YÜZLEŞME BÖLÜM 2

615 44 2
                                    

BÖLÜM 2

18 Aralık 1965

19.25

İSTANBUL / TARABYA

Konağın kapısı arka arkaya çalınıyordu. Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmur vardı. Konağın ışıkları yandı. Kapıyı genç bir bayan açtı, telaşlı gözlerle kapıda sırılsıklam olmuş adama

" nasıl bir kapı çalma bu. "

Adam heyecanlı ve aceleci bir tavırla

" Süreyya Hanım'ı çağırın "

Süreyya Hanım da merdivenlerden inerken

" Leyla ne bu gürültü böyle "

" Süreyya Hanım bir bey sizi görmek istiyor. "

Süreyya Hanım kapıya yaklaştı

" Cemal ne bu hal! "

" Süreyya abla gelmen lazım... Seni yanında istiyor "

" yoksa... Yoksa doğum... "

" evet, Süreyya abla ama acele et taksi dışarıda bekliyor. "

Süreyya heyecanlandı

" Leyla, şoföre söyle arabayı hazırlasın hemen. Cemal sende taksiyi gönder üstümü giyinip geliyorum.''

Merdivenlerden söylenerek indi Süreyya Hanım'ın kocası.

" ne oluyor Süreyya "

" ne olacak, doğum başlamış! Beni çağırıyormuş. "

" Bende geleyim. "

" Sen dur şimdi... Zaten sinirlisin tatsızlık çıkmasın "

" Süreyya bundan ala ne tatsızlık çıkabilir "

" Oyalama beni ne olur... Bende senin kadar kızgınım... Ama sonuçta kardeşim. "

Araba yolda hızla ilerlerken Süreyya Hanım arka koltukta söyleniyordu. Cemal ön koltukta Süreyya'ya döndü:

" lütfen abla söylenmeyi bırak. Olan oldu "

" Cemal hiç konuşma bunlar senin başının altından çıkıyor "

" abla ben nereden... "

" Cemaaal! "

Cemal sustu. Önüne döndü.

" daha gelmedik mi? "

Şoför dikiz aynasından Süreyya Hanım'a bakarak

" az kaldı hanımefendi. "

Süreyya Hanım yirmi üç yaşında olmasına rağmen erken olgunlaşmıştı. Çocukluğunda yaşadığı maddi ve manevi zorluklar şehrin zenginlerinden Fırat Beyle evlenmesiyle maddi kısmını aşmıştı.

" işte geldik. "

Dedi Cemal

" Allah'ım oturdukları eve bak ya. Evde mi senin ki? "

" işte çalışıyor, ulaşamadım ona "

Süreyya ile Cemal tek katlı bahçeli bir eve girdiler. Yatakta doğum sancıları çeken kız kardeşinin başında, komşuları iki kadın vardı.

" abla "

" Nergis... Buradayım. "

Süreyya Hanım yatağın başına geldi Nergis'in elini tuttu. Arabada söylenen kadın gitmiş, yerine kardeşinin acılar içinde kıvrandığını görünce merhametli kadın gelmişti.

" söylenecek çok şey var ama. Bari bir hastaneye götürseydik. "

Nergis bir yandan kıvranıyor bir yandan da konuşuyordu.

" bugün yapma abla. "

On yedi yaşındaki Nergis'in yüzünde çektiği acı açıkça belliydi. Sancılı süren doğum sonunda, doğumu yaptıran kadın doğan bebeği Nergis'in yanına koydu.

" bir erkek... "

Dedi kadın. Bebek ağlıyordu. Herkesin gözünde mutluluk, yüzlerinde gülümseme vardı. Nergis terden sırılsıklamdı. Yağmur sadece şehre yağmamıştı. Yorgun ve bitkindi. Oğluna baktı.

" ne güzel dimi abla. "

Süreyya yeni doğan yeğenine sevecen bir bakışla

" evet Nergis artık sende anne oldun. "

Süreyya Hanım bebeğe bakarken bir an kendi çocuğu geldi aklına. Ne muhteşem bir andı. Şimdi de kardeşinin o muhteşem anına şahitlik ediyordu. Kapı açıldı

" Murat... "

Dedi Nergis

" Murat oğlumuz oldu. "

Murat sevinçliydi. Yanındaki Cemal'e sarıldı Nergis'in yanına geldi. Süreyya Hanım Murat'ı görünce suratı değişti. Bir yandan yeğeninin doğumundan dolayı mutluluk, bir yanda Murat.

" işte "

dedi Süreyya

" işte oğlunuz... Sen on yedi Nergis on yedi, üçünüz büyürsünüz artık "

Murat hiç oralı olmadı. Oğlunu kucağına aldı.

" Mustafa'm benim "

" ben babamın ismini düşündüm..." dediğinde Nergis, Murat gözlerini çocuğundan ayırmayarak

" Mustafa da güzel isim "





25  ( RA - MU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin