döndüm.
"Ney ney?" dediğimde gözlerini devirdi.
"Tabi sen genelde diğer kızlar gibi olmayı reddedip, oralet, çay filan takıldığın için bilmezsin." Resmen beni küçümsüyordu şu anda onca kişinin içinde! (Sayın Milkshakeler! Bunlar Starbucks'a geldiler, aslında Starbucks'da siparişleri müşteri verir ama herkes Deniz'i tanıdığı için, özel ayağına geliyor dkkdd)
"Bana bak Deniz, şimdi sen beni getirdin bu Star ne biliyim burcksa, daha önce buraya kaç kız getirdin bilmiyorum, ama ben açıkça ima ettiğin o mahalle kenarlarında takılmaktan oldukça zevk alıyorum. Madem ben bu çilekli milk şeysini bilmiyorsam, buraya bunları bilen kızlarla gelirsin!" Koca mekanın ve kalabalığın içinde bağırdım ve sandalyeyi ittirdim. Yüzüne son bir kez baktıktan telefonumu masadan aldım ve hızlı adımlarla şu boktan Starbucks'dan çıktım. Bütün gözler bana bakıyordu. Muhtemelen hemen hemen herkes Deniz'i tanıyordu ve bu yaptığım Deniz'in raconunu epey bozacaktı.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun onca kişinin içinde?!" Kolumun çekilmesiyle kızgınlıkla gözlerimi yumdum ve Deniz'e doğru döndüm. Ardından kolumu çektim. Şu an, belki de şu ana kadar gördüğüm en kızgın haline denk gelmiştim.
"Seni gerizekalı, asıl sen onca kişinin içinde ne yaptığını sanıyorsun? Resmen beni aşağıladın! Evet, ben diğer kızlar gibi öyle kancık kancık şeyler yiyip içmiyorum! Oralet içiyorum abi, çay içiyorum var mı!? En azından senin gibi önüme gelen kızı bir köşeye çekip sikmiyorum! Uçkurumu tutamamazlık yapmıyorum! Sen bir oruspusun Deniz Kunt! Erkek oruspusu hem de! Sırf beni sikemedin diye mi koşturuyorsun yoksa Peşimde!? Listene yeni birini daha mı ekleyeceksin!? Ama ben kendimi sana siktirtmeyeceğim Deniz! Göreceksin! Ben senin o milkshake içen siktiğin kızlardan olmayacağım!" Boğazım yırtılırcasına bağırdıktan sonra hissettiğim, Deniz'in yüzüme inen o koca parmaklarının bıraktığı sıcaklıktı.
Aniden kendimi yerde bulmamla aklım başıma geldi.
Deniz bana vurmuştu. Deniz bana vurmuştu!
Gözümden düşen bir damla yaşla birlikte, dudağımdan da bir damla kan düştü, belki de bu tokat o kadar acıtmamıștı, ruhumu akcıttığı kadar.
Deniz Kunt benim için bitmişti.
Deniz Kunt benim için şu an bitmişti.
Yavaşça ayağa kalktım ve yanağımdan akan kanı sildim.
Yüzü, çenesi kasılıyordu.
"Teşekkür ederim Deniz!" Bağırdım ve arkamı döndüm. Gözümden düşen damlaları sildikten sonra, yavaş adımlarla uzaklaştım.
-----
"Güzelim ne oldu sana böyle?" Selim sessizce fısıldadığında ona daha çok sarıldım. Saçlarımı okșarken mırıldandı. "Anlatmak ister misin?" Kafamı daha çok boynuna gömdüm ve dökülen göz yaşlarımın, tişörtünü ıslatmasını umursamayarak, başımı iki yana salladım."Gülüm iyi misin?" Sessizce bana doğru yaklaşan Mehmet'e, Selim'de olan iki kolumdan birini çektim ve tek elimle de Mehmet'e sarıldım. O da hemen sarıldı. Selim'in arkasından gelen Berkcan, "Benim salatalığım, regl mı oldun ya sen?" dediğinde ağlarken kafasına bir tane geçirdim.
"Hayır regl filan olmadım!"