BÖLÜM 4
22 Haziran 1965
15.50
İSTANBUL / BEBEK PARKI
Murat parkta bir ileri bir geri volta atıyordu. İki de bir saatine bakıyordu. Sonra Nergis'i gördü, sevinçle buradayım der gibi kolunu havaya kaldırıp elini salladı. Yanına gelen Nergis ile sarılıp öpüştüler.
" ancak çıktım evden sevgilim... Çok beklettim mi? "
Murat orta hallinin biraz üstü bir aileden geliyordu. Pek yakışıklı sayılmazdı. Esmer teni, siyah saçları pek kısa olmayan boyu vardı. Gündüzleri okuyor, akşamları da çalışıyordu. Okulda tüm öğretmenleri ona Profesör lakabını takmışlardı. Çok çalışkan ve zekiydi.
" yok Nergis "
" evden zor çıktım. Babam şüphelenmeye başladı. "
Murat ile Nergis bir banka oturdular. Murat çok durgundu. Nergis elini Murat'ın elinin üstüne koydu.
" ablanın haberi var mı? " dedi Murat.
Nergis başını öne eğdi.
" söylemedim... Söyleyemedim "
Murat eliyle Nergis'in çenesinden hafifçe tutup başını kaldırdı.
" zamanla her şey yoluna girecek. Baban da ablan da anlayacaklar. "
" Murat bırakmayacaksın beni dimi! "
Murat bir an için durdu.
" son nefesime kadar "
Söylediği söze kendisi de inanamıyordu. Gelgitler yaşıyordu. Aklı, kalbi, geleceği... Her şey birbirine girmişti.
" Murat bilmiyorum... Beklesek mi? "
" tatlım şimdi anlaşılmıyor tamam... Ya birkaç ay sonra... Nasıl saklarsın... Bu en doğrusu "
İkisinin de içlerinde farklı farklı maceraların korkusu vardı.
" ben gidiyorum... Bu akşam konuştuğumuz gibi " dedi Nergis
" konuştuğumuz gibi aşkım. Ben her şeyi hazırladım Nergis "
Nergis ayrılırken Murat arkasından baktı.
" Murat "
Gelen kalın ve titrek bir sesle irkildi hızla arkasını döndü. Karşısında koyu lacivert takım elbise giymiş, başında fötr şapkası orta yaşlarda bir adam vardı. Yüzü tıraşlı, bakımlı bir adamdı. Gözleri karadan daha siyahtı.
" pardon... Bana mı seslendiniz ? "
Adamın yüzünde hiçbir ifade yoktu. Donuk yüzü ürkütücüydü.
" Murat dimi " diyerek elini uzattı.
Murat adamın eline baktı. Sonra adama istem dışı oda elini uzattı, tokalaştılar. Adam Murat'ın elini kavradı ve sıktı. Murat bir anda vücudunda tarifsiz bir elektriklenme hissetti. Hiçbir şey diyemiyor, kımıldayamıyordu. Sanki donmuştu. Adam Murat'ın elini bırakmıyordu, yaklaştı. Sakin bir ses tonuyla Murat'ın gözünün içine bakarak
" murat "
Gelen kalın ve titrek bir sesle irkildi hızla arkasını döndü. Karşısında koyu lacivert takım elbise giymiş Başında fötr şapkası orta yaşlarda bir adam vardı. Yüzü taraşlı, bakımlı bir adamdı. Gözleri karadan daha siyahtı.
" pardon... Bana mı seslendiniz "
Adamın yüzünde hiçbir ifade yoktu. Donuk yüzü ürkütücüydü.
" murat dimi " diyerek elini uzattı.
Murat adamın eline baktı sonra adama istem dışı oda elini uzattı tokalaştılar. Adam murat'ın elini kavradı ve sıktı. Murat bir anda Vücudunda tarifsiz bir elektriklenme hissetti. Hiçbir şey diyemiyor kımıldayamıyordu. Sanki donmuştu. Adam murat'ın elini bırakmıyordu murat'a yaklaştı. Sakin bir ses tonuyla murat'ın gözünün içine bakarak
" Her şey hazır artık yeni yirmi beş sensin. Kemal i bul. Aynı seni bulduğum gibi "
Murat kendine geldiğinde sağa sola baktı. Kimse yoktu. Ne olup bittiğini hatırlamaya çalıştı. Aklında sadece bir rakam ve bir isim vardı. Gerisi boşluktu. Etrafına baktı. Ağaçlar otlar yolda yürüyenler... Her şey değişik geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 ( RA - MU )
Science FictionYÜZLEŞMEYE KORKANLARIN HAYATI KAOS'DUR... TEK ÇARE İSE KIYAM'DIR GERÇEK İLE YÜZLEŞMEYE HAZIR MISINIZ.... SINIRLARI ZORLAMAYA..... KENDİNİZİ AKILLI VE ÖZGÜR MÜ ZANNEDİYORSUNUZ..... İNANDIKLARINIZI SORGULAMAYA HAZIR OLUN.... HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ...