Merhaba millet! Yeni bir bölümle karşınızdayım. Ya ben Multideki kız olsun diyorum Asya ya. Kız 18 yaşında. Uygun bence. Siz istemezseniz başka bir kişiyi düşünebilirsiniz ama benim içime sindi. Yani çok aşırı güzel olmasına gerek yok. Erkek Fatma kitabı sonuçta. İyi okumalar!
NOT: İçimdeki Mutluluk adlı kitabıma bakar mısınız? Pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz.
NOTNOT: Bol bol yorum yapın lütfen.
"Bana bak Berkcan. Benim mahremime benim bulunduğum ortama benden başka kız gelemez ona göre. Anneleriniz filan hariç."
"Ama Asya--"
"Hayır efendim olmaz gidin aşkınızı nerde yaşarsanız yaşayın abi. Olmaz."
"Gülüm ne olur ki kızcağız gelse?"
"Olmaaaz."
"Ya Asya kırk yılın başı sevgili yapmışız onu da senin yüzünden kaçıracağım ya."
"İyi abi git getir." Berkcan sevinçle Yeşim'i getirmeye gitti. El ele geldiklerinde oturduğum sıradan kalkıp duvarın ordaki boş sıraya geçtim.
"Ya gülüm ya.." Çocuklar bana üzgün bir şekilde baktıklarında omuz silktim ve telefonumu çıkardım. Canım sıkılmıştı. Clash of Clans oynayacaktım.
Yanımda hissettiğim kişiye baktım ve gözlerimi devirdim.
"Clash of Clans mı oynuyorsun sen?"
"Evet Ömer." Ömer bizim sınıfın, asosyaliydi. Hani şu klasik, gözlüklü, kıvırcık saçlı ve şişman tiplerden.
"Kimin clanı bu? Kimler var?" Hemen cebinde telefonunu çıkardı ve oyunu açtı.
"Bizimkiler işte."
"Beni clanınıza eklesenize." Ömer'i ekledim.
"Çok teşekkür ederim Asya çok teşekkür ederim." Onun bu yersiz sevincine anlam veremeyip, yarım ağız gülümsedim. "Ne demek.."
"Kalk lan ordan." Bu ses tonunu iyi tanıyordum. Tabii ki de Deniz'di.
Ömer kalktığında hemen yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı. "Hop hop." Serkan'la aynı anda söyledik. Artık refleksselleşmişti yani.
Deniz kulağıma eğildi ve fısıldadı. "Güzelim, dün gece öyle demiyordun." Dişlerimi sıktım. "Sen dün gece sarhoştun." Sessizce fısıldadığımda başıyla onayladı. "Sarhoşuz diye aklımız başımızdan gitmiyor ki." Gıcık bir şekilde sırıttığında suratımı ekşittim. Çok yakışıklıydı amk.
"Müdür sen hayırdır?" Berkcan, ordan Deniz'e bağırdığında Deniz'in kankalarından laf gecikmedi. "Otur orda hıyarını kemir sen Berkcan!" Dişlerimi sıktım. Zaten Selim'i zor sakinleştiriyordu bizimkiler.
"Deniz şu arkadaşlarına bir şey söyle yoksa ben hiç iyi bir şey söylemeyeceğim." diye fısıldadığımda Deniz arka tarafındaki arkadaşlarına bir el işareti yaptı ve sözlü kavgada Deniz'in arkadaşları susmuş oldu. Hocanın gelmesiyle bizimkiler de sustu ve herkes ayağa kalktı. Dersimiz, matematikti ve Deniz'in eli halen omzumdaydı. Gonca hocanın gözleri bir süre bizde gidip geldi ama Deniz'in babası bu okula yüklü yardımlar yaptığı için, bu yüzden de Deniz'in müdürümüzün göz bebeği olduğu için pek bir şey söyleyemiyorlardı. Ya ayrıca madem Deniz'lerin o kadar parası var, neden koleje gitmiyordu ki?
Elini belime indirdiğinde rahatsızca yerimde kıpırdandım. "Deniz, elini çeker misin?" Kibarca sorup yapmacık bir şekilde gülümsediğimde o da bana aynı şekilde gülümsedi ve sonra yüz ifadesi eski halini aldı. "Hayır."
"Dersi dinleyemiyorum." diye fısıldadığımda, "Dinlemene gerek yok, bir gece öncesinden ertesi gün işlenecek konuları iyice araştırıp çalıştığını biliyorum." dediğinde şaşkın gözlerle ona baktım. Açık olan ağzımı kapattı.
"Senin için makyaj malzemesi aldırttım. Bundan sonra onları kullanmaya başlayacaksın." diye fısıldadığında tek kaşımı kaldırdım. "Yaa, başka?"
"Ve seni Arya'yla birlik olup, kız yapacağız. Çocukluğunda fazlasıyla süslü bir kız çocuğu olduğunu biliyorum. İnkar edemezsin, elimde fotoğrafların var." dediğinde yüzümü ekşittim. "He sen çok biliyon."
"Birden içine kapanmanın sebebinin baban olacak o herifin olduğunu da biliyorum." dedi. Boynunda çıkan damarını görünce yutkundum.
"Böyle ortalıkta erkek gibi gezmenin sebebinin hem o herifin, hem de o takıldığın arkadaşların olduğunu biliyorum." diye fısıldadığında kaşlarımı çattım.
"Bu benim seçimim."
"Ahh yapma."
"Onlar hakkında asla ama asla böyle konuşma. Yoksa beni tanıyamazsın. Şimdi çekil, gideceğim." Ayaklandığım sırada beni sıraya sertçe oturttu. İnleyip yüzümü buruşturdum. Bu herhalde kıçımı da kırmak istiyordu! Selim tam kalkacağı sırada bizimkiler onu durdurdu.
Gonca hocanın sınıfta olmadığını fark ettim. Sanırım işi çıkmıştı. İyi ki de çıkmıştı.
"Sakın.." diye fısıldadı. "Sakın böyle bir şeye kalkışma.. O zaman sen de beni tanıyamazsın." Gözlerimi yumup, tek elimle başımı ovdum.
